Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, Ergenekon Davası`nda verilen kararlarla ilgili basın toplantısı düzenledi.
BBP Kahramanmaraş İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır Ergenekon davasında verilen kararları ve Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Kurunun yanında yaşta yandı şeklindeki söylemlerin yanlış olduğunu ve yargının ilahi bir naat olmadığını belirten Çayır, darbenin darbe aldığını ve bu darbelerin devam etmesiyle Türkiye'nin normalleşeceğini ve demokratikleşeceğini söyledi. Darbe suçundan yargılananların darbe anayasasıyla yargılandığını ifade eden Çayır, 4"5 partinin bir araya gelerek anayasa yapmasının mümkün olmadığını ve bunun bir düzmece, oyun ve hayal olduğunu savundu. Kendilerinin siyasi tavırlarının milletin menfaatine olan şeyler doğrultusunda devam ettiğini söyleyen Çayır, millet iradesine aykırı olan her icraatın karşısında olacaklarını sözlerine ekledi.
MUTLULUK VERMEYEN RESİMLER ÇOĞALMAYA BAŞLADI
Türkiye`nin içinde bulunduğu coğrafyada mutluluk vermeyen resimler olduğuna değinen Çayır şunları söyledi: "Değerli kardeşlerim Türkiye bir taraftan normalleşmeye çalışırken bir tarafta siyasette, iktisatta, sosyal ve siyasi alanda iyileşmeler yaşarken veya demokratik adımlar adımlaya çalışılırken, bir tarafta da yıkılmalar, istemediğimiz görüntüler, komşularımızda dâhil olmak üzere coğrafyamızda hiçte hoş olmayan, mutluluk vermeyen resimler çoğalmaya başladı. Elbette duyarlı insanlar duyarlı topluluklar bu olup bitenler karşısında gerçekten mutsuzdurlar, üzüntü içerisindedirler, bizde camia olarak hem Türkiye'de yaşlananlara bakarken, hem çevremizde olup bitenleri gözetlerken gerçekten gelecekten umutlu olmamızı gerektiren çok az şey olduğunu görüyoruz."
HER DEM, TEPEMİZDE BOZA PİŞİRMİŞTİR
Yargının ilahi bir naat olmadığını ifade eden Çayır şunları kaydetti: "Bütün bunlara rağmen içeride Ergenekon davasının mahkûmiyetle sonuçlanması Türkiye açısından bir ilk, Türkiye darbeye teşebbüs edenlere hukuk, adalet, ceza veriyor. Verirken kimilerinin dediği gibi kurunun yanında yaş yandı adalet tam anlamıyla tecelli etmedi, her ne kadar mahkeme böyle bir karar vermişse de bunun çok adil olduğu söylenemez iddialarında hepimizin şu noktaya varması gerekir. Eğer bu ülkede yargıya saygı duyulmazsa, eğer bu ülkede yargı kararları alabildiğine eleştirilirse, mutlaka eleştirilir, hiçbir yargı kararı ilahi bir naat değildir, mutlak doğruda değildir. Ama şu bir gerçek ki Türkiye'de ve siyasi hayatımızda kendisini bu ülkenin sahipleri sanan, kendisini bu ülkenin 1. sınıf vatandaşı sanan sivil ve askeri, bürokrasi her dem, tepemizde boza pişirmiştir, bizi şu ve bu şekilde yönlendirmiş ve manipüle etmiştir. Tarihimizde darbeler hep arka arkaya gelmiş ve darbe yapanlar kendilerini çeşitli bahaneler üretmişlerdir."
12 EYLÜL`ÜN DİKTATÖRLERİ
Darbelerin darbe almaya devam ettiği sürece Türkiye`nin demokratikleşeceğini ve normalleşeceğini ifade eden Çayır şunları aktardı: "Ergenekon Davası'nda da görünen o ki, bir şeyler yapılmış, bir şeyler ortaya konmuş, bir darbe teşebbüsünün olduğu görülmektedir. Darbe teşebbüsünün olduğu görünürken kimin nerede nasıl durduğu, nasıl teşvik ettiği, nasıl rol aldığı elbette ki mahkemenin bileceği iş, mahkeme bu anlamda bir şeyler söylemiştir. Gerçekten suçsuz insanlarda ceza almış olabilir, ama ortada bir vaka var, bu vakada Türk milletinin alışık olduğu darbeler silsilesinin hala devam edilmek istendiğidir. Bu tür hadiseler millet kendi iradesine sahip olursa bu tür heveslilerin heveslerinin kursağında kalacağını düşünüyorum. Aileler açısından baktığımız zaman içeride 13 yıl yatan birisi olarak, mahkemelerde yargılanan birisi olarak, işkenceyi, darbeyi, diktatörlerle yüzleşmiş birisi olarak, elbette ceza almış bir ailede, ailenin ferdi ailede bir hüzün oluşturur. Aileler açısından durum daha farklıdır ve onlara saygı duymak lazım. Ama hepimiz şunda hemfikir olmamız lazım ilk kez Türkiye'de darbe bir darbe almıştır. Darbeler darbe almaya devam ettikçe, Türkiye normalleşecek ve demokratikleşecektir. Darbeyi teşebbüs aşamasına bırakmayıp tamama erdirmiş olan yargının, 12 Eylül`ün diktatörlerini de görmelerini ve işlerini hızlandırmalarını bekliyoruz. Bundan sonra ayaklarını yorganına göre uzatacaklar. Akıllarını başlarına alacaklar. Demokratik hayata müdahale etmeyecekler. Artık millet iradesine silah çekmeyecekler. Yeter artık millet iradesine silah çekmek yok.``
4"5 PARTİNİN BİR ARAYA GELİP ANAYASA YAPMA ŞANSIDA YOK
4"5 partinin bir araya gelerek anayasa yapma şansı olmadığını savunan Çayır şöyle konuştu: "Artık diktatörleri yargılarken, darbecileri yargılarken, darbeye teşebbüsçüleri yargılarken başımızda darbe anayasasının yaşatılmasını anlamak mümkün değildir. Başbakana ve iktidara buradan hatırlatmak isterim, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Necmettin Erbakan hep darbe anayasasıyla yaşatılmış, seçim sistemini övmeye devam etmişlerdir, ne zaman? İktidar olduklarında, ne zaman? Yüzde 10 barajını aştıklarında, yüzde 10 barajının altına düşen partiler, aynı kişilerin yüzde 10 barajının altıda düştüklerinde söyledikleri sözleri hatırlayın, Erbakan hoca yüzde18"21 oy alırken Türkiye'de siyasi iktidar mutlaka korunmalıdır, yüzde 10 barajı Türkiye için bir elzemdir, bir ilaçtır derken, yüzde 10'un altında kaldığında farklı söylemlerde bulunmuş ve bu bir zulümdür demiştir. Aynı şeyi Mesut Yılmaz'dan, aynı şeyi Tansu Çiller'den duydum, umarım yarın bir gün Recep Tayyip Erdoğan aynı şeyi söylemez, yol yakından darbe anayasası tümden değiştirecek hale gelmelisiniz. Oyun oynamaya gerek yok, 4"5 partinin bir araya gelip anayasa yapma şansıda yok, bu bir düzmecedir, bu bir oyundur, bu bir hayaldir."
SANDIKLA GELEN SANDIKLA GİDER
Sandıkla gelenin ancak sandıkla gideceğine dikkat çeken Çayır şunları söyledi: "Ergenekon'da tamama erdiremediler teşebbüs safhasında kaldı. Ben oradaki herkese suçlu gözüyle de bakmıyorum. Yargıtay safhası var, inşallah bu işe bulaşmamışlar aklanırlar ve evlerine dönerler, bizim temennimiz bu. Çünkü inancımıza göre 999 kişi suçlu ama içlerinde 1 tane suçsuz var, o suçsuzda bilinmiyor, o yüzden bin kişinin hepsini masum görüyor, böyle bir inanca, böyle bir adalet temeline sahibiz, onun içinde mahkeme ceza vermiş olsa dahi, Yargıtay safhası olduğu için suçsuz görmeye devam edeceğiz. Sandıkla gelen sandıkla gider, gezi olaylarına bakışımızda buydu, dediler ki siz hükümetin yanında mısınız, biz hükümete diyoruz ki Suriye batağına battın aklını başına al geri dön diyoruz, siz CHP gibi, MHP gibi konuşuyorsunuz diyorlar. Referandumda evet dedik bu darbe anayasası azda olsa değişir dedik evet dedik, bu sefer bunlar ak partili dediler. Bizim rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'ndan gelen bir geleneği var, bizim gözümüzü kapatarak söyleyen kim ak parti, boş ver. Söyleyen kim CHP boş ver, söyleyen kim MHP reddet değil, söyleyene de değil söylediğine bakacağız. Ne söylüyor milletin menfaatine aferin doğrudur, ne söylüyorsun milletin menfaatine aykırı, babamın oğlu olsan dahi hayır. Bizim tavrımız siyasetimiz bu, temel karakterimizde bu." (M. Serhat TOPALCA-Mehmet KASAPKARA)