Toprak, Mısır'da meydana gelen
olaylar sonucunda yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve binlerce kişinin
yaralanmasına sebep olan katliamı sert bir şekilde eleştirerek şunları söyledi:
"Tamamen demokrasi arzusuyla sokaklarda
ve meydanlarda bulunan, demokratik haklarını arayan, üstelik şiddete bulaşmamış
kitlelere ateş açılması, planlı şekilde yangın çıkarılarak katliam yapılması
kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Mısır'da meşru Cumhurbaşkanını ve
yönetimi görevden alarak darbe yapan, demokrasi arzularını haykıran milyonlara,
kitlesel şiddet uygulayan Mısır Ordusu'nu kınıyoruz, lanetliyoruz ve akıl, izan
ve vicdana davet ediyoruz."
Mısır'da Mursi yönetimini
devirerek ara hükümet formülü getirenlerin ordunun gücünü darbeyi
içselleştirmek ve yerleştirmek için kullanandıklarını dile getiren Toprak,
darbeyi yapanların acilen görevlerini bırakıp Mursi'ye "İadeyi Hükümet" yapmaları
gerektiğini kaydederek şu şekilde konuştu: "Sokaklarda ve meydanlarda toplu katliamlar
yaparak darbeyi meşrulaştırma çabaları sonuca ulaşmayacaktır. Mısır halkı
darbeye karşı olduğunu, darbeyi istemediğini, ara hükümeti onaylamadığını
Adeviyye Meydanı'nda haykırmaktadır. Meşru isteklerini haykıran, demokrasi
arzularını sokaklarda göstermeye çalışan Mısır Halkı'na karşı sıkılan
kurşunlar, demokrasi arzusunun tüm dünyaya hakim kılınmasını talep eden tüm
ileri demokrasi ülkelerinin de arzusu olmalıdır."
Türkiye'nin Mısır olaylarında
safını açıkça ortaya koyduğunu, demokrasi arzusunu talep eden Mısır halkının
yanında olduğunu ve olayları sürekli gündemde tuttuğunu belirten Toprak şöyle
konuştu: "Darbeye karşı olmak ve bunu sessizce, teröre bulaşmadan ortaya koymak
her zaman çıkar yoldur. Martin Luther King'in sessiz protestoları, Mandela'nın
yıllarca ortaya koymaya çalıştığı demokrasi talebi batılı ülkeler tarafından
takdir ve övgüyle karşılanırken, Mısır halkının da darbe karşıtı talepleri ve
gösterileri de aynen bu kategoride değerlendirilmelidir." (M. Serhat TOPALCA)