Harabe İçinde Yaşayan Suriyeli Ailenin Dramı

Suriye'deki savaştan kaçarak 34 gün önce Türkiye'ye sığınan aile kaldıkları harabe evin haline bakmadan cennet gibi bir yerde kaldığını söyledi.

Harabe İçinde Yaşayan Suriyeli Ailenin Dramı

Suriye'de yaşanan iç savaştan dolayı kaçarak Türkiye'ye sığınan aile Kümbet mahallesinde buldukları harabe içinde bir duvarı olmayan tek odalı eve yerleşerek hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor. Evin bir duvarı tamamen yıkıldığı için battaniye ve bezlerle kapatarak içinde yaşamaya çalışan 4 kişilik aile elektiriği, suyu olmayan yerde komşulardan aldıkları yiyeceklerle yaşamaya devam ediyor. Evde kullandıkları eşyaları da komşulardan alan aile gelen yardımlarla ihtiyaçlarını karşılıyor.

Suriyeli İdris ailesi, mahallede harabeye dönmüş evin ayakta kalan tek odasında yaşıyor. Oda duvarları yıkılan beton direkler üzerinde duruyor. Tek odalı evde mutfak niyetine kullanılan bir-iki metrelik bir alan bulunuyor. Odanın bir duvarı yıkılmış ve penceresinin camları yok. Aile evlerini gizlemek için yıkılan duvara çeşitli malzemeleri çekerek içinde barınmaya devam ediyor. Küçük odanın içinde yüründüğü zaman sallanan ev her ev yıkılacakmış gibi duruyor. Lina Ahdi yaklaşan kış mevsiminden dolayı kara kara düşündüklerini belirterek yardım talebinde bulundu.

Ailenin reisi olan 29 yaşındaki Halid İdris, 25 yaşındaki eşi Lina Ahdi'ye, 4 aylık oğlu Luay'a ve yiğeni Ahmet'e yiyecek alabilmek için her gün iş bulma ümidiyle evinden çıkıyor.

Lina Ahdi, komşulardan gelen yardımlarla karınlarını doyurduklarını ancak gün içinde kimseden yemek gelmezse aç kalmak zorunda kaldıklarını söyledi. Aynı zamanda Lina Ahdi, Kahramanmaraşlıların yardım sever olduğunu söyleyerek herkese teşekkür ettiğini dile getirdi.

Anne Lina Ahdi, kendi karnını doyuramadığı için sütü olmadığını ve 4 aylık oğluna komşulardan gelen yiyeceklerden vererek çocuğunu doyurmaya çalıştığını söyledi. 2,5 yıl önce anne ve babasını evlerine isabet eden bomba sonucu kaybeden Ahmet, amcasının yanına sığınarak onlarla yaşamaya devam ediyor. Ahmet, ailesine yardım etmek için çalışmak istediğini söyleyerek en sevdiği tamircilik işini yapmak istediğini anlattı.

Türkiye'ye geliş hikayelerini anlatan Lina Ahdi İdris şunları dile getirdi: "Suriye'deki savaştan dolayı kaçtık ve 3 gün Türkiye sınırında kaldık. Daha sonra 34 gün önce Kahramanmaraş'a geldik, 3-4 defa çadırkent'e gittik ama yer olmadığı için bizi alamadılar. Suriye'den 4 kişi geldik, kocamın abisi Esed askerleri tarafından hapse atıldı ve iki akrabamdan 2 yıldır haber alınamıyor. Yaşıyorlar mı öldüler mi hiç bilmiyoruz."

"EVDE BİR GÜN YEMEK İÇİN BİR ŞEYLER VARSA DİĞER GÜN OLMUYOR"

Şu anda kaldıkları yıkık eve mecburen yerleştiklerini söyleyen Lina Ahdi şöyle konuştu: "Eşim çalışmıyor, iş arıyor ancak bulamıyor, paramız olmadığı için bu eve sığındık. Parkta kalmaktansa burası daha iyi. Ama durumumuz kötü, evde bir gün yemek için bir şeyler varsa diğer gün olmuyor, sağolsun komşularımız yardım ediyor. Bize yemek veriyorlar, evimizde su yok, elektrik yok, suyu parktan alıyoruz. Çoğu zaman günde bir öğün yemek yiyoruz komşularımız getirmezse mecburen yemek yiyemiyoruz. Bir ev ve iş bulamazsak ve çadırkent'te de yer bulamazsak mecburen burada kalmaya devam edeceğiz."

"FÜZE GELİYORDU ÇIKIP AĞAÇLARIN ALTINA SIĞINIYORDUK"

Şu anda kaldığı evin Suriye'ye göre cennet gibi olduğunu ifade eden Lina Ahdi savaşın ve üzerlerine gelen füzelerin olmamasından dolayı rahat olduklarını söyleyerek şöyle konuştu: " Burada savaş yok füze yok. Burada bu yıkık evin içinde kafamı koyup yattığımda füze korkum yok, ses yok. Can derdimiz yok ev açık seçikse de kendimizi güvende hissediyoruz. Suriye'deki oturduğumuz evde buradan farklı değildi, duvarına bir füze isabet etmişti ve yıkıktı, evler bütün düştü. Ramazan ayında evimizde iftar yapamıyorduk. Füze geliyordu çıkıp ağaçların altına sığınıyorduk. Çok zor durumlar yaşadık. Daha önce yine az füze atarlardı ama sonra uçaklar geldi, vurdukları yeri harabe edip geçiyorlardı. Ondan dolayı çok zor günler yaşadık."

"İSTİYORUZ Kİ ESED'İ İNDİRSİNLER O DA BİZİM HALKIMIZI VURMASIN"

Son günlerde kimyasal silah kullanıldığı gerekçesiyle Suriye'ye müdahale edilmesiyle ilgili konuşan Lina Ahdi şunları söyledi: "İstiyoruz ki Esed'i indirsinler, çünkü çoluğumuzu çocuğumuzu vuruyor. Suriye'ye müdahale edeceklermiş istiyoruz ki Esed'i indirsinler o da bizim halkımızı vurmasın. Biz memleketimizin harap olmasını istemiyoruz, Esed'in gitmesini istiyoruz. Ben bileyim ki bu gün Esed öldü hiç beklemem yürüyerek, koşarak giderim, bir dakika bile kalmam."

"TAYYİP EFENDİMİZE ÇOK DUA EDİYORUZ"

Türk halkına ve Başbakan Tayyip Erdoğan'a yardımlarından dolayı minnattar olduklarını söyleyen Lina Ahdi İdris şöyle konuştu: "Allah bereket versin, Tayyip efendimize çok dua ediyoruz, bizi karşıladılar, bize iyilik gösterdiler. Çok şükür, Allah kendisinin yaşını uzun etsin. Ben yardımseverlerden ve yetkililerden ümit ediyorum ki bana bir ev bulurlar, yardım ederler. Kış geliyor çünkü buradan başka gidecek yerimiz yok, belki bize yiyecek, erzak getirirler yardımda bulunurlar, bunu istiyoruz."

"BİZİM DURUMUMUZ İYİ DEĞİL AMA YETİMİ BIRAKMAK OLUR MU?"

2,5 sene önce evlerine helikopterler tarafından atılan füze isabet ederek anne ve babasını kaybeden 12 yaşındaki Ahmet İdris amcasının yanında kalıyor. Ahmet'in ablası Suriye'deki amcasının yanında kalırken kendisi üvey amcası Halid İdris'le birlikte Türkiye'ye gelmiş. Ahmet'in yengesi Lina Ahdi: "Bizim durumumuz iyi değil ama yetimi bırakmak olur mu? Biz ne yersek o da yer, ne yaşarsak o da yaşar. Biz de yanımıza aldık iki senedir bizimle kalıyor."diyerek Ahmet'e sahip çıktıklarını dile getirdi.

"ANNEMİ VE BABAMI ÇOK ÖZLÜYORUM AMA ELİMDEN BİR ŞEY GELMİYOR"

Anne ve babasını kaybettiği günü hatırlamadığını söyleyen Ahmet İdris o günlerden unutamadığı olayları şöyle anlattı: " Ailemin öldüğü gün evimize füze geldiğinde ben uzakta oynuyordum. Ateşti, füze gelirdi, uçak gelir vururdu. Çok kötü durumlar. Biz o savaşın tattığımız acısını daha tatmadık, Allah kimseye yaşatmasın. Annemi ve babamı çok özlüyorum ama elimden bir şey gelmiyor. İsterim ki Beşar ölsün, ben anne, babamı kaybettim."

Kahramanmaraş'ta çalışarak amcasına ve ailesine yardım etmek istediğini söyleyen Ahmet, "kazanacağım parayla yaşayacağız, ekmek alacağız" diyerek aç geçirdiği günlerin bitmesini istediğini dile getirdi. (M. Serhat TOPALCA)



1

Kahramanmaraş’ta Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu

2

“Her Türlü Afet ve Acil Duruma Hazırız”

3

Kahramanmaraş’ta emlakçılık sektörüne yeni bir boyut geliyor!

4

Sinan Akçıl, Şarkılarıyla Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

5

İstiklalspor Basketbol Takımı Fırtına Gibi Başladı! 77-66’lık Zafer