Bankaların bezdirme taktiğinin sonuç vererek tüketicilerin büyük çoğunluğunun hak aramaktan vaçgeçtiğine dikkat çeken İl Temsilcisi Tanrıverdi şunları söyledi: "Geçen yıl itibariyle BDDK ve Bakanlık verileri değerlendirildiğinde kullanımda bulunan 56,4 milyon kredi kartına karşılık bütün uyuşmazlıklarla ilgili hakem heyetlerine yapılan toplam başvuru sayısı 435.000 civarında kaldığı görülmektedir. Heyetlere yapılan başvuruların tümü kart aidatı ile ilgili olduğunu varsaydığımızda bile tüketicilerin sadece yüzde 1'inin yasal yolları kullanarak kart aidatını geri alabildiğini görüyoruz."
Hakem heyeti kararı ile aidatı geri alan tüketicinin aynı sorunu sonraki yıl yeniden yaşadığını bunun da tüketiciyle birlikte hakem heyetini zor durumda bıraktığını ifade eden Tanrıverdi şöyle konuştu: "Kredi kartı aidatı konusunda yaşanan başka bir problem de hakem heyeti kararı ile aidatı geri alan tüketici takip eden yıl aynı problemle tekrar karşılaşmakta ve aynı süreci yeniden yaşamak zorunda kalmaktadır. Bu durum, aynı sözleşme ile ilgili her yıl yeniden karar almak zorunda kalan hakem heyetlerini de çalışmaz hale getirmiştir. Tüketiciler Birliği'ne gelen şikâyetlerden anladığımız kadarıyla bazı heyet çalışanları bu tür talepleri kabul etmek yerine tüketicilere türlü zorluklar çıkarmaktadırlar."
Bilinçli Tüketiciler Ne Yapmalı?
Konu hakkında tüketicilere neler yapılması gerektiği hakkında önemli bilgiler veren İl Temsilcisi Tanrıverdi şunları söyledi: " Birden fazla kredi kartı bulunan tüketicilerimiz bunu mümkünse bire indirmelidirler. Hatta bankada hesabı bulunan tüketicilere kişisel olarak önerim onları zorlayan mücbir sebepleri yoksa kredi kartı yerine bankamatik kartlarını kullanılmalıdır.
Herhangi bir banka ile uyuşmazlıkları olduğunda ilk seferinde hakem heyetine başvurarak hukuki olarak haklı olduklarını kanıtlamalı, ancak daha sonraki yıllarda sözleşme değişmediğine göre, hakem heyeti yerine bu kez icra müdürlüğüne başvurarak bu ücretleri kamu gücüyle geri alma yoluna gitmelidirler. Böylelikle banka icra masraflarına da katlanmak zorunda kalır ki, bir daha aynı davranışta bulunma cesaretini gösteremez. Ayrıca, eğer icra müdürlüğüne itiraz ederse bu kez icra inkâr tazminatı ile karşı karşıya kalabilir." (M. Serhat TOPALCA)