Kavak, sağlıklı bir gelecek
için çocukları bekleyen çevredeki tehlikelere karşı dikkatli olmaları
gerektiğini, özellikle madde bağımlılığının küçük yaşlara indiğini ve
çocukların cinsel istismara uğrama tehlikeleri gibi hayatını etkileyecek önemli
olayların altını çizerek, bütün bunlarla nasıl mücadele edilmesi ve korunması
gerektiği ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Sağlık bir gelecek için
çocukların eğitiminin ve tehlikelere karşı korunmasının önemine değinen Dünya
Çocuk ve Gençlik Derneği (Ducged) Genel Başkan yardımcısı Kahramanmaraşlı
Sadullah Kavak şunları dile getirdi: "Çocukluk hepimizin bir dönem yaşadığı ama
yaşarken beklide farkında olmadığı, sadece doğum ile yetişkinlik arasında ki
dönem olmanın ötesinde bir anlama sahiptir. Yaşamın ilk yıllarında temeli
atılan gelişim, çocuğun ileri yaşlardaki yaşantısını büyük ölçüde etkileyecek
bir süreçtir. Çocuğun hem aile hem de okulda aldığı eğitim ve öğretim, onun
gelecekteki yaşantısını etkileyen en önemli unsurdur. Bir çocuk 3 ile 6 yaş
arasında aldığı ve gördüğü her şey onun ömür boyu yaşamında temel
atfetmektedir. Günümüzde toplumların varlıklarını sürdürebilmeleri için
yapabilecekleri en iyi yatırımın çocuklara yapılan veya yapılacak olan
yatırımların çocuklar olduğu aşikârdır."
ÇOCUKLAR AİLE SEVGİSİ İLE BÜYÜMELİ
En iyi yatırım insana yapılan yatırım olduğunu
kaydeden Kavak şu şekilde konuştu: "Bu nedenledir ki, Her türlü risklere karşı
savunmasız durumda bulunan çocukların korunması, Sağlıklı olarak doğup
büyümeleri, Kız erkek ayrımı yapılmadan eğitim almaları, Her türlü barınma
sorunların çözülerek huzurlu bir ortamda yetişmeleri, Aile sevgisi ile
büyümeli, Yoksulluğun önlenerek yaşam kalitelerinin yükseltilmesi günümüz
toplumlarının en önemli sosyal sorunlarından biri olmuştur. Bu sorunlarla
mücadelede devletler, Çocuk koruma sistemine yönelik politikalar geliştirerek
"çocuk refahı" alanında uygulamalar ortaya koyarken, Sivil toplum kuruluşları
da en büyük yardımcıları olmalıdır."
Kavak yaptığı açıklamada: "Bu
günün küçükleri yarınların büyükleridir." diyen Mustafa Kemal Atatürk, bizlere
23 Nisan gününü yani Türk çocuklarına armağan etmiştir. Ve adını da 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı koyarak tüm dünyada kutlanan ilk çocuk bayramıdır.
Birleşmiş milletler Eğitim, Bilim ve Kültür kurumu (UNESCO)'nun 1979 yılını
"Çocuk yılı " olarak ilan etmesi
üzerine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu bayramı tüm Dünya çocukları ile
birlikte kutlamaya karar vermiştir. Bu tarihten sonra bayram uluslar arası bir
nitelik kazanmıştır." dedi.
"BAŞBAKANIMIZ BİLE ÜÇ ÇOCUK DİYORDU ŞİMDİ BEŞ ÇOCUĞA
ÇIKTI"
Çocuk haklarının, kanunen veya
ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olması gereken
sağlık, barınma ve eğitim hakları ile fiziksel, Psikolojik veya cinsel sömürüye
karşı korunma gibi hakların hepsi için kullanılan evrensel bir kavram olduğunun
altını çizen Sadullah Kavak, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: " 1924 yılında
Cenevre Çocuk hakları Bildirisi olarak Milletler Cemiyetinde Kabul edilmiştir.
Ülkemizdeki nüfusa genç oranı toplamı yüzde 32'dir. Bu her geçen gün azalıyor.
Başbakanımız bile üç çocuk diyordu şimdi beş çocuğa çıktı.
Evet, anlaşılıyor ki yaşlanan
bir nüfus oranına sahibiz. İntihara teşebbüs oranın çocuk ve genç yaşlarda daha
fazla olduğu gözükmekte ne acı değil mi? yapılan istatistikî bilgi ve
belgelerle ortaya konulmuştur."
"ÇOCUKLARIN, YAKLAŞIK YÜZDE 10'U İNTİHARA MEYİLLİ"
Madde bağımlığının küçük
yaşlarda özenti ile başladığına dikkat çeken Sadullah Kava, şunları
kaydetti: "Sokaklarda sigara içme ve
özendirme yaşı 5 veya 6'lara kadar indiği gözlenmektedir. Ne acı değil mi? Oysa
hep özendiğimiz veya özendirildiğimiz Amerika 21 Avrupa'da ise Alkol alma yaşı
18 sigara ise ailelerin şiddetle karşı çıktığı bir konu.
Ayrıca, Esas acı olan esrar,
eroin, hap vb. daha ortalama 8 veya 9 çocuk yaşlara kadar indiğini
gözlemlemişler. İşte acı gerçeklerden birisi daha Son sayımlarda Türkiye nüfusu
77,5 milyon civarı. Bunun yüzde 32'sini çocuk (0-18 yaş aralığı) bunun da yüzde
10 civarı intihara meyilli veya teşebbüs ettiği bir başka değişle depresyonda
olduğu gözlenmektedir. Cinsel istismarlar ve tacizler bu konuya girmek
istemiyorum çünkü her gün gerek gazete gerekse görsel medyada rastlıyoruz. Oysa
bu günün çocukları ile önümüzdeki 75 yıla veya 100 yıla damga vurmaya
hazırlanırken bunlar haktan revamı sorusunu kaç kişi sorguluyor acaba demekten
kendimi alamıyorum.
Bizler öyle bir neslin
torunlarıyız ki atalarımız bir çocuk doğduğun da hemen ağaç diker veya ağaçlar
dikermiş.
Yarınları için sermaye olsun
düşüncesine sahip iken acaba kaç kişiyiz çocuğu olduğunda bir fidan diken veya
fidanlar diken. Hepimiz biliriz ki Çelebi Mehmet Kaç yaşında ülke yönetmeye
başlamış. Veya bir başka değişle kaç yaşında İmparatorluk kurmuştur. Bu ve
bunun gibi örnekleri saymakla bitiremeyiz."
"BAKAN HANIMIN BU İSTİSMARI YAPANLARIN HADIM EDİLMESİ
YÜNÜNDEKİ AÇIKLAMASINI DA BİZ SONUNA KADAR DESTEKLİYORUZ"
Dünya Çocuk ve Gençlik
Derneği'nin (DUCGED) amacı ve faaliyetleri hakkında bilgi veren Sadullah Kavak
şöyle konuştu:"Bir Sivil toplum kuruluşu olarak, Toplumda gördüğü eksiklikleri
giderebilmek, Her şeyi Devletten bekleme mantığını revize edebilmek, Toplum
olarak üzerimize düşeni veya Sivil toplum kuruluşlarının bu konularda daha
eğilimli hareket etmelerinin öncüsü olabilmek. Biz DUCGED olarak 104'cü
maddenin değişmesi yönünde gerek basın bildirisi gerekse önerge verdirttik.
Bununla beraber Bu girişimden sonra Sayın Bakan Hanımın bu istismarı yapanların
hadım edilmesi yünündeki açıklamasını da biz sonuna kadar destekliyoruz. Madde
bağımlılığı ile ilgili Doç.Dr. Aydın Karakuzu'nun başkanlığında Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı ve Ege Üniversitesi ile Ducged ortaklığında Madde
bağımlılığı ilgili Kasım sonu veya Aralık başında Toplantı organize
edilecektir. Ülkemizde resmi kayıtlara göre 1 milyon civarı gayri resmi 6
milyon civarında madde bağımlısı olduğu bilinmektedir. Bu rakamlara sigara,
alkol, internet vb. hariçtir. Ülkemizde 3 ilimizde (Ankara-İstanbul-Manisa)
tedavi merkezi bulunmaktadır ve yatak sayısı 485'tir. İngiltere'de ise 800
tedavi merkezi var. İtalya'da bir köy kurulmuş. Şu anda Ülkemizde bu konu
üzerinde hassasiyetle durmamız gerekmektedir. Madde bağımlıları Eroin Esrar vb.
alanları iyi takip etmeliyiz. Aileler çocuklarını çok iyi gözlemlemeliler. İçiciler
sigara ile başlıyor. Sigaranın içerisin de madde ile başlıyorlar. İçtiklerinin
farkında bile olmuyorlar." (M. Serhat
TOPALCA)