KİMSE ADALETİN YERİNE KENDİSİNİ KOYMASIN
CHP Milletvekili ve Yurt Gazetesi imtiyaz sahibi Özpolat
Hüseyin Satı'nın kendileriyle bir ilgisi olmadığını ifade ederek şunları dile
getirdi: "Dün Hacıbektaş İlçesi'nde yapılan "50. Hacı Bektaş Veli Anma
Törenleri" sırasında Devlet Bakanı Bekir Bozdağ'ın konuşması, bilindiği gibi
alanı dolduran kalabalık tarafından sloganlarla sürekli protesto edilmiştir.
Hüseyin Satı isimli şahsın bu protestolar arasında konuşmasını bitirip kürsüden
inen Sayın Bozdağ'a yönelik davranışları, partimle, şahsımla ve imtiyaz sahibi
olduğum YURT Gazetesi ile ilişkilendirilmeye çalışılması her şey bir yana
ahlaki değildir.
BAKANA YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUM
Demokratik ve barışçı her türlü protesto herkese yönelik yapılabilir ancak, düşüncelerinden, politik kimliğinden dolayı hiç kimseye yönelik fiziki saldırılar kabul edilemez. İster bakana, isterse herhangi başka bir yurttaşa, kim olursa olsun fiziki saldırı asla kabul edilemez ve Hacı Bektaş Veli felsefesine de kesinlikle aykırıdır. Bu anlamıyla Bakan Bekir Bozdağ'a yapılan fiziki saldırıyı kınıyor ve Sayın Bozdağ'a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum!"
Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ'ın açıklamalarına cevap veren Özpolat şunları dile getirdi: " Aynı zamanda, Devlet Bakanı Bekir Bozdağ'ın bugünkü gazetelerde yer alan, beni ve Partimizin Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın ve Umut Oran'ı suçlayıcı, "CHP'lilerin, saldırganın bir alnından öpmedikleri kaldı" şeklindeki açıklamayla, yapılan saldırı ile şahsım ve partim arasında bir bağ kurmaya çalışması da gerçeği yansıtmamaktadır."
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özpolat olayı
gerçekleştiren Hüseyin Satı ile kendisinin, gazetesinin ve partisinin bir
ilişkisi olmadığını belirterek konuyla ilgili ayrıntıları şu şekilde sıraladı: "
1) Bu saldırı olayıyla ne şahsımın, ne de imtiyaz sahibi olduğum YURT
Gazetesi'nin en küçük bir ilişkisi yoktur.
2) Hüseyin Satı, Yurt
Gazetesi'nin muhabiri değildir.
3) Hüseyin Satı'yı
Kahramanmaraş'ta yaptığım milletvekilliği çalışmaları sırasında tanıdım. Seçim
bölgem olan Kahramanmaraş'ın tüm basın mensuplarını tanıdığım gibi, Hüseyin
Satı'yı da tanımam doğaldır.
4) Olay anında ben ve diğer milletvekili arkadaşlarım orada
olduğumuz için müdahil olduk. Ben o kargaşa anında Bakan Bozdağ'a herhangi bir
fiziki saldırının oluğunu görmedim. Bir kişinin bağırdığını ve korumalar
tarafından yere yatırıldığını ve âdete çiğnendiğini gördüm. Bu nedenle müdahale
ettim.
5) Olay sonrası Bakan Bozdağ'ın korumaların sonradan Hüseyin Satı olduğunu gördüğüm şahsı adeta linç etmeye çalışmalarına müdahale ettiğim ve şahsın korumaların elinden alınarak emniyet güçlerine teslim edilmesine yardımcı olduğum ise doğrudur.
6) Bu olayla ilgili olarak, emniyetin, savcının, hakimin
yapması gerekenleri Bekir Bozdağ'ın veya korumalarının "anında infaz" mantığı
ile yapmaya çalışmalarını doğru görmediğim için Hüseyin Satı'yı emniyet
mensuplarına teslim ettim, karakola ve hastaneye de gittim.
7) Bu ülkede hiç kimsenin kendisini polisin ve yargının
yerine koymaya hakkı yoktur. Hukukun üstünlüğüne inanan biri olarak, yasalara
karşı suç işleyenleri, ancak yargı cezalandırabilir. Bu gerçeğin bilinmesinde
büyük yarar vardır.
8) Bu saldırı olayıyla ilgili şahsım, partim ve milletvekili arkadaşlarıma yönelik yanlış ve yanlı haberleri de kınıyor ve konu ile ilgili yargıya müracaat edip, suç duyurusunda bulunacağımın da bilinmesini istiyorum." (M. Serhat TOPALCA)