Cuma namazı sonrası Ulu Cami
önünde toplanan kalabalık Mısır'da darbe yapan General Abdulfettah es- Sisi,
Amerika ve BM aleyhine sloganlar atarken devrik Cumhurbakanı Muhammed Mursi
lehine sloganlar atarak demokrasi taraftarı Mısırlılara destek verdi.
Toplanan kalabalık Mısır'da
400 kişinin hayatını kaybetmesine ve binlerce insanın yaralanmasına tepki
göstererek ABD, İsrail ve İngiltere bayraklarını yaktı.
"YENİ BİR HAÇLI SALDIRISIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Gösteride Doç. Dr. Mahmut
Yardımcıoğlu basın açıklaması yaptı. Batının ve onlara destek verenlerin
işbirliğiyle yeni bir haçlı saldırısı başlatıldığını savunan Yardımcıoğlu
şunları söyledi: " İnsan haklarını, demokrasiyi, dünyanın nimetlerini
kendisinden başkasına çok gören vahşi batının çirkin ve hain oyunlarıyla; yerli
işbirlikçilerin, özsüz ve köksüz yöneticilerin zaaflarıyla ve işbirliği ile
Âlem-i İslam`ın tüm insanî haklarına ve kaynaklarına yeni bir haçlı
saldırısıyla karşı karşıyayız. Yirminci yüzyılın başında zorbalıkla çizdiği
İslam aleminin sınırlarını ve oluşturduğu yönetimleri, sosyal mühendislik
projeleriyle menfaatleri istikametinde değiştirme teşebbüsünde Müslüman
iradesine çarpan batı, Bosna`da, Arakan`da, Afganistan`da, Doğu Türkistan`da,
Irak`ta, Suriye`de sergilediği körlüğünü ve tuzaklarını şimdi de Mısır`da
yeniden sahnelemeye başlamıştır."
"ARTIK UYUYAN DEV UYANMIŞTIR, İSTİKBALDE EN GÜR SÂDA
İSLAMIN SÂDASI OLACAKTIR``
Yaşanan olaylarla İslam
coğrafyası üzerinde oyun oynandığını ve bu oyunun artık bozulacağını kaydeden
Yardımcı şu şekilde konuştu: "Ancak, bu oyun bozulacaktır? Çünkü yaşamayı ve
şarabı seven soysuz ve işbirlikçi firavunlarun karşısında ``düşmanlarım
beni korkutamazlar, ölümüm şahadetimdir, zindan halvetimdir`` diyen
Muhammed Mursi gibi liderler, İslam milletinin varlığına karşı yapılan bu son
haçlı tasallutunu da bertaraf edecektir. Artık uyuyan dev uyanmıştır!
``istikbalde en gür sâda İslamın sâdası olacaktır`` müjdesine artık
bugün dünden daha yakınız. Tunus`tan Libya`ya, Yemenden Afganistan`a,
Suriye`den Mısır`a ve elbette Türkiye`ye uzanan, Müslümanları boğma
operasyonlarını bertaraf edecek hamleyi yüreğimizde taşımaktayız. Ecnebilerin
ve yerli işbirlikçilerinin tankı tüfeği, lobileri, ekonomik ve siyasal güçleri,
kurum ve kuruluşları varsa, bizim de iman dolu göğsümüz vardır. Bu iman
Libya`da İtalyanları, Afganistan`da Rusları, Çanakkale`de yedi düveli perişan
etmiştir, mahvetmiştir. İslam âlemindeki bu oyunlar batının çifte standardını
ortaya koyduğu gibi, Müslüman`a Müslüman`dan başka dost olmadığını da bir kez
daha ortaya koymuştur. Müslüman kardeşlerinin yaşadığı vahşeti kendi ikballeri
uğruna görmezden gelen sözde Müslüman liderlere; ``Müslüman olamadığınız
gibi insanlığınızı da mı kaybettiniz?`` diye sormak bizim görevimizdir."
"SİZ NE ZAMAN DARBEYE DARBE DERSİNİZ?"
Doç. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu: "Mısırda çoluk çocuk demeden nişan alıp katliam yapıp sonra birbirlerini tebrik eden sözde asker ve polis bozuntularına, modern dünya firavunlarına ve onların asker, polis kölelerine de ``siz hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?`` sormak yine bizim görevimizdir. Ey Batı, ikiyüzlü, çok yüzlü batı! Ey BM! Ey Birleşik Amerika. Ey sözde Avrupa Birliği! Ey firavunlar ülkesinin firavun yöneticileri! Ey demokrasi ve insan hakları havarileri! Söyleyin bana! Siz ne zaman darbeye darbe dersiniz? Siz ne zaman katliama katliam dersiniz? Darbeye darbe demeniz için; katliama katliam demeniz için daha başka neler yaşanmalı, daha ne kadar mazlum ölmeli... Kaldırın maskelerinizi çünkü artık maskeye gerek yok." diyerek sözlerini bitirdi.
(M. Serhat TOPALCA)