İftar programına, Milletvekilleri Nevzat Pakdil ve Sıtkı Güvenç, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yrd. Teyfik Yağcı, Rektör Yrd. Prof. Dr. Sinan Baş, İl Milli Eğitim Müdürü Mesut Alkan, İl Emniyet Müdürlüğünden Ali Nazım Akay, Fakülte Dekanları, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü, Ak Parti İl ve ilçe Başkanları, yerel basın ve Eğitim-Bir-Sen Kahramanmaraş 2 Üniversite Şubesi üyeleri aileleriyle katıldı.
Eğitim-Bir-Sen Üniversite Şube Başkanı Doç. Dr. Hasan Furkan, davetlilerin iftar programına katılmalarından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: "Paylaşacak dostlarınız yoksa güzel şeylere sahip olmanızın anlamı yoktur, derler. Nezaket örneği göstererek davetimize icabet edip iftarımızı bizlerle paylaştığınız için, Eğitim-Bir-Sen Üniversite Şubesi Yönetim Kurulu adına, tüm değerli misafirlerimize ve üyelerimize hoş geldiniz diyerek, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, teşekkürlerimi sunuyorum."
"İŞLERİ NE GÜZEL İDARE EDERDİM SENDİKALAR OLMASA"
"Osmanlı döneminin ünlü Maarif Nazırı Emrullah Efendi'nin latife olarak söylediği ama sonra tarihe geçen, şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim, sözünü biraz değiştirilmiş şekliyle yöneticilerimizden, işleri ne güzel idare ederdim bir de şu sendikalar olmasa, dediklerini zaman zaman duyar gibi oluyorum."şeklinde konuşan Şube Başkanı Furkan sözlerine şöyle devam etti: " Sendikalar, ülkenin ileri karakolları, toplumun sinir uçları, demokrasinin emniyet sibopları ve yönetimlerin otokontrol mekanizmalarıdır. Eğer bir yerde sivil toplum örgütü bypass ediliyorsa orada sıkıntı var demektir. Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kuran'ın indirildiği aydır. Sadece aç kalma, bazı dünyevi zevklerden uzak durma değildir. Aynı zamanda bir muhakeme, bir muhasebe ve bir tefekkür vesilesidir. Birbirimizi daha iyi tanıma, birbirimizle empati kurmadır.
"SURETİ HAKTAN GÖRÜNÜP ZALİMLİK YAPILMASINI ŞİDDETLE KINIYORUZ"
Dünün mağdurlarının bu gün insanları mağdur etmesi çok tuhaf bir çelişkidir. Sureti haktan görünüp zalimlik yapılmasını şiddetle kınıyoruz. Dün şikâyet ettiğimiz çifte standartların bugün sadık uygulayıcısı olmayı hayret ve esefle karşılıyoruz. Üniversitemiz, dün ötekileştirmeden çok çekti, artık bitsin istiyoruz. Kin ve nefretin, gönül iltihabı olduğu düşüncesiyle, Mevlana gibi herkese hoşgörüyle bakıyoruz. Eğer çifte standartlar ve ötekileştirmelerden uzak, hoşgörü ve uzlaşma ruhuyla birbirimizi sevmeyi becerebilirsek meselelerimizi daha kolay halledebileceğimizden eminiz. Biz, bilimin ve bilimselliğin ön planda tutulduğu liyakatin esas alındığı, herkese değer atfedildiği, düşünce özgürlüğüne sahip, sevgi ve kardeşliğin ışığında akl-ı selimin galip geldiği, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir üniversite temenni ediyoruz."
"BU GRUPLARI SANAL DEHLİZLERDE ÖRGÜTLEDİLER"
Son günlerde ülke gündeminde sıkça yer alan Gezi olaylarına değinen Şube Başkanı şunları söyledi: "Ülke olarak zor dönemlerden geçiyoruz. Son zamanlarda yaşadığımız Gezi meselesinde hiçbir zaman toplasan bir araya gelemeyecek gruplar bir araya getirildi. Bu figürlerden belki en masumları dünya yansa umurunda olmayacak gamsız insanlar olmasına rağmen bu grupları sanal dehlizlerde örgütlediler. Sözde çevre duyarlılığı adı altında, bir kaç ağaç için yollara dökülenlerin, nasıl bir ayaklanma ile hükümeti devirme timine dönüştürüldüğünü hep beraber gördük. Ömrünü milletine adayan, ekonomik olarak felçli ülkeyi borç batağından kurtarıp ayakları üzerinde yürütmeyi başaran ve her ülkeye nasip olmayacak bir lideri nefret objesine dönüştüren kredi kartı reklamcılarını, 3. Sınıf film jönlerini gördük. Bunların "Mesele Gezi Parkı değil." derken niyetlerini de ifşa ettiklerini ve bu niyetlerinin millete neye mal olduğunu hep beraber yaşayıp gördük. Bundan dolayı Gezi Parkı gibi eylemlerle, yeni anayasa ve çözüm sürecini baltalamak isteyen zihniyetleri şiddetle kınıyoruz. Sivil Toplum Kuruluşu olarak bizler sadece Türkiye'yle ilgilenmiyoruz. Yakın uzak dindaşlarımızla da gönül bağımızı sürdürüyoruz."
"MISIR'DAKİ DARBEYİ, DARBECİLERİ KINIYORUZ"
Türkiye'nin darbelerden çok çektiğini ifade eden Furkan Mısır'da gerçekleştirilen darbeyi kınadıklarını söyleyerek şunları dile getirdi: "Eğitim-Bir-Sen ailesi olarak, Mısır'da ordunun seçilmiş cumhurbaşkanına görevinden el çektirmesi, sivil yönetime karşı darbe yapması bizce kabul edilemez. Mısır'da halkın tercihine ve iradesine yönelik darbeyi ve darbecileri kınıyoruz. Türkiye darbelerden çok çekti. Dileriz ki; Mısırlı kardeşlerimiz de aynı acıyı çekmesinler. Eğitim-Bir-Sen ailesi üyeleri olarak, Mısır'da halkın iradesine ve sivil yönetime yönelik darbeyi ve darbecileri lanetliyor; Mısır halkını, iradesine sahip çıkmaya, demokrasiyi önceleyen ülkeleri de Mısır'ın sivil yönetimine destek vermeye çağırıyoruz. Çıkar hesabındaki ikiyüzlü batılı ülkeler oy çokluğuyla iktidara gelenleri, darbeyle indirenler karşısında susuyorlar ve bunun adına demokrasi diyorlar. Demokrasi, oy veren çoğunluğun onurunu korumaktır. Demokrasi, Suriye'de acı dindirmektir. Demokrasi, Lübnan'da acıyı bitirmektir. Demokrasi, Arakan'da Müslüman kardeşlerimizin din farkından yoksulluğa itilmemesidir. Demokrasi, Afrika'nın yüzlerce ülkesindeki insanların batılıların para pul hesabından dolayı yoksulluk yaşamamasıdır. Demokrasi, halkın iradesidir. Hakkın hâkim olduğu, halkın iradesinin ön plana çıkmaya başladığı güzel ülkemizin birer aydın insanı olarak, Gazze'de, Mısır'da, Suriye'de, Arakan'da adını sayamadığım İslam coğrafyalarında Ramazan heyecanını yaşayamayan kardeşlerimizi unutmayalım. Maddi desteklerimiz ve dualarımızla yanlarında olalım. Ülkemizde ve tüm dünyada Müslümanlar üzerinde oynanan oyunlardan ders alınmasını temenni ediyoruz."
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Teyfik Yağcı, Ramazan ayının ülke insanına hayırlar getirmesini dileyerek şunları söyledi: "Bu üniversitede yirmi yıl geçirdim. Bu iftar sofrasındaki tablo gözleri yaşartıyor. Çünkü başörtülülerin giremediği bir üniversitede şu an başı açık veya kapalı bayanlarımızla birlikte yemek yiyoruz. Ama geçmişte bu mümkün değildi."
Sendikacılığın hakkı, hakları arama ve dayanışma örgütü olduğunu, Kahramanmaraş Üniversite Şubesinin, üniversiteler arasında ikinci şube olması, personel sayısına göre üye sayısının fazla olması, üniversitedeki haksızlığa dur mücadelesinde büyük kazanımlar elde etmesinin sosyolojik açıdan incelenmesi gerektiğini bir bilim adamının söylediğini dile getiren Teyfik Yağcı, Şube Başkanı ve yönetime bu açıdan teşekkürlerini dile getirdi. Merhum Kurucu Genel Başkan Mehmet Akif İnan'ın Mescidi Aksa şiirinden bir bölüm okuyarak konuşmasını bitirdi.
Programda konuşma yapan Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, eşinin İlahiyat Fakültesine başı örtülü olduğundan dolayı alınmadığını belirterek, salondaki tabloyu görünce artık o dönemlerin bittiğini belirtti ve Ramazan ayının, sohbet ayının hayırlarla geçmesini diledi.
"YİRMİ YILLIK ÜNİVERSİTENİN HALKLA KAYNAŞMAYAN YÖNETİMİ VARDI"
Mücadelelerinden vazgeçmeyen sendika yöneticilerine teşekkür eden Kahramanmaraş Milletvekili ve Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil şöyle konuştu: "Türkiye'de olağanüstü olaylar sonuca gitmemişse bunda 2010 yılı referandumunun sonucu vardır. Bu sonucu alabilmek için hepimiz elini taşın altına koyduk. Bu mücadelede, bu sonucun alınmasında canı gönülden destek veren sendika Memur-Sen'dir. Bizler haklı davamızdan vazgeçmemeliyiz. Üniversitelerde kurulan ikinci sendika şubesinin şehrimizde bulunması bizler için sevindiricidir. Kahramanmaraş Üniversite sendikasının personele göre olağanüstü üyeye sahip olması takdire şayandır. Yirmi yıllık üniversitenin kamu yönetimiyle, sanayiyle, halkla kaynaşmayan yönetimi vardı. Bunlara karşı mücadele eden üniversite mensubu kardeşlerimiz, sendika yöneticileri bu gidişata son verdiler. Bu arkadaşlara teşekkür ediyorum. Başbakan'a 2002'de, muhtar bile olamaz, diyorlardı. İlahi adalet, milletin iradesi, milletin gücü o olunmazı gerçekleştirdi. O gün halkın iradesinin arkasında sivil toplum kuruluşları, siyasi kuruluşlar vardı. Yılmadık, yılmayacağız ve Türkiye'yi dünyanın bir numaralı ülkesi haline getireceğiz." (M. Serhat TOPALCA)