Kısa adı Din-Bir-Sen olan Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası Genel Başkanı Lütfi Şenocak Kahramanmaraş Din gönüllüleri ve Görevlileri Derneğini ziyaret etti.
Şenocak, saldırıyı yapan
kişinin Kahramanmaraş'lı olduğu için bu açıklamayı da Kahramanmaraş'tan yapmayı
uygun bularak buraya geldiğini belirterek Diyanetten sorumlu Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ'a yapılan saldırıyı kınadı.
Aleviliğin İslam dininin bir
bölümü olduğunu belirten Din-Bir-Sen genel başkanı Lütfi Şenocak, Diyanetten
sorumlu bir bakana yapılan saldırının hiçbir zaman tasvip edilemeyeceğini ve bu
olayın Alevilikle bağdaştırılmaması gerektiğine dikkat çekerek şunları konuştu:
" Geçen gün çok üzücü bir olayla karşı karşıya kaldık. Sayın Başbakan
yardımcımız Bekir Bozdağ Diyanetten de sorumlu olduğu için bizi çok
ilgilendiriyor, bir yerde bir basın mensubunun saldırısına uğraması, bu kim
olursa olsun hiçbir vatandaşa yakışmaz. Devletin en üst kademesinde bir bakan
olması bile söz konusu değildir. Bir normal vatandaşın bir vatandaşa özgür
iradesini anlatacağı sırada bir saldırıya uğraması hiç tasvip edilerek bir şey
değildir. Kaldı ki bu Başbakan yardımcısı ve Diyanetten sorumlu bir bakan ve
geçmişi de Diyanet'in içerisinde neşvu reva bulmuş, vaizlikten gelmiş bir
değerli insan. Orada ona yapılan hakareti Diyanet mensuplarına yapılmış bir
hakaret olarak değerlendiriyor, bütün huzurunuzda bu saldırıyı kınıyorum.
"ALEVİLİK NE BİR DİNDİR NE BİR MEZHEPTİR. ALEVİLİK
İSLAM DİNİNİN İÇERİSİNDE BİR BÖLÜMDÜR"
Alevilik meselesinde gerçekten
tutum ve davranış konusunda hata yapılmaktadır. Tabi bunu Aleviliğe
bağdaştırdıkları için söylüyorum. Alevilik ne bir dindir ne bir mezheptir.
Alevilik İslam dininin içerisinde bir bölümdür. Bu bir kültürdür, bu kültürde
herkes oradaki kültürünü yaşar. Onun için kalkıp Diyanet işleri başkanlığı gibi
bir statüye kavuşturulması talebi bir dinmiş gibi öyle bir talebin karşılanması
talebi bizleri derinden üzmüştür. Ama şu anda gerek hükümet nezdinde, gerekse
Diyanet İşleri Başkanlığı nezdinde çok ciddi çalışmalar var. Alevi
kardeşlerimiz bizim kardeşlerimizdir. Yani onların gayretleri onların topluluğu
düzeltecek ehli beyt noktasındaki çalışmaları bizimde arzu ettiğimiz bir
şeydir. Bizim o noktada bir sıkıntımız yok şükürler olsun ama kalkıp da
Aleviliği farklılaştırıp İslam dinine saldırı, Diyanet'e saldırı, din
görevlilerine saldırı gibi farklı bir noktadan Aleviliği insanlığa enjekte
etmeye kalkanlara karşıyız. Alevilik çatısı altında aşırı bir şekilde İslam
düşmanlığına karşıyız. Yoksa Alevi kültürü bizim çok değer verdiğimiz ve çok
önem arz ettiğimiz bir kültürdür. Yani kısacası Türkiye bir barış sürecine
giriyor, bu süreç içerisinde herkes üzerine düşen görevi yapmak zorundadır.
Çünkü geçmişten bugüne kadar çok kan kaybettik.
