Tarih: 14.08.2013 20:13

Hizmet, BBP'ye yeşil ışık mı yaktı?

Facebook Twitter Linked-in

BBP'nin kuruluş sürecinde de kanaat ve inanç önderleriyle fikir alış verişinde bulunduklarını ifade eden Çayır, parti kurulurken toplumun farklı kesimlerinin görüşlerini, tepkilerini göz ardı etmediklerini belirtti. Çayır, merhum Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu'nun 1990'lı yıllarda M. Fethullah Gülen Hocaefendi ile görüşmelerinde toplumun sorunlarını paylaştıklarını ve sorunlara çözüm yollarıyla ilgili görüşlerini ortaya koyduklarını kaydetti. Hocaefendi ile ilişkilerinin hiçbir zaman kesilmediğini aktaran Çayır, Fethullah Gülen'in gerçekleştirdiği hizmetlerle topluma faydalı nesillerin yetişmesinde önemli çalışmaları olduğunu söyledi.

M. Fethullah Gülen Hocaefendi ve sevenlerinin yurt içinde ve yurt dışında açılan okullara öncülük etmelerinin ve maddi manevi destek vererek bu okulların açılmasını sağlamalarının BBP'nin Türk İslam Birliği ideali ile örtüştüğünü açıklayan Remzi Çayır, hizmet hareketi olarak adlandırılan oluşumun içinde yer alan insanların bu güne kadar kendilerine dua ederek destek verdiklerini, bundan sonra ise hem dua hem de filli olarak onlardan destek beklediklerini ifade etti.

Cemaat içinde yer alanlarla çeşitli zeminlerde dostane ilişkiler çerçevesinde bir araya geldiklerini söyleyen Çayır, bu görüşmelerde BBP'nin ülkenin sigortası olduğunu ve Meclis'te de bulunması gerektiğinin ifade edildiğini anlattı.

"KANAAT ÖNDERLERİNE, İNANÇ ÖNDERLERİNE GİDİP ONLARLA GÖRÜŞ ALIŞ VERİŞİNDE BULUNDUK"

BBP kurulmadan önce faklı kesimlerin, kanaat ve inanç önderlerinin görüşlerinin alındığını ve sonrasında da onlarla ilişkilerinin devam ettiğini söyleyen Genel Başkan Yardımcısı Çayır şu şekilde konuştu: "Büyük birlik partisi kuruluş ve var oluş meselesi itibariyle maddi ve manevi olarak millete hizmet bütün kurum ve kuruluşlarla birlikte olmayı, onların çalışmalarını teşvik etmeyi, farklı zeminlerde birlikte mücadele etmeyi hedeflemiştir.

Biz ilk partileşme sürecinde de rahmetli Genel Başkanımızın tutumu ve özelliği itibariyle de kanaat önderlerine inanç önderlerine gidip onlarla görüş alış verişinde bulunduk. Sıradan siyasi parti gibi hareket etmedik. BBP kurulurken toplumun farklı kesimlerinin tepkilerini, eğilimlerini göz ardı etmek yerine onlarla istişare ederek sivil toplum kuruluşlarıyla, cemaatlerle, kanaat önderleriyle, fikir teatisinde bulunarak kendine yön bulmaya çalışmıştır. Bu sadece kuruluş aşamasında kalmamıştır, çeşitli defalar Türkiye'nin problemlerini tartışırken, problemleriyle ilgili karar varırken, hükümetleri desteklerken ve hükümetleri desteklemezken dahi bu konularda istişare yapılarak kararlara varılmıştır. Yani her ne kadar bizim resmi organımız olsa da bunlarla görüşmeyi ihmal etmemiştir."

"BİZİM PARTİ OLARAK HOCAEFENDİ'YLE İLİŞKİMİZ HİÇBİR ZAMAN KESİLMEDİ"

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin daha önce birçok ortamda bir araya gelerek Türkiye meseleleri ve çözüm yollarını tartıştıklarını aktaran Çayır şunları söyledi: "Bu itibarla rahmetli genel başkan Fethullah Hocaefendi İzmir'deyken, 1992-93'lerden bahsediyorum, o dönemlerde beraber sabah namazlarını kıldıklarını kahvaltı yaptıklarını, kahvaltıda yine bu toplumla ilgili endişelerini dile getirdiklerini endişelerini paylaştıklarını, çözümle, gelecekle ilgili bir takım düşüncelerini ortaya koyduklarını biliyorum. Dolayısıyla bizim parti olarak Hocaefendi'yle ilişkimiz hiçbir zaman kesilmedi, biz siyasi olarak da, kar zarar olarak da bakmadık hadiseye, millete fayda bir nesle şu veya bu şekilde iyi bir yön bulma, yardımcı olma anlamında baktık. Hocaefendi Türkiye'de okullarıyla dershaneleriyle diğer kurum ve kuruluşlarıyla bu memlekete hizmet etmiştir, hizmet etmeye devam ediyor. Gençleri okullara kabul ederek, okullarda eğiterek, yurtlarda barındırarak onlara dindar milletini, toprağını seven, bu topraklarla ilgili kaygılar duyan ve bu topraklarda olmaktan dolayı mutluluk duyan, sonrasında donanımını bu topraklar için harcayan, birikimini bu topraklara adayan gençler yetiştirdi ve yetiştirmeye de devam ediyor. Bununla da kalmadı, biliyorsunuz Büyük Birlik'in ideali vardır, Türk İslam birliği ideali vardır, bütün insanlığın birlik olduğu ideali vardır. Bu ideali de müşahhas olarak Hocaefendi farklı coğrafyalarda okullar kurarak, farklı coğrafyalarda var olarak, siyahı beyazı demeden, dinlisi dinsizi demeden hizmet etmiştir ve etmeye devam etmektedir. Elbette insanlar hata yapabilir, eksik yapabilir fazla yapabilir eleştirilebilir elbette ki bir başkası çıkar bu kadar övünmeye değer mi diyebilir bizi eleştirebilir veya Hocaefendi'yi eleştirebilir. Ama bizim bakışımız Hocaefendi bu memlekete hizmet etmektedir, Hocaefendi'nin bağlıları bu memlekete hizmet etmektedir, biz böyle bakmaktayız."

" SİZ TÜRKİYE'NİN SİGORTASISINIZ, TÜRKİYE'NİN SİZE İHTİYACI VAR"

Hizmet gönüllülerinin kendilerini, BBP'nin onları sevdiğini söyleyen Çayır şu şekilde konuştu: "Dolayısıyla bizim partiye yakın olsun veya olmasın, fiilen bizim partiye oy versin veya vermesinler, bizim partimizi her hangi bir dönemde desteklemiş olsunlar veya olmasınlar şimdi yerel seçimlerde veya sonraki genel seçimlerde bizim partimize destek verecek olduklarını veya vermeyecek olduklarını göz önüne alarak bu sözleri söylemiyorum, söylediklerim genel şeylerdir. Ama umut ederim ki bizi sevdiklerinden haberimiz var. Rahmetli Genel Başkan sağ iken de bizi seviyorlardı şu anda da bizi seviyorlar. Çeşitli insanlarla konuştuğumuzda bize hep şunu söylediler, siz bu Türkiye'nin sigortasısınız, Türkiye'nin size ihtiyacı var. Keşke Meclis'te olsanız, Meclis'in de Büyük Birlik'e ihtiyacı var demişlerdir. Ama ne yazık ki baraj sistemi, adaletsiz seçim ve siyasi partiler yasasından ötürü parti bir türlü o sıçramayı yapamadı. İnşallah, önümüzdeki umut ederiz ki ve göstergeler bize onu söylüyor biz hem toplumun gündeminde hem de meclis gündeminde, Meclis'in içerisinde olacağız."

"BÜYÜK BİRLİK'İN TÜRKİYE'DE SÖZ SAHİBİ OLMASINI İSTERLER"

"Elbette cemaat içinde bulunan hizmet ehli olan kardeşlerimizle çeşitli zeminlerde görüşmelerimiz oluyor." Şeklinde konuşan Remzi Çayır sözlerine şu şekilde devam etti: " Dostane görüşmeler, bunlar resmi görüşmeler değildir, yani iki taraf bir araya gelmiş de bir şeye kara almışlar falan değildir. Ama biz inanıyoruz ve itimat ediyoruz ki Hocaefendinin bağlıları bizi sever, biz onları severiz. İsterler ki, bunların da dilekleri ve temennileri odur, kalben inanıyorum buna, Büyük Birlik'in Türkiye'de söz sahibi olmasını isterler. Çünkü bunlarda bilir ki Büyük Birlik bu toplumun ortalama sağduyu paydasıdır, refleksidir, kalbidir, beynidir. Yani bizim temel değerlerimiz bu toplumla örtüşüyor. Dolayısıyla bu hareketin, yerli olan, milli olan bu hareketin mutlaka başarılı olmasını istemektedirler, bu konuda hiç şüphemiz yoktur. Umarım ki bizim bu sevgi ve birlikteliğimiz yani kalbi birlikteliğimiz, fiiliyata da dönüşürse, bize destek verirlerse dua ederlerse mutlu oluruz. Ama fiilen destek vermeseler bile dua ettiklerini biliyoruz, bizimle birlikte olduklarını da biliyoruz. Filende bize destek verirlerse mutlu oluruz."

"BU İŞARETLERİ DE ALIYORUM, GÖRÜYORUM"

Hocaefendi ve bağlılarının kendilerini destekleyeceklerini ümit ettiklerini aktaran Çayır konuşmasında şunları söyledi: "Tabi onlar adına konuşmak doğru olmaz, karar verecek onlardır. Şu anda, tırnak içerisinde sağ diye tabir ettiğimiz partiler içerisinde ilerde ve yakın bir gelecekte öne çıkabilecek tek bir parti var Büyük Birlik Partisi, bazıları yeni oluşumlar yapabilirler, yeni parti kurabilirler ama şu an Türkiye'nin yeni bir partiye ihtiyacı görülmemektedir. Dolayısıyla ben Hocaefendi'nin ve Hocaefendi'nin bağlılarının bizimle ve bizi dualarıyla ve fiilen varlıklarıyla destekleyeceklerini umut ediyorum, bu işaretleri de alıyorum, görüyorum."

"UMUT EDERİM Kİ ARTIK ZAMANI GELMİŞTİR…"

Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır: "Umut ederim ki bu kardeşlerimiz biz hemen hemen birçok konuda yani dünyaya bakışta benzerliklerimiz var. Şu an Hocaefendi'nin açtığı okullar bizim ideallerimizdi, onlar yapıyor bu hizmeti teşekkür ediyoruz. Dolayısıyla Hocaefendi'nin ve bağlılarının hizmet eden arkadaşlarımızın, bu güne kadar sadece dualarıyla bize destek verdiler, şimdi umut ederim ki artık zamanı gelmiştir, sadece dua yetmez Büyük Birlik'in artık Türk siyasetinde fiilen de bir ağırlığı var ama sayısal olarak da siyasi kaderini belirleme anlamında da söz sahibi olmasında yardımcı olurlar diye umut ediyorum, bekliyorum." şeklinde konuştu. 

(M. Serhat TOPALCA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —