Tarih: 26.07.2013 18:17

“Kahramanmaraş'ta Hedeflerimiz Var”

Facebook Twitter Linked-in

Kahramanmaraş'ın 2014 Mart ayındaki yerel seçimlere Büyükşehir olarak girmesinden dolayı sürecin önemli olduğunu ifade eden Uysal, aday profillerinin de yükseğe çıkarak bütün partiler için her zamankinden farklı varlık gösterme ihtiyacı duyacağı seçimler olacağını söyledi. Şu anda belirlenen aday isimleri olmadığını açıklayan Uysal Kahramanmaraş'ta gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra aday listesinin hazırlanacağını belirtti.

Ramazan ayı dolayısıyla ziyaret için geldiklerini söyleyen Uysal bundan sonra hem Genel Başkan olarak hem de parti yöneticileri olarak Kahramanmaraş'a ziyaretler düzenleyeceklerini ifade etti. Seçimlere her hangi bir partiyle beraber gitmeyeceklerini kaydeden Uysal, bir partinin kazanması ya da kaybetmesi için bir çalışma içine girmeyeceklerini ifade ederek Demokrat Parti olarak hazırlıklarını tamamlayıp tek başlarına seçimlere katılacaklarını söyledi.

Mısır'da askeri kanat tarafından gerçekleştirilen darbenin demokratik gelişme açısından üzücü bir durum olduğunu belirten Uysal, geçmiş dönemlerde birçok ara dönem yaşamış Türkiye'nin her şeye rağmen bölgesinde bir istikrar adası gibi durmaya devam ettiğini kaydetti.

Genel Başkan Uysal, Suriye'nin kuzeyinde varlık göstermeye başlayan ve PKK uzantısı olduğunu belirttiği PYD'nin uzun vadede Türkiye'ye sorunlar çıkaracağını söyledi. Kuzey Suriye'de psikolojik baskı kurarak üstünlük kurmaya çalışan PYD gibi etnik kaynaklı siyasi, bölücü oluşumların özerlik ilanının arkasından durumu toprak istemeye kadar götüreceğini anlatan Uysal Türkiye'nin bulunduğu bölgede her insanın hukukunu korumak için özverili olması gerektiğini söyledi.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

DEMOKRAT PARTİ OLARAK KAHRAMANMARAŞ'TA SEÇİM ÇALIŞMALARINIZ HANGİ AŞAMADA?

Gültekin Uysal: Şimdi bir yandan arkadaşlarımız olağan kongre sürecini tamamlamak üzere, ilçe teşkilatlarımız kongrelerini yapıyorlar. Diğer taraftan da elbette ki bir siyasi partinin en büyük hedefi bir sonraki seçime hazırlanmaktır. Yerel seçimler sadece bu dönem yerel yöneticilerimizi seçmenin ötesine geçerek hakikaten Türkiye'nin de içinde bulunduğu genel konjoktörü etkileyecek, tercih yapılacak seçimler olacak. O açıdan biz de parti olarak hem genel anlamdaki fikriyatımızı, düşüncelerimizi hem geçmişimizin referansıyla bu gün Türkiye'ye ne söylüyoruz, ne vaat ediyoruz, nasıl bir gelecek tasavvuru planlıyoruz beraberinde onları da ifa edeceğiz. Tabi büyükşehir olması hasebiyle artık beldelerin kapatılmış olması aday profillerinin de biraz daha yükseğe çıkarak hakikaten bir eyalet başkanlığı gibi neredeyse vilayetler, ölçekleri, mali imkânları ve yetkileri itibariyle partilerin her zamankinin ötesinde bir varlık gösterme ihtiyacı duyduğu seçimler olacaktır. İnşallah biz de Demokrat Parti olarak arkadaşlarımızla, yeni yeni kadromuza katacağımız arkadaşlarımızla da milletimizin huzurunda olma niyetindeyiz.

KAHRAMANMARAŞ'TA ALABİLECEĞİMİZ BELEDİYE BAŞKANLIKLARI VAR DİYEBİLİR MİSİNİZ?

Gültekin Uysal: Geçmişten beri var olan belediye başkanlarımız var, tabi şansız bir süreci beraberinde yaşayarak geldik. Hakikaten parti ve kendi adımıza, insanlar gibi zaman zaman istikrarsız dönemlerimiz oluyor, zafiyet içerisine düştüğümüz dönemler oluyor. Çok parlak yılların akabinde biz de Türkiye'de bir yanda çok hızlı değişen çok gerilimli bir siyaset çizgisi içinde, yüksek gerilim hattında bizim gibi daha mutedil, daha insanların müşterekliklerini ortaya çıkartırken bir yanda din eksenli, öbür tarafta etnik eksenli bölünmenin parçası olarak bu günkü meclis tablosu ortaya çıktı. Burada toplumun güçlerini tutan partiler çok uç noktada net siyah ile beyaz arasında sıkışmış bir Türkiye gündemi içerisinde yer bulmakta, taraf edinmekte zaman zaman zorlandığı oldu.  Elbette siyaset her gün değişen dinamik bir mücadele, Türkiye gibi bir yanda nüfus dinamikleri itibariyle bir yanda bulunduğu coğrafyanın her dakika oyununu değiştirebilecek işte yaşadığımız şu son iki üç aylık hadiseler bile Suriye ekseninde, Irak ekseninde ve Türkiye ekseninde süreç diye tabir edilen iktidarın teşebbüsünden başlayarak Suriye'nin geldiği nokta ve Türkiye'ye yansımaları. Mısır'da gelişen hadiseler Türkiye'ye yansımaları ve bunun üzerine Türkiye'de gezi olayları bir yandan ekonomik olarak hakikaten sıkışmış son 8-10 yıl içerisinde yapısal bir dönüşüm gerçekleştirmemiz gerekirken yapamayışımızın bedelleri var. Bunlar siyasetin istikametini her an değiştirecek etmenlerdir.

DEMOKRAT PARTİ'NİN HEM GEÇMİŞİNDEN ALDIĞI GÜÇ HEM DE ŞU ANDA KAHRAMANMARAŞ'A GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİZ ZİYARETİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK BİZ DE KAHRAMANMARAŞ'TA İDDİALI BİR PARTİYİZ DİYEBİLİR MİSİNİZ?

Gültekin Uysal: Şöyle ifadelendirmek lazım, biz gücümüzün mucibince sözler ederiz siyasette, afakî sözler söyleyip yarın onları karşılayamayacak olmak ama bu kendimize bir hedef koymadığımız anlamına da gelmez. Maraş'ta olduğu gibi Türkiye'nin pek çok vilayetinde hedeflerimiz var. Çünkü bir kere yapabilenler bir daha yapabilir, bu bizim gibi kadim devlet geleneğine sahip bir geçmişi olan millet için önemli bir veridir. Bizim gibi hakikaten Türkiye'nin çok partili hayata geçerken belki de ilk sivil siyasi partisi diyebileceğim çünkü CHP'nin kurucu unsur olması hasebiyle farklı bir konumu var, kalıcı olmuş, ara dönemleri yaşamış olsa da ilk sivil hareketidir. Bu gün de temeldeki hareketimizin gerekçeleri yerli yerinde durmaktadır. Biz bu ülkeyi bir yanda sahip olduğu dinamikleri iyi bilip insanlarıyla, Türk insanıyla Türk insanı arasında örülmüş duvarları yıkarak demokrasisiyle, kendi milletiyle didişen bir rejimin adı asla Cumhuriyet olmaz diyerek milleti demokrasi yoluyla rejimin sahibi yapmış bir hareketiz. Bu gün de artık demokrasinin gelişim modelleri içerisinde sadece sandığa girip çıkmak değil ama çoğulcu, müzakereci, demokrasi modelleri dediğimiz ve bu gün hükümetin karşılamakta zorlandığı ve bir tepki patlaması olarak ifade edebileceğimiz pek çok cephesinden bakabileceğimiz gezi hadiseleri de bunu gösteriyor. O açıdan baktığımızda yerelde de elbet Demokrat Parti olacak, bir iddia koymak, o hedefe yürümek durumundayız.

ADAYLARINIZ BELLİ OLDU MU?

Gültekin Uysal: Şu anda netleştirdiğimiz bir adayımız yok. Teşkilatlarımız ifade ettiğim gibi bir yandan yerel teşkilatlanmamızı, kongre süreçlerini tamamlıyor. Elbette zihnimizden geçirdiğimiz bir tasavvurumuz var. Kademe kademe bu değişen alt yapıyı biraz evvel ifade ettiğim gibi büyükşehir olması hasebiyle artık beldeler yok, il genel meclisleri seçilmeyecek. O yüzden meclisleri de en az seçilecek başkanlar kadar önemli görevler bekliyor. O açıdan niteliklerini de göz önüne alarak hem meclis kadroları hem başkan adaylarıyla beraber İnşallah milletimizin önüne gönül rahatlığı içerisinde kendini bulabileceği bir aday listemiz konur.

EDİNDİĞİNİZ İZLEMİMLER DOĞRULTUSUNDA KAHRAMANMARAŞ'TA DEMOKRAT PARTİ'NİN DURUMUNU ŞU ANDA NASIL GÖRÜYORSUNUZ?

Gültekin Uysal: Geçmişte parti içerisinde Genel Başkan yardımcılığı yaptığım dönemlerde de gelip gittim. Kendim de yerel teşkilatlarda görev yapmış, il başkanlığı yapmış biri olarak da söylüyorum, bu gün arkadaşlarımız hakikaten büyük bir azim ve kararlılıkla bir yandan kendi içimizde faaliyetleri yürütürken bir yanda da kamuoyunun önünde faaliyet azimlerini, kararlılıklarını koymanın ötesinde bir çalışma içerisinde. Biz İnşallah Ramazan vesilesi oldu bu gün buradayız ama bundan sonraki süreçte Genel Başkan olarak sadece ben değil partimizin diğer yöneticileri de farklı vesilelerle burada olacaktır. Çok kısa vadede hazır bir potansiyelimiz var, yönetici olarak da bizim vazifemizi bu potansiyeli açığı çıkarmaktır. Arkadaşlarımız da bizler de bu potansiyeli açığa çıkaracağımız kanaati içerisindeyim.

BU GÜN DE AÇIKLAMALARINIZDA OLDUĞU GİBİ AK PARTİ'NİN BİRÇOK KARARINA, UYGULAMASINA KARŞI ÇIKIYORSUNUZ. BU ANLAMDA KAHRAMANMARAŞ'TA AK PARTİ'NİN KARŞISINA ÇIKMAK İÇİN BAŞKA BİR PARTİYLE SEÇİME BERABER GİTMEK GİBİ BİR ŞEY SÖZ KONUSU OLUR MU?

Gültekin Uysal: Temelde şöyle bir prensibi kendimize kural koyarak yolumuza devam ediyoruz, Türkiye'de dönem dönem özellikle son 10 senede belirgin bir şekilde yaşandı ama aşağı yukarı son 15-20 yıllık süreç içerisinde 90'lı yıllardan itibaren özellikle aman o kazanmasın, A partisi gelmesin B partisi gelsin diye, B partisi kazanmasın C partisi gelsin diyerek seçmeni de stratejik oy kullanır hale getirdik ki kendi fikrini düşüncesini her şeyden bağımsız bir şekilde ifade edemez, tercih yapamaz hale getirdik. Biz bu gün ne bir partinin kazandıranı olacağız ne de partinin kaybettireni olacağız. Kendi müstakil mücadelemizi yürütmeye devam ettireceğiz.

MISIR'DAKİ OLAYLAR VE SON GÜNLERDE GÜNDEMDE YER ALAN SURİYE'DEKİ PYD VE ESAD'IN BUNU TÜRKİYE ALEYHİNE KULLANMASI HAKKINDA KISACA AÇIKLAMA YAPAR MISINIZ?

Gültekin Uysal: Mısır meselesi önemli, son bir asır içerisinde bu bölgede birikmiş enerjiyle beraber demokratik bir düzen kurulabilmesi için bu enerjiyi kullanabilmek gerekirdi. Ama birinci dünya savaşı sonrası, sıklıkla ifade ediyorum, bu bölgenin hem enerji kaynaklarına sahip olmuş olması hem kadim milletlerin, kadim medeniyetlerin geçmişi ve özellikle İsrail devleti kurulduktan sonra bu coğrafyada onun güvenliğini almak adına, batılı güçlerin, özellikle küresel güçlerin her daim birincil hedefleri bellidir. O açıdan baktığımızda bir Arap Baharı olarak ifadelendirilen bu dalganın bir yılın akabinde bir darbeyle sonuçlanmış olması bizim açımızdan da bölge açısından da üzüntü vericidir. En büyük üzüntü bu biriken enerjiyle daha demokratik toplumların, medeniyetlerin beklentileri doğrultusunda refahı tabana yayacak bir şekilde bir yandan da hür ve eşit, hürriyetlerini kazandıkları demokratik bir model çerçevesinde, kendi geleceklerini kendilerinin belirleyecekleri modeli benimsemek sadece bizim değil bütün bölgenin lehine olabilecek bir gelişmeydi. Ama Türkiye'yi burada ayıran nokta hakikaten pek çok ara dönem yaşamış olmasına rağmen, darbeler yaşamış olmasına rağmen mukayese ettiğimizde bir istikrar adası olarak Türkiye bu gün yerli yerinde durmaktadır. Gönlümüz odur ki gezi hadiselerinde gösterdiği şekliyle artık marjinal kesimlerin bile bu ülkede bir darbe özlemi içerisinde olmadığını görüyoruz, bu Türkiye açısından sevindirici bir olaydır.

Beraberinde Suriye'deki hadiseye baktığımız da hem Suriye'nin pozisyonu hem Türkiye'nin pozisyonu hem Mısır'ın ve diğer ülkelerin Orta Doğu'da gelişen hadiseler bir birini tetikleyebilecek etkileme potansiyeline sahip hadiseler. O açıdan Türkiye gibi hakikaten Cumhuriyet kurulduğundan itibaren dış politikasında standart hedefler koymuş, bu hedeflerden en önemlisi de kendi komşu ülkelerinde özellikle bir iç çatışmanın hiçbir şekilde tarafı olmamaya gayret göstermiştir. Bu gün Türkiye maalesef geldiğimiz nokta itibariyle bu gün AK Parti iktidarının çok sıklıkla eleştirdiği tek parti dönemlerinde bile yalnızlaşmadığı kadar bir yalnızlık içerisindedir. Bunu da aşan bir şekilde özellikle bir yandan iktidarın süreç diye tabir ettiği, barış süreci diye tabir ettiği süreçle beraber Suriye'nin kuzeyinde PKK uzantısı bir yapının psikolojik üstünlüğü ele alarak varlık ortaya koyması Türkiye'yi uzun vadede çok uzun süre etkileyebilecek, huzursuz edecek, sürekli olarak taciz edeceği bir merkez olarak, PKK'nın Kuzey Irak'ta Kandil'de bulunmasının hüviyeti değişerek bir özerklik ilan edeceği alandır. Bu gün iktidar partisinden yapılan yorumları izliyoruz, kimisinin çok uç noktada yorumlar diye tarif ettiği özerklik kurmak gibi ki bunlar etnik bölücü siyasi hareketlerin tabiatını bilen, biraz mekaniğini bilen, nihai programlarını bilen insanların, milliyetçilik gibi etnik bölücü hareketlerin kimyasını bilen insanlar bilirler ki en son tahlilde toprak koparmaktır, bağımsızlığını ilan etmektir. Ve burada elbette bu bölgede yaşayan her insanın hakkını, hukukunu korumak, daha bir asır bile olmadan terk ettiğimiz bu coğrafyada her insanın hukukunu korumak noktasında Türkiye bir özveri göstermelidir.

(M. Serhat TOPALCA)

Haber portalımız 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu`na uygun olarak yayınlanmaktadır. Yayınlanan fotoğrafların yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, önceden yazılı izin gerektirir. Portalımızda yayınlanan haberler ise,  portalımızın ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir. Aksi takdirde Kahramanmaraş mahkemeleri yetkilidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —