BBP'nin kuruluş sürecinde de
kanaat ve inanç önderleriyle fikir alış verişinde bulunduklarını ifade eden
Çayır, parti kurulurken toplumun farklı kesimlerinin görüşlerini, tepkilerini
göz ardı etmediklerini belirtti. Çayır, merhum Genel Başkan Muhsin
Yazıcıoğlu'nun 1990'lı yıllarda M. Fethullah Gülen Hocaefendi ile
görüşmelerinde toplumun sorunlarını paylaştıklarını ve sorunlara çözüm
yollarıyla ilgili görüşlerini ortaya koyduklarını kaydetti. Hocaefendi ile
ilişkilerinin hiçbir zaman kesilmediğini aktaran Çayır, Fethullah Gülen'in
gerçekleştirdiği hizmetlerle topluma faydalı nesillerin yetişmesinde önemli
çalışmaları olduğunu söyledi.
M. Fethullah Gülen Hocaefendi
ve sevenlerinin yurt içinde ve yurt dışında açılan okullara öncülük etmelerinin
ve maddi manevi destek vererek bu okulların açılmasını sağlamalarının BBP'nin
Türk İslam Birliği ideali ile örtüştüğünü açıklayan Remzi Çayır, hizmet
hareketi olarak adlandırılan oluşumun içinde yer alan insanların bu güne kadar
kendilerine dua ederek destek verdiklerini, bundan sonra ise hem dua hem de
filli olarak onlardan destek beklediklerini ifade etti.
Cemaat içinde yer alanlarla
çeşitli zeminlerde dostane ilişkiler çerçevesinde bir araya geldiklerini
söyleyen Çayır, bu görüşmelerde BBP'nin ülkenin sigortası olduğunu ve Meclis'te
de bulunması gerektiğinin ifade edildiğini anlattı.
"KANAAT ÖNDERLERİNE, İNANÇ ÖNDERLERİNE GİDİP ONLARLA
GÖRÜŞ ALIŞ VERİŞİNDE BULUNDUK"
BBP kurulmadan önce faklı
kesimlerin, kanaat ve inanç önderlerinin görüşlerinin alındığını ve sonrasında
da onlarla ilişkilerinin devam ettiğini söyleyen Genel Başkan Yardımcısı Çayır
şu şekilde konuştu: "Büyük birlik partisi kuruluş ve var oluş meselesi
itibariyle maddi ve manevi olarak millete hizmet bütün kurum ve kuruluşlarla birlikte
olmayı, onların çalışmalarını teşvik etmeyi, farklı zeminlerde birlikte
mücadele etmeyi hedeflemiştir.
Biz ilk partileşme sürecinde
de rahmetli Genel Başkanımızın tutumu ve özelliği itibariyle de kanaat
önderlerine inanç önderlerine gidip onlarla görüş alış verişinde bulunduk.
Sıradan siyasi parti gibi hareket etmedik. BBP kurulurken toplumun farklı
kesimlerinin tepkilerini, eğilimlerini göz ardı etmek yerine onlarla istişare
ederek sivil toplum kuruluşlarıyla, cemaatlerle, kanaat önderleriyle, fikir
teatisinde bulunarak kendine yön bulmaya çalışmıştır. Bu sadece kuruluş
aşamasında kalmamıştır, çeşitli defalar Türkiye'nin problemlerini tartışırken,
problemleriyle ilgili karar varırken, hükümetleri desteklerken ve hükümetleri
desteklemezken dahi bu konularda istişare yapılarak kararlara varılmıştır. Yani
her ne kadar bizim resmi organımız olsa da bunlarla görüşmeyi ihmal
etmemiştir."
"BİZİM PARTİ OLARAK HOCAEFENDİ'YLE İLİŞKİMİZ HİÇBİR
ZAMAN KESİLMEDİ"
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve M.
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin daha önce birçok ortamda bir araya gelerek
Türkiye meseleleri ve çözüm yollarını tartıştıklarını aktaran Çayır şunları
söyledi: "Bu itibarla rahmetli genel başkan Fethullah Hocaefendi İzmir'deyken,
1992-93'lerden bahsediyorum, o dönemlerde beraber sabah namazlarını
kıldıklarını kahvaltı yaptıklarını, kahvaltıda yine bu toplumla ilgili
endişelerini dile getirdiklerini endişelerini paylaştıklarını, çözümle,
gelecekle ilgili bir takım düşüncelerini ortaya koyduklarını biliyorum. Dolayısıyla
bizim parti olarak Hocaefendi'yle ilişkimiz hiçbir zaman kesilmedi, biz siyasi
olarak da, kar zarar olarak da bakmadık hadiseye, millete fayda bir nesle şu
veya bu şekilde iyi bir yön bulma, yardımcı olma anlamında baktık. Hocaefendi
Türkiye'de okullarıyla dershaneleriyle diğer kurum ve kuruluşlarıyla bu
memlekete hizmet etmiştir, hizmet etmeye devam ediyor. Gençleri okullara kabul
ederek, okullarda eğiterek, yurtlarda barındırarak onlara dindar milletini,
toprağını seven, bu topraklarla ilgili kaygılar duyan ve bu topraklarda
olmaktan dolayı mutluluk duyan, sonrasında donanımını bu topraklar için
harcayan, birikimini bu topraklara adayan gençler yetiştirdi ve yetiştirmeye de
devam ediyor. Bununla da kalmadı, biliyorsunuz Büyük Birlik'in ideali vardır,
Türk İslam birliği ideali vardır, bütün insanlığın birlik olduğu ideali vardır.
Bu ideali de müşahhas olarak Hocaefendi farklı coğrafyalarda okullar kurarak,
farklı coğrafyalarda var olarak, siyahı beyazı demeden, dinlisi dinsizi demeden
hizmet etmiştir ve etmeye devam etmektedir. Elbette insanlar hata yapabilir,
eksik yapabilir fazla yapabilir eleştirilebilir elbette ki bir başkası çıkar bu
kadar övünmeye değer mi diyebilir bizi eleştirebilir veya Hocaefendi'yi
eleştirebilir. Ama bizim bakışımız Hocaefendi bu memlekete hizmet etmektedir,
Hocaefendi'nin bağlıları bu memlekete hizmet etmektedir, biz böyle
bakmaktayız."
" SİZ TÜRKİYE'NİN SİGORTASISINIZ, TÜRKİYE'NİN SİZE
İHTİYACI VAR"
Hizmet gönüllülerinin
kendilerini, BBP'nin onları sevdiğini söyleyen Çayır şu şekilde konuştu:
"Dolayısıyla bizim partiye yakın olsun veya olmasın, fiilen bizim partiye oy
versin veya vermesinler, bizim partimizi her hangi bir dönemde desteklemiş
olsunlar veya olmasınlar şimdi yerel seçimlerde veya sonraki genel seçimlerde
bizim partimize destek verecek olduklarını veya vermeyecek olduklarını göz
önüne alarak bu sözleri söylemiyorum, söylediklerim genel şeylerdir. Ama umut
ederim ki bizi sevdiklerinden haberimiz var. Rahmetli Genel Başkan sağ iken de
bizi seviyorlardı şu anda da bizi seviyorlar. Çeşitli insanlarla konuştuğumuzda
bize hep şunu söylediler, siz bu Türkiye'nin sigortasısınız, Türkiye'nin size
ihtiyacı var. Keşke Meclis'te olsanız, Meclis'in de Büyük Birlik'e ihtiyacı var
demişlerdir. Ama ne yazık ki baraj sistemi, adaletsiz seçim ve siyasi partiler
yasasından ötürü parti bir türlü o sıçramayı yapamadı. İnşallah, önümüzdeki
umut ederiz ki ve göstergeler bize onu söylüyor biz hem toplumun gündeminde hem
de meclis gündeminde, Meclis'in içerisinde olacağız."
"BÜYÜK BİRLİK'İN TÜRKİYE'DE SÖZ SAHİBİ OLMASINI
İSTERLER"
"Elbette cemaat içinde bulunan
hizmet ehli olan kardeşlerimizle çeşitli zeminlerde görüşmelerimiz oluyor."
Şeklinde konuşan Remzi Çayır sözlerine şu şekilde devam etti: " Dostane
görüşmeler, bunlar resmi görüşmeler değildir, yani iki taraf bir araya gelmiş
de bir şeye kara almışlar falan değildir. Ama biz inanıyoruz ve itimat ediyoruz
ki Hocaefendinin bağlıları bizi sever, biz onları severiz. İsterler ki,
bunların da dilekleri ve temennileri odur, kalben inanıyorum buna, Büyük
Birlik'in Türkiye'de söz sahibi olmasını isterler. Çünkü bunlarda bilir ki
Büyük Birlik bu toplumun ortalama sağduyu paydasıdır, refleksidir, kalbidir,
beynidir. Yani bizim temel değerlerimiz bu toplumla örtüşüyor. Dolayısıyla bu
hareketin, yerli olan, milli olan bu hareketin mutlaka başarılı olmasını
istemektedirler, bu konuda hiç şüphemiz yoktur. Umarım ki bizim bu sevgi ve
birlikteliğimiz yani kalbi birlikteliğimiz, fiiliyata da dönüşürse, bize destek
verirlerse dua ederlerse mutlu oluruz. Ama fiilen destek vermeseler bile dua
ettiklerini biliyoruz, bizimle birlikte olduklarını da biliyoruz. Filende bize
destek verirlerse mutlu oluruz."
"BU İŞARETLERİ DE ALIYORUM, GÖRÜYORUM"
Hocaefendi ve bağlılarının
kendilerini destekleyeceklerini ümit ettiklerini aktaran Çayır konuşmasında
şunları söyledi: "Tabi onlar adına konuşmak doğru olmaz, karar verecek
onlardır. Şu anda, tırnak içerisinde sağ diye tabir ettiğimiz partiler
içerisinde ilerde ve yakın bir gelecekte öne çıkabilecek tek bir parti var
Büyük Birlik Partisi, bazıları yeni oluşumlar yapabilirler, yeni parti
kurabilirler ama şu an Türkiye'nin yeni bir partiye ihtiyacı görülmemektedir.
Dolayısıyla ben Hocaefendi'nin ve Hocaefendi'nin bağlılarının bizimle ve bizi
dualarıyla ve fiilen varlıklarıyla destekleyeceklerini umut ediyorum, bu
işaretleri de alıyorum, görüyorum."
"UMUT EDERİM Kİ ARTIK ZAMANI GELMİŞTİR
"
Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır: "Umut ederim ki bu kardeşlerimiz biz hemen hemen birçok konuda yani dünyaya bakışta benzerliklerimiz var. Şu an Hocaefendi'nin açtığı okullar bizim ideallerimizdi, onlar yapıyor bu hizmeti teşekkür ediyoruz. Dolayısıyla Hocaefendi'nin ve bağlılarının hizmet eden arkadaşlarımızın, bu güne kadar sadece dualarıyla bize destek verdiler, şimdi umut ederim ki artık zamanı gelmiştir, sadece dua yetmez Büyük Birlik'in artık Türk siyasetinde fiilen de bir ağırlığı var ama sayısal olarak da siyasi kaderini belirleme anlamında da söz sahibi olmasında yardımcı olurlar diye umut ediyorum, bekliyorum." şeklinde konuştu.
(M.
Serhat TOPALCA)