Tarih: 01.08.2013 17:10

Tanrıverdi: “Bankalar insanları çıkarları için kullanıyor”

Facebook Twitter Linked-in

Tanrıverdi, Kira, maaş gibi işlemlerin bankacılık sistemi üzerinden yapılmasının zorunlu kılınması neticesinde tüketicilerden 64 ad altında ücret alınarak kâr hanelerinin şişirildiğini söyledi. Yasal düzenlemelerle tüketiciyi bankaya yönlendiren yasal otoritenin onu bankaya karşı koruması gerektiğinin altını çizen Tanrıverdi, yasalarda sadece yasakların yeterli olmadığını, bunların caydırıcı olmasının daha önemli olduğunu ifade etti.

Bankaların geliştirdikleri yöntemlerle insanları çıkarları için kullandıklarını ifade eden Tanrıverdi şunları söyledi: "Günümüzde bankacılık sistemi geliştirdiği metotlarla insanları çıkarları için kullandığı bir araç haline dönüştürmüştür. Lobicilik faaliyetleri sonucu yasal düzenlemeler yapılmak suretiyle kira, maaş, havale v.b birçok işlemin bankacılık sistemi üzerinden yapılması zorunlu kılınmış, bu araçları kullanmak isteyen tüketicilerden yaklaşık 64 ad altında ücret yasaya aykırı bir şekilde tahsil edilerek kar haneleri şişirilmiştir."

"Tüketicinin Tam Tazmini" olmadan bankaları durduramazsınız."şeklinde konuşan Tanrıverdi sözlerine şu şekilde devam etti: "Bankacılık faaliyeti elbette kar amacı güdülerek yapılan ticari işletmelerdir.  Ancak kamu otoritesi tüketiciyi yasa zoruyla bankaya yönlendiriyorsa onu bankaya karşı korumak zorundadır. Ne yazık ki düzenlemelerimiz bu yönüyle eksiktir. Günümüzde bankalar Mer'i Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna göre dahi yasaya açıkça aykırı olan birçok ücret kalemini almaya devam etmektedir. Demek ki yasada yasak olması yeterli değil, bu yasağın ne kadar caydırıcı olup olmadığı önemlidir. Yasaya aykırı hareket edenin zarar ettiği yeni bir anlayışa geçilmeden bu pervasız saldırıyı durdurmanın imkânı yoktur. "

"BURADA NE KADAR BÜYÜK BİR VURGUN OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"

Bankaların, işlem yaptıran herkesten bir şekilde kesinti yaptığını buna karşılık tüketicilerden yok denecek kadar az sayıda bir itiraz başvurusu olduğunu aktaran Tanrıverdi şunları söyledi: "Tüketiciyi koruyan yeni bir yasanın TBMM komisyonlarından da geçtiği ve yasalaşma sürecinde son dönemine girdiği düşünüldüğünde bankaların bu pervasız tutumlarını önleyecek bir mekanizmanın yasaya derc edilmesi elzemdir. Bu mekanizmanın adı "Tüketicinin Tam Tazmini"dir. Tüketiciden haksız yere ücret tahsil eden banka, itiraz edildiğinde bu haksızlığı gidermeyip tüketiciye yol gösteriyorsa, haksız çıktığı durumda tüketicinin bütün uğrasını tazmin etmelidir. Şu an itibariyle sistem şöyle işlemektedir: Bankalar, yolu bankaya düşen her tüketiciden türettiği bir ad altında kesinti yapmakta, bu tüketicilerin ancak binde biri buna itiraz ederek geri alabilmektedir."

Tüketiciler Birliği Kahramanmaraş İl Temsilcisi Nesih Tanrıverdi şu şekilde konuştu: "Tüketicide aidat alınan yaklaşık 50 milyon kredi kartının bulunduğunu, Geçen yıl Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinde karara bağlanan başvuru sayısının da 435 bin civarında olduğunu biliyoruz. Başvurularının tümünün kredi kartı aidatı ile ilgili olduğunu varsaysak bile yüzde biri bile bulmuyor. Burada ne kadar büyük bir vurgun olduğunu görüyoruz."

"BANKALAR İADE ETTİKLER ÜCRETLERDEN BİLE PARA KAZANIYOR!"

Bankaların aidat için kesilen paraya itiraz eden tüketicilerden aldığı parayı 6 ay elinde tutması halinde 2,5 trilyon lirayı bu sürede kullanmış olduğunu ifade eden Tanrıverdi şunları dile getirdi: "Kaldı ki bankalar yüzde biri bulmayan iadelerde dahi para kazanıyor. Örneğin banka Ocak ya da şubat ayında aidatı kesiyor, tüketici önce bankaya yazıyla başvuruyor, bankadan cevap alabilirse bunu bekliyor, olumsuz cevabı alan bilinçli ya da henüz tükenmemiş bir tüketici ise Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuruyor. Hakem Heyeti başvuruyu üç ayda sonuçlandırmaya çalışıyor, eğer mahkemeye itiraz edilmezse kararın taraflara tebliği de 15-20 gün dürüyor. Tebliğ akabinde tüketicinin bankaya başvurması ve bankanın bir sonraki ekstreden bu ücreti düşmesi, süreç yaklaşık 6 ayı buluyor, yani diğer bir değişle banka el koyduğu parayı altı ay kullanıp tüketiciye iade etmiş oluyor. Böylelikle hiç risk almış olmuyor, 50 milyon tüketici hakem heyetlerine başvurarak bu parayı geri alsa bile 2 trilyon 500 milyar lirayı altı ay kullanmış oluyor. Bu büyük bir kazanç, kaldı ki tüketicilerin yüzde 99'u bu parayı bankadan geri almıyor."

"BANKALAR BU RANT PASTASINA BU YÜZDEN BU KADAR GÖZÜ KARA BİR ŞEKİLDE SALDIRIYOR"

Bu konuda hem TBMM'ye hem de tüketiciye görevler düştüğüne dikkat çeken Tanrıverdi konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Yasaya "Tüketicinin Tam Tazmini"ne dair hükümler konulmalıdır. Yani tüketiciye bir haksızlık yapan hem haksızlığı giderecek hem de talebi olmasa bile tüketiciye sınırları yasada çizilen oranda otomatik tazminat ödemelidir. Tüketiciler ellerindeki kredi kartlarını, en azından birden fazla karta sahip iseler bu fazlalığı çöpe atıp, bankadaki hesaplarında bir miktar nakit para tutarak alışverişlerini bankamatik kartı üzerinden yapmaları daha uygun olur. (M. Serhat TOPALCA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —