Tarih: 01.09.2013 21:08

Türk siyasetçilerin güvendiği dağlara kar yağdı

Facebook Twitter Linked-in

Ramazanoğlu: "Batı kültürünü bizzat demokrasinin beşiği olan İngiltere'den tanımış olan, üstelik insanlara en büyük özeni hassasiyeti göstermesi gereken bir mesleğin mensubu olan Esed'in böyle katlamalara cevaz verebileceği, emir verebileceği, onay verebileceği hiç birimizin de aklımızdan geçmemişti."dedi.

Milletvekili Yıldırım Ramazanoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, batılı parlamenterler ile yaptıkları görüşmelerde, Mısır ve Suriye'de yaşanan olayları darbe ve katliam olarak nitelendirdiklerini ancak partilerinin siyasi görüşü nedeniyle bunları dile getirmediklerini ifade etti.  Türkiye'nin en büyük sınırı bulunan Suriye'deki olaylardan etkilendiğini belirten Ramazanoğlu, sınırın bu kadar büyük olmasından dolayı korunmasının da zorluklar getirdiğini söyledi. Bundan dolayı Suriye'deki problemlerin bir an çözülmesinin hem Türkiye hem de Suriye halkı için huzur getireceğini kaydetti.

Mısır'da darbe ile indirilen Mursi'nin güvenerek görev verdiği kişiler tarafından arkadan vurulduğunu belirten Ramazanoğlu, nobel ödüllü Cumhurbaşkanı yardımcısı El Baredeyin göreve getirildikten sonra yurtdışına çıkarak bir daha Mısır'a dönmediğini söyledi. Baradey'in yaptığı açıklamalarda Mursi'nin tuzağa düşürüldüğünü, Mısır' da derin devletin çok ciddi bir komplo hazırladığını bunun kendilerini bile aldattığını ifade ettiğini aktardı.

Narlı'ya yapılması düşünülen havaalanına da değinen Ramazanoğlu, tarihte ilk defa Gaziantep ve Kahramanmaraş Milletvekillerinin bir konuda ortak bir paydada buluştuğunu söyledi.

 "KATLİAMA KATLİAM, DARBEYE DARBE DİYORLAR"

Birçok ülkenin bürokrat ve parlamenterleriyle görüştüklerinde mısır ve Suriye hakkında yaşananları gerçek boyutuyla ifade ettiklerini aktaran Milletvekili Ramazanoğlu şu şekilde konuştu: "Gerek Mısır gerek Suriye konusunda, AB Uyum Komisyonu üyesi olmam aynı zamanda Türk Avrupa ortak Parlamenterler Birliği grubunda bulunmam nedeniyle birçok ülkenin diplomatlarıyla, büyükelçileriyle, parlamenterleriyle bir araya geliyoruz. Zaman zaman kişisel sohbetlerimiz oluyor, inanın bu kişisel özel sohbetlerde bunların bize beyan etmiş oldukları şeyler bizim düşüncelerimizden çok farklı şeyler değil. Hakikaten Suriye'deki zulmün ve katliamların, Mısır'daki zulmün ve darbenin ne kadar ciddi sonuçları olduğunu ve olacağını bizler kadar onlar da idrak ediyorlar. Ve bu özel konuşmalarda katliama katliam, darbeye darbe diyorlar. Ama kendi yönetimlerinin siyasal yaklaşımları ve politikaları çerçevesinde resmi duruşlarının farklı olduğunu hepimiz görüyoruz."

"SURİYE'DE ÇIKAN BU YANGIN TABİKİ ÜLKEMİZİ ÇOK CİDDİ ŞEKİLDE YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR"

Türkiye'nin Suriye ile çok uzun bir sınırı olduğunu ve bundan dolayı kontrol edilmesi noktasında zorluklar yaşandığını ifade eden Ramazanoğlu şunları söyledi: "Suriye'ye bakacak olursak bizimle ortak sınırı 877 kilometre, bu hem bizim komşularımıza olan en uzun sınırımız hem Suriye'nin kendi komşularıyla olan en uzun sınırı. Yani bu kadar uzun sınır komşuluğu dünyada çok da fazla rastlanmış bir şey değil. Bu kadar uzun bir sınırın şöyle bir özelliği var, bu sınırın bütün bölgelerinde geçişler çok kolay. Dağlık bölgeler yok dolayısıyla geçişe imkân vermeyen araziler yok. O bakımdan bu sınırın korunması son derece büyük zorluklar arz ediyor. Onun için Suriye'de çıkan bu yangın tabiki ülkemizi çok ciddi şekilde yakından ilgilendiriyor. Suriye'deki bu problemin bir an önce çözülmesi hem bölgenin hem dünyanın huzuru hem de insanlarımızın, Suriyeli kardeşlerimizin refahı açısından son derece önemli."

