Tarih: 27.06.2013 18:37

Bastırmacı;İkinci Bir Dil Olamaz

Facebook Twitter Linked-in

Hiç kimseyle küs olmadıklarını ve Türk milletinin asla ırkçı olmadığını ifade eden Mustafa Bastırmacı, hiç bir ülkede ikinci bir dilin olmadığını ve bunun Türkiye`de de kabul edilemez olduğunu kaydetti. Barış sürecinin kabul edilemez olduğunu ve Akil İnsanların Büyük Ortadoğu Projesi için il il dolaştıklarını  söyleyen Bastırmacı, 30 ilin Büyükşehir olmasının eyalet sisteminin bir ayağı olduğunu söyledi. Gezi Parkı olaylarının toplumun bir dolma neticesi,baskı politikasının, zulümlerin, her türlü sosyolojik ve psikolojik baskıların getirdiği bir sonuç olduğunu aktaran Bastırmacı AKP hükümetine cevabı 30 Mart`ta mahalli seçimlerde vereceklerini belirtti.

AKP HÜKÜMETİNİN ESAS AYAĞI BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ

Barış Süreci`ni asla kabul etmeyeceklerini aktaran Bastırmacı şöyle konuştu: ''AKP hükümetinin tarihten gelen bir süreç olarak, bir defa sayılarını iyi kontrol etmek lazım, 63 rakamının hangi anlama geldiğini izah etmek lazım. Akil insanların barış süreci diye ortaya koyduğu, AKP hükümetinin esas ayağı Büyük Ortadoğu Projesi`nin şekillenmesi için. Burada da il il gezerek toplantılar yapmaya çalışan akil insanların, adına barış süreci dedikleri, toplumda barışı PKK önderliğini yapan cani bebek katili Öcalan'la mı? Kandilde askerimizi, vatandaşımızı, polisimizi, güvenlik güçlerimizi şehit eden Karayılan`la mı? Yoksa bu işe lojistik ve maddi desteğini veren Avrupa ayağıyla mı? Yabancı güçler mi, diye baktığımız zaman böyle bir barış sürecini, biz aziz Türk milleti olarak kabul etmediğimizi defalarca beyanatlarımızda söylemiştik.''

EYALETLER SİSTEMİ`NİN ALT YAPISINI OLUŞTURUYOR

30 ilin Büyükşehir olmasıyla birlikte Eyaletler Sitemi`nin alt yapısının oluşturulduğunu belirten Bastırmacı şunları kaydetti: ''Bu gün geldiğimiz noktada ise, biz hiç milletle, topluluklarla, mezheple hiçbir ayrılığımızın olmadığını, bu Anadolu coğrafyasında yılarca bir arada yaşadığımızı her zaman söylediğimiz gibi, aileler oluşturup, topluluklar kurduğumuz bir ortamda, bizim hiçbir ırkla, mezhebiyle, diliyle, rengiyle hiçbir işimizin olmadığını, hiçbir zamanda bir ayrımcılık içerisinde olmadığımızı, Osmanlının adaletinin de burada ortaya çıktığı, bir Türkiye cumhuriyetinin kurulması ve devam ettiği politikalarda, biz vatandaş olarak hiçbir zaman böyle bir ayrımcılığın içerisinde olmamışızdır. Bu gün yapılan hadise Oslo da görüşmelerin başladığı 1995 ve 1996 yıllarında, 2005 ve 2006 yıllarında PKK ve hâkim devlet dediğimiz, İngiliz'lerin olduğu bir masada toplanarak bir pazarlığın içerisine girmeleri, Türkiye'nin şartlarını ortaya koyduğu süreçte gelinen nokta, bölgemizde özerlik adı altında mahalli idarelere verilecek yetkiler adı altında eyaletler sisteminin alt yapısı oluşuyor. Bunun bir bacağı da yeni bir sistemle 30 ilin Büyükşehir olmasının sebeplerinden bir tanesi de Eyaletler Sistemi`nin alt yapısını oluşturuyor. Biz defalardır söylüyoruz bu mücadeleyi veren, Çanakkale Zaferi`ni yaşayan, Kurtuluş Savaşı`nı veren, İstiklal Harbi`yle mücadele veren, Kahramanmaraş Harbi`ni dahi yaşayan bir ırkın, bir topluluğun mensuplarıyız. Geçmişten gelen tarihsel boyuta baktığımız zaman, biz bu misakı milli sınırlarımız, vatanımız ve bayrağımız için 100 binlerce şehit vermiş, bir aziz Türk milletinin toplulukları ve nesilleri olarak asla böyle bir şeyin, böyle bir amacın, Siyonist bir amacın ulaşmasına asla müsaade etmeyeceğimize ben inanıyorum.Bu sürecinde, başarısızlığa ulaşacağını ve toplumdaki değer yargılarının ve tepkilerin ortaya konulması süreciyle, geldiğimiz nokta bu gün bu halde.''

TÜRKİYE'DE Kİ BİR SİYASİ AYAĞIN, BİR BACAĞI

Büyük Ortadoğu Projesi`nin Suriye'den başlayarak, Ermenistan hattına kadar çekilecek tampon bölgeler oluşturulmasıdır diyen Bastırmacı şunları aktardı: ''Başbakan`ın ortaya koymuş olduğu BOP Eş Başkanıyım dediği, yani BOP dediğimiz süreç Büyük Ortadoğu Projesi`nin gerçekleşmesi. Suriye'den başlayarak, Ermenistan hattına kadar çekilecek tampon bölgeler oluşturulması. Zaten geçmiş süre içerisinde Kuzey Irak`ta yaşanan hadiseler bir Özerklik gibi, o bölgenin Kürdistan  diye, sözde Kürdistan diye ortaya koydukları bölgenin başlaması ve bir taraftan da Kuzey Suriye`nin, yine KYB'nin güçleri ve buradan kendi hatlarına çekildikleri söylenen PKK teröristlerinin, ülkeden çıktıkları dediği hadise asla çıkmamışlardır, çıkan insanlarda zaten Suriye`de bir tampon bölge oluşturmanın, milis güçleri olarak, gerilla olarak teröristler kuzey ırak'a geçmişlerdir. Biz bunu Türkiye'de ki bir siyasi ayağın bir bacağı diye değerlendiriyoruz.''

TÜRK  MİLLETİ BUNA ASLA MÜSAADE ETMEYECEKTİR

Türkiye`yi topla tüfekle bölemeyen güçlerin başka yollarla ülkeyi bölecekler diye konuşan Bastırmacı şunları söyledi: ''Buradan baktığınız zaman bu süreç bizi topla tüfekle bölemeyen ve bölemeyeceğini anlayan güçler, egemen ve küresel güçler olmak üzere bunun da  Eş Başkanlığını ortaya koyan Başbakanın birlikteliği ile bizi önümüzdeki süreç itibariyle, anayasa değişiklikleri ve referandum sürecine sokacaklardır. Bu süreç itibariyle de yine her zaman olduğu gibi aziz Türk  milleti buna asla müsaade etmeyecektir ve gereken cevabı verecektir. Yani geçmişte atalarımızın ortaya koyduğu bu mücadeleyi kanla ve bu gün burada rahat oturabiliyorsak şayet geçmişte atalarımızın, Atatürk'ün, silah arkadaşlarının burada mücadelelerinin geldiği sonuçlardır diye değerlendiriyoruz, onun için böyle bir süreci barış sürecinin asla kabul etmiyoruz, biz kimseyle küs olmadığımızı defalarca beyanatlarımızda belirtmiş bulunuyoruz.''

TÜRK MİLLETİNİN IRKÇILIĞA DAYANAN BİR OLGUSU YOK

Türk milletinin ırkçılığa dayanan bir olgusu olmadığını belirten Bastırmacı şöyle konuştu: ''Bu özerklik dediğimiz ve arkasına da eyalet sistemi kurularak büyük projelerin hayata geçmesi. Zaten Oslo'da yapılan görüşmelerin neticesinde, bize demokrasi adı altında, demokratik kuralları işletmek için canilerin silah gücüyle, hükümete karşı yapmış oldukları ve 40 bine yakın vermiş olduğumuz şehidin, maalesef Avrupa birliğini bacağı ve ağının düşünceleri diye söylüyoruz. Asla böyle bir şeyin olamayacağını, isteklerin yani, olgun Türk milletinin ırkçılığa dayanan bir olgu olmadığını ve insan topluluklarının ortaya koyduğu sosyolojik bir olaydır. Bu ülkede Osmanlı'nın da  geçmiş dönemden beri adaleti tesir ederek kendilerin istediğine de baktığımız zaman, biz Osmanlı`nın da torunları olarak ta ayakta kalmasının en büyük sebebi adalet sistemini ortaya koymuştur.''

KENDİ İNANÇLARINI CUMHURİYET TARİHİ`NDEN BERİ YAŞAMIŞLARDIR

Türkiye`de yaşayan bütün ırkların kendi inançlarını Cumhuriyet Tarihi`nden beri yaşadığını ifade eden Bastırmacı şunları kaydetti: ''Bu gün Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan sonra da, ülkemizde yaşayan tüm halkların,  kendisini ne olarak hissetmişse Ermeni, Kürt, Laz, Çerkez, Süryani, tüm adlarını, kendi dinlerini, kendi inançlarını Cumhuriyet Tarihi`nden beri bu güne kadar yaşamışlardır. Bu gün böyle bir isteklerin içerisine girmeleri, BOP' un getirdiği sonuçlardır. Dünyada ki küresel güçlerin bölgemizdeki Anadolu coğrafyamızdaki böyle güzelim ülkemiz, böyle bir coğrafyada, yer üstü kaynaklarıyla, zenginlikleriyle, yer altı kaynaklarıyla birlikte bu coğrafya da tarihsel boyuta da baktığımız zaman iç kargaşaların çıkmasının sebeplerinden bir tanesi diye düşünüyoruz. Onun için asla küresel güçlerin emellerine ulaşamayacaklarını, böyle bir isteğe aziz Türk milletinin kabul etmeyeceğini ve bir olgu olarak ta, bir düşünce olarak ta, bir yaşam tarzının ortaya koyduğu haklara da saygı göstererek bir devletin bir tek resmi dili olur, dünyanın hiçbir tarafında ikinci bir resmi dil kabul edilmemiştir.''

ASLA HİÇBİR ÜLKENİN DE İKİNCİ BİR DİLİ KABUL ETMESİ DE MÜMKÜN DEĞİL

Hiç bir ülkede ikinci bir dil olmadığını belirten Bastırmacı şunları aktardı: ''Yani ne Amerika`da, ne Avrupa Birliği`nde, ne de bölgemizdeki tüm ülkelerde, böyle bir imkan dünya da eşi benzeri görülmemiştir. Şunu söyleyebiliriz insanlar kendi dilini Kürtçe, Lazca, Zazaca, Azerice herkes dilini rahatlıkla kullanabilir, zaten geçmişten beride kullanılıyordu, böyle bir yasakta yoktu. Ama bir olgu vardır Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşıyım diyebilmek bu gün bir erdemlilik olduğu kadar, insan haysiyetini ortaya koyar. Dışarıda bir İtalyan vatandaşı ben İtalya`nın diyebiliyor, Amerikan vatandaşı olan ister Türk, ister Çinli, ister Japon, ister Alman`ı hepsi Amerikan vatandaşıyım diyebiliyor. Asla hiçbir ülkenin de ikinci bir dili kabul etmesi de mümkün değil. Onun için bu yapacakları pazarlık ve düşünceleri asla hayata geçmemesi için defalarca da söylediğimiz gibi yine bu milletin ortak noktası, tek dil, tek bayrak, tek vatan, tek millet düşüncesiyle yani böyle bir hareketle yola çıkarsak asla bölünmeye, parçalanmaya kimsede rıza göstermeyecektir, bu ülkenin gerçek sahipleri ve dinamitleri de her zaman sözlerini ortaya koyacaklardır diye düşünüyorum.''

36 PARÇAYA BÖLEN, MEZHEPLERİ AYRIŞTIRAN

AKP hükümetinin 11 yıl içerisinde Türkiye`yi 36 etnik parçaya böldüğünü ve mezhepleri ayrıştırdığını söyleyen Bastırmacı şunları ifade etti: ''Bu bir süreçtir Türkiye de 2002 yılında AKP hükümetinin ortaya koymuş olduğu siyasi politikalar, ayrıştırmanın yaşandığı ve ülkedeki tüm halkların, yaşayan milletleri 36 etnik parçaya bölerek geldiğimiz noktaya bu gün itibariyle de baktığımız zaman ırkları bir taraftan 36 parçaya bölen, mezhepleri ayrıştıran, oy verenler, vermeyenler düşüncesiyle bu güne kadar yaklaşık 11 yıl içerisinde hükümet görevi yapan AKP hükümetinin  ortaya koymuş olduğu politikaların neticesidir. Hatay da bile yaşanan bombalama olayları ve arkasından gelen Gezi Parkı dediğimiz toplumun artık bir dolma neticesi, yani baskı politikasının, zulümlerin,  her türlü sosyolojik, psikolojik baskıların getirdiği sonucu ortaya koyuyor, burada yapılması gereken konu, bizimde her zaman söylediğimiz gibi Milliyetçi Hareket Partisi olarak devlet ve Millet çatışmasına asla müsaade etmeden  ve demokratik haklar içerisinde AKP hükümetine sandıkta cevabımızın geleceği 30 Mart mahalli seçimlerinde, biz sokaklarda değil Milliyetçi Hareket Partisi`nin temsilcileri ve teşkilatları olarak sandıkta cevabımızı vereceğimizi bir kez daha paylaşmak istiyorum.'' (Selçuk KILINÇ)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —