Kahramanmaraş'ta 4 tane ucube var

26.07.2013 16:58:06

Muzaffer Taşçı, AK Partiden Büyükşehir aday adaylığını düzenlediği basın toplantısında açıkladı.

Taşçı, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adaylığını açıkladığı toplantıda projeleriyle Kahramanmaraş'ın çehresini değiştireceğini söyledi. Halkın içinde birisi olduğunu kaydeden Taşçı, partinin ya da Ankara'nın tayin ettiği adaylardan biri olmadığını açıkladı. Kahramanmaraş'ta dört tane ucube olduğunu savunan Taşçı bunlardan birinin de Belediye binası olduğunu ifade etti. 146 projesinin tamamını önümüzdeki günlerde açıklayacağını söyleyen Taşçı bunlar arasında, Alt geçit, üst geçit, organize sanayisi, bölgesel havaalanı ve Elbistan içmesine kadar birçok çalışması olduğunu belirtti.

Projeleri, sloganları ve söylemleriyle seçim sürecinin renkli simalarından biri olacağı izlenimini veren Taşçı, Kahramanmaraş'ta büyümüş biri olarak birçok hizmet yapmaya hazır olduğunu ifade etti.

"7 YAŞINDAN BERİ BU MEMLEKETTE MÜCADELE VERDİK"

Halkın içinden biri olduğunu ve adaylık için partinin belirlediği bir isim olmadığını söyleyen Taşçı şöyle konuştu: "Kahramanmaraş'ta 1990 yılında MÜSİAD'ı bizler kurduk. Ticaret ve sanayi odasında 2 dönem meclis üyeliği görevini alnımızın akıyla ikame ettik. Muhafazakâr siyasi partilerin bilhassa iktidar partilerin yönetim kurulu üyeliğinde bulundum. Göründüğü üzere adaylığımı açıkladım. Cenabı Allah nasip ederse bu kadirşinas halkımız artık gerçekleri gördü, bu memleket adam gibi adamların memleketi, öz evlatlarını seçmesini başaracaktır inşallah bundan sonra. Biz Kahramanmaraş'ımıza 146 proje ile hayati önem taşıyan strateji belirledik. Bunların hepsini inşallah hayata geçireceğiz. Vaatlerimizden birinde 5 sene sonra Kahramanmaraş'ı tanıyana aşk olsun sloganı olacaktır. Ben bu halkın içinden birisiyim, ben ne partinin belirlediği 3"5 kişiden birisi ne de Ankara'nın belirlediği kişilerden olmayacağım. Biz burada anketten çıkacağız, çünkü biz 7 yaşından beri bu memlekette mücadele verdik."

"KAHRAMANMARAŞ'TAN 400 TANE DÜKKÂN EKSİLDİ"

Kahramanmaraş'ta 4 ucube olduğunu iddia eden Taşçı konu hakkında şöyle konuştu: "Sayın Başbakanımızın da dediği gibi Kahramanmaraş'ta 4 tane ucube var, bunları sayacağım, bunlardan 1 tanesi orta hal, 2.'si özel idare, 3.'sü hacı Osman abimiz'in fabrikası, hacı Osman abimiz Kahramanmaraş'ımızın medarı iftiharıdır, kendisiyle her zaman gurur duymuşuzdur, iyi bir sanayicidir, 25"30 dönüm bir yer 40 yıldır o yer mezbelelik olur mu, Kahramanmaraş'a yazık, 4. yer ise şuanda ki yapılan belediye binası, yani estetik oldu, güzel oldu, mimarı güzel fakat orada gidin bakın 2000 metre kare ölü bir alan var, o da ana caddenin üzerinde. Maraş'ta dükkan erozyonu yaşanıyor, eski hali yıktın, orta hali yıktın, Albaraka'nın orayı yıktın, Kahramanmaraş'tan 400 tane dükkan eksildi, Maraş'ta oturacak dükkan kalmadı, dükkan sahipleri de 10 liralık malı, 20 liraya sattı. Bu 400 dükkânda çalışan en azından her birinde 5 kişi, 10 kişi ekmek yiyor, bunların hesabını kitabını hiç yaptınız mı?"

"ALT GEÇİT VAR, ÜST GEÇİT VAR, AKLINIZA NE GELİRSE"

Projelerini ilerleyen günlerde kitapçık halinde hazırlayarak açıklayacağını aktaran Taşçı önemli gördüğü projelerini şöyle açıkladı: "Biz bu 146 projemizin içerisinde, ben şimdi açıklamıyorum ama inşallah Kurban Bayramına doğru kitapçık olarak 60 bin tane dağıtacağım. Alt geçit var, üst geçit var, aklınıza ne gelirse, organize sanayisinden, bölgesel havaalanına kadar, zeytin ılıcasından, Elbistan içmesine kadar ne ararsan var. Biz bu memleketin içerisinde yoğrulmuş insanlarız. Masa başında problem çözme kapanmıştır. Gidin Gaziantep'e bakın, Adıyaman'a bakın, Kayseri'ye bakın, benim neyim eksik ya, Gaziantep'in suyu benim memleketimden gidiyor, ama benim hiçbir şeyim yoktur maksadıyla gelen otobüs sayısı 2, buraya 50 otobüs gelse herkes kalkınır. Bizim donudrmamız mı yok, bizim biberimiz mi yok, bizim tarhanamız mı yok, biz bunların hiç birisinin festivalini yapıyor muyuz? Giresun'un fındığı var ve festivali var, bizim neden olmasın bizim neyimiz yok. Bu memlekete hep birlikte sahip çıkalım." (M. Serhat TOPALCA)