 "ESAD'IN KATLİAMLARA EMİR VEREBİLECEĞİ HİÇ BİRİMİZİN AKLINDAN GEÇMEMİŞTİ"

Doktor olan Esad'ın kendi halkına katliam emri vermesinin akıllarından geçmediğini kaydeden Ramazanoğlu şöyle konuştu: "Şu anda mevcut rejimin başında bulunan kişi Beşer Esed kendisi bir tıp doktoru ve uzmanlık alanı da göz hastalıkları. Ve tüm eğitimini de İngiltere'de yapmış ve eşi de İngiliz olan bir Suriyeli. Bu nedenle bizler Hafız Esad'ın ölümünden sonra Beşer Esad'ın yönetime gelmesinden sonra hakikaten hepimiz çok ümitlenmiştik. Batı kültürünü bizzat demokrasinin beşiği olan İngiltere'den tanımış olan, üstelik insanlara en büyük özeni, hassasiyeti göstermesi gereken bir mesleğin mensubu olan Esed'in böyle katliamlara cevaz verebileceği, emir verebileceği, onay verebileceği hiç birimizin de aklımızdan geçmemişti."

"BÖLGE İLE İLGİLİ SAYIN BAŞBAKAN'IMIZIN FİKİRLERİ SORULMAKTA"

Başbakan Erdoğan'ın daha önce birçok kez Suriye'ye ziyarete gittiğini, Esad'ın evinde birçok kez özel görüşme yaptığını ifade eden Ramazanoğlu Suriye'nin su sorununun çözümünde Erdoğan'ın büyük katkıları olduğunu ve sürekli demokratik açılım konusunda kendisine tavsiyelerde bulunduğunu belirterek şunları söyledi: " O zaman nasıl kendisinin doğru yolda devam etmesi için destek veriyor idiyse bu günde yanlış yolda dönmesi için uluslar arası camia ile birlikte hareket etmek zorunda kalıyor. Suriye'nin şu an içinde bulunduğu durum gerçekten içler acısı bir durum. Yakılmadık, yıkılmadık yer kalmamış, başkent Şam dâhil. Dolayısıyla Suriye'yi yaklaşık 50 yıl geriye götüren bir tahribatla karşı karşıyayız. Ama şu son bir hafta 10 gündür tartışılan Suriye'ye kısa süreli bir müdahale gündemdeyken hepimiz çok dikkatle izliyoruz. Fakat burada şunu unutmayalım ki özellikle arka planda yapılan görüşmelerde Sayın Başbakan'ımızın düşünceleri ve fikirleri son derece büyük bir ağırlık taşımakta, bölge ile ilgili Sayın Başbakan'ımızın fikirleri sorulmakta ve burada gerçekleştirilecek tüm harekât ve benzeri askeri faaliyetlerle ilgili olarak da Sayın Başbakan'ımız düzenli olarak bilgilendirilmektedir."

"CUMHURBAŞKANI MURSİ ARKADAN VURULDU" 

"Mısırda darbe ile indirilen Cumhurbaşkanı Mursi tam manasıyla arkadan vuruldu."  Şeklinde konuşan Yıldırım Ramazanoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Bizzat kendi güvendiği insanlar tarafından arkadan vuruldu. Darbeden sonra Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görevlendirdikleri zat yani El Baradey, nobel ödülü sahibi olan kişi, Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini üstlendikten bir süre sonra yurtdışına çıktı ve bir daha dönmedi.  Ve yaptığı açıklamalarda Mursi'nin tuzağa düşürüldüğünü, Mısır' da derin devletin çok ciddi bir komplo hazırladığını, bunun kendilerini bile aldattığını dolayısıyla Mısır'da çok ciddi şiddet olaylarının ve kan dökülmesinin maalesef bundan sonra beklenebileceğini uluslararası medyayla paylaştı."

"MÜSLÜMAN KARDEŞLER TEŞKİLATININ 530 YÖNETİCİSİNİN İDAM EDİLMESİ GEREKİR"

Darbe sonrası Mısır'da Müslüman Kardeşlerin liderlerinin idam edilmek istendiğini ve üyelerinin hapse atılmasının hedeflendiğini Mısırlı bir generalin açıklamalarına dayanarak anlatan Ramazanoğlu şunları dile getirdi: "Bir Mısırlı general ne diyor biliyor musunuz? Hem de öyle gizli kapaklı kapılar arkasında değil, bir Fransız basın mensubuna, muhabirine aynen şunu söylüyor; Müslüman Kardeşler teşkilatının 530 tane yöneticisi var, bunların hepsinin idam edilmesi gerekir, 3 milyon civarında da Müslüman Kardeşler mensubu ceza evine alınırsa Mısır'da hiçbir problem kalmaz, Mısır bütün problemlerini çözer. Onun için Suriye'deki bu uluslar arası müdahalenin eğer gerçekleşirse, Mısır'a da bir örnek teşkil edeceğini, belki Mısır'da bir gözdağı olabileceğini düşünüyorum. Ve İnşallah bu iki Müslüman ülkenin hak ettikleri huzura ve barışa kavuşmalarını diliyorum."