"SEVGİ İLE KARDEŞLİK TOHUMLARININ ÇOK GAYRETLİ BİR
ŞEKİLDE HER BÖLGEYE HER KESİME YERLEŞTİRMEMİZ LAZIM"
Bundan sonra bu değerlerin
muhafazası için Batısıyla doğusuyla bütün kültürlerimizi iyileştirip İslami
değerler çerçevesinde yeni bir sayfa açmak durumundayız. Bu sayfa kardeşlik sayfasıdır bu sayfa İslami
değerleri hakim kılma sayfasıdır. Hepimiz bu görevin içerisindeyiz. Biz Din-Bir
sen olarak vazifelerimizi yapacağımız, kamu kurum kuruluşları vazifelerini
yapacak, vatandaşlar üzerine düşeni yapacak, sendikalarla birlikte bu çarpık
düzeni bu çarpık yapıyı el birliğiyle düzelteceğiz. Üstelik yeni günlere yeni
huzurlu zamanlara ihtiyacı var. Batının bize baskı unsuru olarak uyguladığı ve
Orta doğu'da çevremizde uygulanan bu uygulamanın bize de sirayet etmesinden
endişe ettiğimiz bir zamanda bizim kenetleşmemiz lazım. Sevgi ile kardeşlik
tohumlarının çok gayretli bir şekilde her bölgeye her kesime yerleştirmemiz
lazım. Medreselerde yetişen alimler, mollalarımız, bizler kültür ağırlığı olan
her ses bu mücadelenin içersinde seferber olmalıdır. Ülkemizde huzur istiyorsak
bunu el birliğiyle yapacağız. Çünkü Maraş bunu yapmış geçmişte. Maraş bacısının
başörtüsüne hakaret edene neler yaptığını biliyoruz. Tarih bunu bize çok güzel
örnekleriyle göstermiştir."
"KAHRAMANMARAŞ'TA BU AÇIKLAMAYI YAPMAYI UYGUN GÖRDÜK"
Genel Başkan Lütfi Şenocak bir
gazetecinin, "Saldırganı biliyorsunuz Kahramanmaraşlı ve arkasında
Kahramanmaraşlı bir CHP milletvekilinin olduğu belirtildi, sizin bu açıklamanız
Kahramanmaraş'tan olunca bunun herhangi bir özelliği var mıdır, bu bir tesadüf
müdür, özellikle mi seçilmiştir?" şeklindeki sorusuna şu şekilde cevap
verdi: "Özellikle seçilmiştir, yani
Kahramanmaraş'ta bu üzücü olay cereyan ettiğinden dolayı Kahramanmaraş'ta bu açıklamayı
yapmayı uygun gördük. Çünkü Maraş bu tür hareketleri sevmeyen bir ilimizdir.
Maraş aslını bilen, İslami değerleri özünde benimseyen bir ilimizdir. Geçmişte
Kahramanmaraş'ı karıştırmak için uğraşanlar çok olmuştur ama Maraş herkese
haddini bildirmiştir. Bu tür basit olaylara da haddini bildirecektir.
Kahramanmaraş kenetlenmesini bilir ve Maraş Anadolu'ya her konuda göstermiştir.
Arkasında da CHP milletvekilinin olduğunun söylenmesi çok üzücüdür. Sayın
Kılıçdaroğlu bu günlerde yeni bir CHP imajı ile çalışmalar yapmaktadır. Yeni
CHP misyonuyla hareket etmektedir. Halk nezdinde bir taban yapmanın gayreti
içerisindedir. Ama milletvekilleri böyle hareketlerin içersine girerse bu
vatandaşlar tarafından çok büyük tepkiyle karşılanıyor, karşılanmaktadır. Sayın
Kılıçdaroğlu ekibini yeniden gözden geçirsin diyorum. Böyle basit olaylarda bir
siyasi iradenin arka planda olması çok üzücüdür, çok kötüdür, esefle
kınıyorum."
"MISIR'DA YILLARDIR ZULME UĞRAYAN BİR TEŞKİLAT VAR"
Genel başkan Şenocak, başta
Mısır olmak üzere çeşitli Müslüman devletlerde yaşanan sıkıntılara da değinerek
şöyle konuştu; "Diyanet camiası her geçen gün büyümektedir, gelişmektedir ve
bütün insanlığa sadece Türkiye'ye değil bütün insanlığa hizmet edecek projeleri
yönetmenin gayreti içerisindedir. Malumunuz ülkemizin dışında, ülkemize komşu
olan ülkelerde çok büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Başta Suriye olmak üzere
Filistin'de, Irak'ta ve son günlerde Mısır'da. Müslüman nerede bir kardeşinin
ızdırabını, nerede bir kardeşinin sıkıntısını hissediyorsa o sıkıntıyı gidermek
için mücadele etmek zorundadır. O sıkıntının, problemin çözümü için gayret sarf
etmek zorundadır. Türkiye özellikle sivil toplum örgütleri Mısır meselesinde
çok duyarlı hareket ediyor, Sayın Başbakanımız o konuda çok gayretli, bütün
dünyayı seferber edecek konumda mücadele ediyor. Huzurlarınızda Sayın
Başbakan'ı ve Sayın Cumhurbaşkanı'nı tebrik ediyorum, gayretlerinin devamını
yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Çünkü Mısır'da yıllardır zulme uğrayan bir
teşkilat var. Bu teşkilat halkın iradesiyle, halkın tecellisiyle, halkın
çabasıyla bir demokrasi çerçevesinde iktidara gelmiştir. Ve onlar da
Cumhurbaşkanı olarak Mursi'yi seçmişlerdir. İlk kez Mısır'da demokrasi
çalışıyor ve demokrasinin çalıştığı bir zamanda yine bir darbeyle karanlık
günlerinin özlemini çekenler harekete geçiyor. Nasıl ki 28 Şubat'ta Türkiye'de
bir darbe söz konusu olmuş ise aynı şeyi Mısır'da yaptılar. Ama netice
itibariyle Mısır'daki çok kanlı, çok sıkıntılı, ben Mısır'da bu mücadeleyi
gösteren kardeşlerimi alınlarından öpüyorum. Şehit olanlarına da Rabbimden
rahmet diliyorum. Ülkemizin duyarlı insanlarını da bu gayretlerinden dolayı ve
mücadelelerinden dolayı da sürekli inisiyatif kullanmalarını da arzu ediyorum.
Diyanet işleri başkanlığımız çok gayretli çalışıyor, her sıkıntıda onun
derdiyle dertlenen bir yapıda olduğunu biliyoruz."
Kahramanmaraş Din Görevlileri
ve Gönüllüleri Derneği başkanı Şevket Bozdoğan, Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi
Şenocak'ın ziyaretinden dolayı şükranlarını dile getirdi.
Başkan Bozdoğan, Mısır'da, Suriye'da yaşanan olaylara değinerek
şunları söyledi: "Mısır'da Suriye'de ve Filistin'de akan kanlan bizim
kanımızdır ve o acılar bizim acımızdır, buradaki kardeşlerimize başta ihvan-ı
müslimin kardeşlerimize yüce Rabbimizden başarılar diliyoruz, Rabbimizden
onlara bir an önce yardımını temenni ediyoruz ve inşallah özgürlüklerine
kavuşurlar. Son olarak Kahramanmaraş'ımızda yine Başbakan yardımcımız Diyanet
İşleri Başkanlığımızdan sorumlu Bekir Bozdağ'a yapılan bu saldırıyı
Kahramanmaraş nüfusuna kayıtlı ve Kahramanmaraş milletvekilinin de provoke
etmesiyle hem vekili hem şahsiyeti kınıyoruz, İnşallah bu yanlışları görürler
ve bir an önce pişmanlık dilerler. Hepinize bu katılımlarınızdan dolayı
başarılar diliyorum."
Kahramanamraş Din Görevlileri
ve Gönüllüleri derneğinde yapılan ziyarete, Din Bir Sen Genel Başkanı Lütfi
Şenocak, Din Bir Sen Genel Sekreteri Hamdullah Silindir, Din Bir Sen Güneydoğu
Bölge Başkanı Ahmet Tahiroğlu ile Din Gönüllüleri Derneği Başkanı Şevket
Bozdoğan ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
(M. Serhat TOPALCA)