Ramazanoğlu: "Batı kültürünü
bizzat demokrasinin beşiği olan İngiltere'den tanımış olan, üstelik insanlara
en büyük özeni hassasiyeti göstermesi gereken bir mesleğin mensubu olan Esed'in
böyle katlamalara cevaz verebileceği, emir verebileceği, onay verebileceği hiç
birimizin de aklımızdan geçmemişti."dedi.
Milletvekili Yıldırım
Ramazanoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, batılı parlamenterler ile yaptıkları
görüşmelerde, Mısır ve Suriye'de yaşanan olayları darbe ve katliam olarak
nitelendirdiklerini ancak partilerinin siyasi görüşü nedeniyle bunları dile
getirmediklerini ifade etti. Türkiye'nin
en büyük sınırı bulunan Suriye'deki olaylardan etkilendiğini belirten
Ramazanoğlu, sınırın bu kadar büyük olmasından dolayı korunmasının da zorluklar
getirdiğini söyledi. Bundan dolayı Suriye'deki problemlerin bir an çözülmesinin
hem Türkiye hem de Suriye halkı için huzur getireceğini kaydetti.
Mısır'da darbe ile indirilen
Mursi'nin güvenerek görev verdiği kişiler tarafından arkadan vurulduğunu
belirten Ramazanoğlu, nobel ödüllü Cumhurbaşkanı yardımcısı El Baredeyin göreve
getirildikten sonra yurtdışına çıkarak bir daha Mısır'a dönmediğini söyledi.
Baradey'in yaptığı açıklamalarda Mursi'nin tuzağa düşürüldüğünü, Mısır' da
derin devletin çok ciddi bir komplo hazırladığını bunun kendilerini bile
aldattığını ifade ettiğini aktardı.
Narlı'ya yapılması düşünülen
havaalanına da değinen Ramazanoğlu, tarihte ilk defa Gaziantep ve Kahramanmaraş
Milletvekillerinin bir konuda ortak bir paydada buluştuğunu söyledi.
"KATLİAMA KATLİAM,
DARBEYE DARBE DİYORLAR"
Birçok ülkenin bürokrat ve
parlamenterleriyle görüştüklerinde mısır ve Suriye hakkında yaşananları gerçek
boyutuyla ifade ettiklerini aktaran Milletvekili Ramazanoğlu şu şekilde
konuştu: "Gerek Mısır gerek Suriye konusunda, AB Uyum Komisyonu üyesi olmam
aynı zamanda Türk Avrupa ortak Parlamenterler Birliği grubunda bulunmam
nedeniyle birçok ülkenin diplomatlarıyla, büyükelçileriyle, parlamenterleriyle
bir araya geliyoruz. Zaman zaman kişisel sohbetlerimiz oluyor, inanın bu kişisel
özel sohbetlerde bunların bize beyan etmiş oldukları şeyler bizim
düşüncelerimizden çok farklı şeyler değil. Hakikaten Suriye'deki zulmün ve
katliamların, Mısır'daki zulmün ve darbenin ne kadar ciddi sonuçları olduğunu
ve olacağını bizler kadar onlar da idrak ediyorlar. Ve bu özel konuşmalarda
katliama katliam, darbeye darbe diyorlar. Ama kendi yönetimlerinin siyasal
yaklaşımları ve politikaları çerçevesinde resmi duruşlarının farklı olduğunu
hepimiz görüyoruz."
"SURİYE'DE ÇIKAN BU YANGIN TABİKİ ÜLKEMİZİ ÇOK CİDDİ
ŞEKİLDE YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR"
Türkiye'nin Suriye ile çok
uzun bir sınırı olduğunu ve bundan dolayı kontrol edilmesi noktasında zorluklar
yaşandığını ifade eden Ramazanoğlu şunları söyledi: "Suriye'ye bakacak olursak
bizimle ortak sınırı
"ESAD'IN
KATLİAMLARA EMİR VEREBİLECEĞİ HİÇ BİRİMİZİN AKLINDAN GEÇMEMİŞTİ"
Doktor olan Esad'ın kendi
halkına katliam emri vermesinin akıllarından geçmediğini kaydeden Ramazanoğlu
şöyle konuştu: "Şu anda mevcut rejimin başında bulunan kişi Beşer Esed kendisi
bir tıp doktoru ve uzmanlık alanı da göz hastalıkları. Ve tüm eğitimini de
İngiltere'de yapmış ve eşi de İngiliz olan bir Suriyeli. Bu nedenle bizler
Hafız Esad'ın ölümünden sonra Beşer Esad'ın yönetime gelmesinden sonra
hakikaten hepimiz çok ümitlenmiştik. Batı kültürünü bizzat demokrasinin beşiği
olan İngiltere'den tanımış olan, üstelik insanlara en büyük özeni, hassasiyeti
göstermesi gereken bir mesleğin mensubu olan Esed'in böyle katliamlara cevaz
verebileceği, emir verebileceği, onay verebileceği hiç birimizin de aklımızdan
geçmemişti."
"BÖLGE İLE İLGİLİ SAYIN BAŞBAKAN'IMIZIN FİKİRLERİ
SORULMAKTA"
Başbakan Erdoğan'ın daha önce
birçok kez Suriye'ye ziyarete gittiğini, Esad'ın evinde birçok kez özel görüşme
yaptığını ifade eden Ramazanoğlu Suriye'nin su sorununun çözümünde Erdoğan'ın
büyük katkıları olduğunu ve sürekli demokratik açılım konusunda kendisine
tavsiyelerde bulunduğunu belirterek şunları söyledi: " O zaman nasıl kendisinin
doğru yolda devam etmesi için destek veriyor idiyse bu günde yanlış yolda
dönmesi için uluslar arası camia ile birlikte hareket etmek zorunda kalıyor.
Suriye'nin şu an içinde bulunduğu durum gerçekten içler acısı bir durum.
Yakılmadık, yıkılmadık yer kalmamış, başkent Şam dâhil. Dolayısıyla Suriye'yi
yaklaşık 50 yıl geriye götüren bir tahribatla karşı karşıyayız. Ama şu son bir
hafta 10 gündür tartışılan Suriye'ye kısa süreli bir müdahale gündemdeyken
hepimiz çok dikkatle izliyoruz. Fakat burada şunu unutmayalım ki özellikle arka
planda yapılan görüşmelerde Sayın Başbakan'ımızın düşünceleri ve fikirleri son
derece büyük bir ağırlık taşımakta, bölge ile ilgili Sayın Başbakan'ımızın
fikirleri sorulmakta ve burada gerçekleştirilecek tüm harekât ve benzeri askeri
faaliyetlerle ilgili olarak da Sayın Başbakan'ımız düzenli olarak
bilgilendirilmektedir."
"CUMHURBAŞKANI MURSİ ARKADAN VURULDU"
"Mısırda darbe ile indirilen
Cumhurbaşkanı Mursi tam manasıyla arkadan vuruldu." Şeklinde konuşan Yıldırım Ramazanoğlu
sözlerine şöyle devam etti: "Bizzat kendi güvendiği insanlar tarafından arkadan
vuruldu. Darbeden sonra Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görevlendirdikleri zat
yani El Baradey, nobel ödülü sahibi olan kişi, Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı
görevini üstlendikten bir süre sonra yurtdışına çıktı ve bir daha dönmedi. Ve yaptığı açıklamalarda Mursi'nin tuzağa
düşürüldüğünü, Mısır' da derin devletin çok ciddi bir komplo hazırladığını,
bunun kendilerini bile aldattığını dolayısıyla Mısır'da çok ciddi şiddet
olaylarının ve kan dökülmesinin maalesef bundan sonra beklenebileceğini
uluslararası medyayla paylaştı."
"MÜSLÜMAN KARDEŞLER TEŞKİLATININ 530 YÖNETİCİSİNİN İDAM
EDİLMESİ GEREKİR"
Darbe sonrası Mısır'da
Müslüman Kardeşlerin liderlerinin idam edilmek istendiğini ve üyelerinin hapse
atılmasının hedeflendiğini Mısırlı bir generalin açıklamalarına dayanarak
anlatan Ramazanoğlu şunları dile getirdi: "Bir Mısırlı general ne diyor biliyor
musunuz? Hem de öyle gizli kapaklı kapılar arkasında değil, bir Fransız basın
mensubuna, muhabirine aynen şunu söylüyor; Müslüman Kardeşler teşkilatının 530
tane yöneticisi var, bunların hepsinin idam edilmesi gerekir, 3 milyon
civarında da Müslüman Kardeşler mensubu ceza evine alınırsa Mısır'da hiçbir
problem kalmaz, Mısır bütün problemlerini çözer. Onun için Suriye'deki bu
uluslar arası müdahalenin eğer gerçekleşirse, Mısır'a da bir örnek teşkil
edeceğini, belki Mısır'da bir gözdağı olabileceğini düşünüyorum. Ve İnşallah bu
iki Müslüman ülkenin hak ettikleri huzura ve barışa kavuşmalarını diliyorum."
"EYLÜL AYINDAN İTİBAREN BU GEZİ PARKI OLAYLARI
TEKRARLANACAK"
Eylül ayı içerisinde gezi
parkı olaylarının tekrarlanacağına dair söylentilerin olduğunu aktaran
Ramazanoğlu şu şekilde konuştu: "Eylül ayından itibaren bu Gezi Parkı olayları
tekrarlanacak filan şeklinde bir takım beyanlar var. Öncelikle
Kahramanmaraş'ımızı ve Kahramanmaraşlı hemşerilerimizi tebrik ediyorum. Bu gezi
parkı olaylarında doğrunun ve gerçeğin yanında oldular, son derece sağlam
durdular ve bir takım provokasyonlara alet olmadıkları gibi bunlara da asla
meydan vermediler. Gerçekten Kahramanmaraş'a yaraşan bu tutumun Eylül ayından
itibaren de aynen devam edeceğinden eminim. Mısır'da sahneye konulan senaryonun
bir benzeri Türkiye'de de denendi, bunu da Sayın Başbakan'ımız beyan etti.
Hatta şu anda Mısır ile Türkiye arasında benzerlikler kuruluyor. Tabiki bu
benzerliklerin hiç birisinin aslı ve esası yok, tamamen bunlar demağojiden ve
bilgi kirliliğinden ibaret. Fakat hükümetimiz, tabiki vatandaşları rahatsız
etmeyecek biçimde yeni dönemde gerek üniversitelerde gerek sivil toplum
örgütlerinde gerekse insanlarımızı etkileyebilecek çeşitli kurumlarda ve
kuruluşlarda bir takım provokasyonlara meydan vermemek için gerekli tedbirleri
alıyor."
"GEZİ PARKINA 800 TANE İLAVE AĞAÇ DİKİLDİĞİNDEN
BAHSEDİLMİYOR"
Gezi parkı olaylarının birkaç
ağacın kesilmesi bahane edilerek çıkarıldığını ancak yapılan diğer çalışmaların
dikkate alınmadığını açıklayan Ramazanoğlu şöyle konuştu: "Bir kaç ağacın
kesildiğinden bahsediliyor, bu ağaçların başka yerlere nakledildiğinden
bahsedilmiyor. Gezi parkı 50 bin metre kare bir alan, 8 bin metre kare daha
eklenerek 58 bin metre kareye çıkarıldığından, gezi parkının 8 bin metre kare
büyütüldüğünden bahsedilmiyor, 800 tane ilave ağaç dikildiğinden bahsedilmiyor.
Artı Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın kendi bütçesinden 196 trilyon yani 196
milyon TL ödemek suretiyle kamulaştırdığı 1 milyon metre karelik alanın Veli
Efendi hipodromuyla birlikte tüm değerli Türk milleti mensuplarına yeşil alan
olarak hizmete sunulacağından da bahsedilmiyor. Onun için bu bilgi kirliliğine
bundan sonra da meydan vermeyelim."
"TARİHTE İLK DEFA KAHRAMANMARAŞ VE GAZİANTEP
MİLLETVEKİLLERİ ORTAK BAŞVURU KARARI ALDI"
Narlı'ya yapılacak havaalanı
çalışmalarında Kahramanmaraş ve Gaziantep Milletvekillerinin ilk defa bir araya
gelerek ortak karar aldıklarını söyleyen Ramazanoğlu konu hakkında şunları
belirtti: "Türk siyaset tarihinde ilk defa Kahramanmaraş Milletvekilleriyle
Gaziantep Milletvekilleri aynı noktada ittifakla ortak bir başvuru kararı
aldılar. Yapmış olduğumuz ortak bir toplantıda, burada Gaziantep Valimiz ve
Kahramanmaraş Valimiz de yer aldı, Narlı'ya yapılacak havaalanı sadece
Kahramanmaraş'a değil, Gaziantep, Adıyaman, Hatay, Malatya, Adana hatta Kayseri,
Kilis ve benzeri komşu illerimizin tümüne yani 9 ile çok önemli lojistik destek
sağlayacağını ve yaklaşık 6 milyon nüfusa hitap edeceğini beyan etmek suretiyle
tüm milletvekilleri, valilerimizle
birlikte bir ortak konsessüs sağladılar. Hem Gaziantep'ten hem
Kahramanmaraş'tan valilik bünyesinde ilgili yazışmalar başlatılmak suretiyle bu
talep Ulaştırma Bakanlığımıza iletildi. Bu talep hüsnü kabul gördü ve Ulaştırma
Bakanlığı'nın teknik bürokratları bu proje üzerinde çalışmak suretiyle Yüksek
Planlama Kuruluna bu projenin iletilmesi ve Yüksek Planlama Kurulu'nda bu
projeyle ilgili onay almak hususunda süreci başlattılar." (M. Serhat TOPALCA)