"EYLÜL AYINDAN İTİBAREN BU GEZİ PARKI OLAYLARI TEKRARLANACAK"

Eylül ayı içerisinde gezi parkı olaylarının tekrarlanacağına dair söylentilerin olduğunu aktaran Ramazanoğlu şu şekilde konuştu: "Eylül ayından itibaren bu Gezi Parkı olayları tekrarlanacak filan şeklinde bir takım beyanlar var. Öncelikle Kahramanmaraş'ımızı ve Kahramanmaraşlı hemşerilerimizi tebrik ediyorum. Bu gezi parkı olaylarında doğrunun ve gerçeğin yanında oldular, son derece sağlam durdular ve bir takım provokasyonlara alet olmadıkları gibi bunlara da asla meydan vermediler. Gerçekten Kahramanmaraş'a yaraşan bu tutumun Eylül ayından itibaren de aynen devam edeceğinden eminim. Mısır'da sahneye konulan senaryonun bir benzeri Türkiye'de de denendi, bunu da Sayın Başbakan'ımız beyan etti. Hatta şu anda Mısır ile Türkiye arasında benzerlikler kuruluyor. Tabiki bu benzerliklerin hiç birisinin aslı ve esası yok, tamamen bunlar demağojiden ve bilgi kirliliğinden ibaret. Fakat hükümetimiz, tabiki vatandaşları rahatsız etmeyecek biçimde yeni dönemde gerek üniversitelerde gerek sivil toplum örgütlerinde gerekse insanlarımızı etkileyebilecek çeşitli kurumlarda ve kuruluşlarda bir takım provokasyonlara meydan vermemek için gerekli tedbirleri alıyor."

"GEZİ PARKINA 800 TANE İLAVE AĞAÇ DİKİLDİĞİNDEN BAHSEDİLMİYOR"

Gezi parkı olaylarının birkaç ağacın kesilmesi bahane edilerek çıkarıldığını ancak yapılan diğer çalışmaların dikkate alınmadığını açıklayan Ramazanoğlu şöyle konuştu: "Bir kaç ağacın kesildiğinden bahsediliyor, bu ağaçların başka yerlere nakledildiğinden bahsedilmiyor. Gezi parkı 50 bin metre kare bir alan, 8 bin metre kare daha eklenerek 58 bin metre kareye çıkarıldığından, gezi parkının 8 bin metre kare büyütüldüğünden bahsedilmiyor, 800 tane ilave ağaç dikildiğinden bahsedilmiyor. Artı Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın kendi bütçesinden 196 trilyon yani 196 milyon TL ödemek suretiyle kamulaştırdığı 1 milyon metre karelik alanın Veli Efendi hipodromuyla birlikte tüm değerli Türk milleti mensuplarına yeşil alan olarak hizmete sunulacağından da bahsedilmiyor. Onun için bu bilgi kirliliğine bundan sonra da meydan vermeyelim."

"TARİHTE İLK DEFA KAHRAMANMARAŞ VE GAZİANTEP MİLLETVEKİLLERİ ORTAK BAŞVURU KARARI ALDI"

Narlı'ya yapılacak havaalanı çalışmalarında Kahramanmaraş ve Gaziantep Milletvekillerinin ilk defa bir araya gelerek ortak karar aldıklarını söyleyen Ramazanoğlu konu hakkında şunları belirtti: "Türk siyaset tarihinde ilk defa Kahramanmaraş Milletvekilleriyle Gaziantep Milletvekilleri aynı noktada ittifakla ortak bir başvuru kararı aldılar. Yapmış olduğumuz ortak bir toplantıda, burada Gaziantep Valimiz ve Kahramanmaraş Valimiz de yer aldı, Narlı'ya yapılacak havaalanı sadece Kahramanmaraş'a değil, Gaziantep, Adıyaman, Hatay, Malatya, Adana hatta Kayseri, Kilis ve benzeri komşu illerimizin tümüne yani 9 ile çok önemli lojistik destek sağlayacağını ve yaklaşık 6 milyon nüfusa hitap edeceğini beyan etmek suretiyle tüm milletvekilleri,  valilerimizle birlikte bir ortak konsessüs sağladılar. Hem Gaziantep'ten hem Kahramanmaraş'tan valilik bünyesinde ilgili yazışmalar başlatılmak suretiyle bu talep Ulaştırma Bakanlığımıza iletildi. Bu talep hüsnü kabul gördü ve Ulaştırma Bakanlığı'nın teknik bürokratları bu proje üzerinde çalışmak suretiyle Yüksek Planlama Kuruluna bu projenin iletilmesi ve Yüksek Planlama Kurulu'nda bu projeyle ilgili onay almak hususunda süreci başlattılar." (M. Serhat TOPALCA) 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —