Kongreye tek listeyle giren
Alparslan Kutsal Başkan olarak seçildi. Kongreye Hatay, Gaziantep, Osmanyi il
Başkanları ve parti üyeleri katıldı. Hasan Sagındık'ın konseriyle başlayan
program siyasi konuşmaların arkasından seçimlerin yapılmasıyla devam etti.
İl kongresinde yaptığı
konuşmada mazlumların sorumluluğunu taşıdıklarını söyleyen BBP Genel Başkanı
Mustafa Destici şunları dile getirdi: "6 gündür Balkanlar'dayım, Batı
Trakya'dan Makedonya'ya, Kosova'dan Bulgaristan'a, Gümülcine'den Üsküp'e bütün
Türk ve Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı Balkan coğrafyasındayım. Bizler
sorumluluğu sadece 780 bin kilo metrekare içerisindeki 75 milyonla sınırlı olan
bir siyasi hareket değiliz. Ya da bir fikrin bir misyonun temsilcisi değiliz.
Bizler içerdeki 75 milyonun sorumluluğunu nasıl omuzlarımızda hissediyorsak,
fikrimizin ve misyonumuzun gereği her zaman ülkem ve milletim diyorsak başta
Osmanlı hinterlandı toprakları olmaz üzere batı Trakyada'kilerle,
Bosna'dakilerle Doğu Türkistan'dakilerle, Kafkaslar'dakilerle, Irakta'ki, Suriye'deki
Türkmen kardeşlerimizle, Filistin'dekilerle Gazze'dekilere yani yeryüzünde ne
kadar mazlum varsa onların hepsinin sorumluluğu BBP'lilerin, Alperenlerin
omuzlarındadır kardeşlerim. Biz bu şuurla bu bilinçle siyaset yapıyoruz."
"NE AKP, NE CHP, NE MHP YENİ SİVİL DEMOKRATİK BİR ANAYASA İSTEMİYORLAR ÇÜNKÜ "
Sivil anayasa yapılması konusunda uzlaşma komisyonu kurulduğunda bunun anayasa yapma değil yapmama komisyonu olduğunu dile getirdiklerini söyleyen Destici şu şekilde konuştu: "Bu millete siz kaç defa sivil demokratik anayasa yapma sözü vermediniz mi? Nerde kaldı anayasa? Milletin özgürce yaşayabileceği, inançlarını özgürce yaşayabileceği, fikirlerini özgürce söyleyebileceği, siyasi partilerin demokratikleştirileceği seçim kanununun demokratikleştirileceği yeni anayasa nerde kaldı? Bu milletin sırtındaki vergi yükünü adaletli bir şekilde düzenleyecek yeni anayasa nerde kaldı? Bu milletin güvenliğini birliğini ve beraberliğini tesis edecek sivil demokratik anayasa nerde kaldı? İki sene önce anayasa yapmak için uzlaşma komisyonu kurulduğunda biz parti olarak dedik ki bu anayasa yapma değil, anayasa yapmama komisyonudur. Bu anayasayı yapmayacak çünkü meclisteki 3 siyasi partide, birini parti olarak görmüyoruz biz Büyük Birlik Partisi olarak PKK'lıları hiçbir zaman legal parti olarak görmedik bundan sonra da görmeyeceğiz, ta ki terörle aralarına mesafe koyana kadar, ta ki PKK'yı terör örgütü ilan edip onlarla ilişkilerini kesene kadar. Ne iktidar partisi AKP, ne ana muhalefet partisi CHP, ne Milliyetçi Hareket Partisi yeni sivil demokratik bir anayasa istemiyorlar çünkü bulundukları konumu aldıkları oyu bu anayasaya borçlular."
"Hükümet tarafından yarın
(dün) açıklanacağı ilan edilen bu demokratikleşme paketi gerçekten ülkemizde
demokrasiyi bir adımda olsa ileri götürecek bir paket mi olacak?" diyen Destici
sözlerine şu şekilde devam etti: " Ya da milletin tercihini, milletin
taleplerini, milletin isteklerini, milletin ihtiyaçlarını öne alacak bir talep
mi olacak? Ya da Türkiye'yi hem içeride hem dışarıda daha güçlü hale getirecek,
insanların inançlarını özgürce yaşayabilecekleri, fikirlerini özgürce
söyleyebilecekleri bir paket mi olacak? Ya da bir takım çevrelerin taleplerini
içinde barındıran bir paket mi olacak? Bizim BBP olarak endişemiz bu."
"HEM TÜRKİYE, HEM YUNANİSTAN LOZAN`DA BELİRTİLEN HAKLARI VERECEKLER"
Paketin içerisinde Heybeliada`da Ruhban Okulu açılmasına izin verecek bir maddenin hem buradaki insanları hem de Türkiye için kaygı verici olduğunu ifade eden Destici, şunları kaydetti: ''Hem Türkiye, hem Yunanistan Lozan`da belirtilen hakları verecekler. Bunlar neler, birincisi Türkçe dilini konuşma ve eğitim hakkı. İkincisi din adamlarını kendi seçme ve belirleme hakkı. Üçüncü vakıf mallarının iade edilmesi, dört, başta mülkiyet hakkı olmak üzere, o ülkenin eşit vatandaşı olma hakkı. Şimdi bakıyoruz, Yunanistan bunların hiçbirisini vermemiş. Türkiye vakıf mallarını vermiş, eğitim hakkını vermiş, mülkiyet hakkını vermiş. Diliyle konuşma ve eğitim yapma hakkını vermiş. Bütün haklarını vermiş. Din adamlarını kendi belirlemelerine müsaade etmiş. Türkiye`nin elinde sadece bir tane koz kalmış, o da Heybeliada ruhban okulunun açılması. Eğer yarın açıklanacak olan bu pakette, Heybeliada`da ruhban okulunun açılmasına bu hükümet fırsat verirse aynen Batı Trakya`daki kardeşlerimin söylediğini söylüyorum. `O zaman biz tamamen yalnızlığa itilmiş oluruz. Kendimizi terk edilmiş, aldatılmış, olarak hissederiz. Çünkü Türkiye`nin ve bizim elimizde artık başka hiçbir koz kalmıyor` diyorlar. Paketi hazırlayanların bir kere buna çok dikkat etmesi gerektiğini defalarca söylüyorum.''
"TÜRKİYE'NİN BİR BÖLGESİ 2014 SEÇİMLERİNDEN SONRA ÖZERK BİR HALE GELECEK"
Paketin içinde Türkiye'nin bölünmesine giden yollar açıklanacak mı şeklinde konuşan Destici şunları kaydetti: "Açıklanacak paketin içerisinde PKK'nın talebi olan halkların kendi kendisini yönetmesi diye tutturdukları ve o üçlü koalisyon hükümeti döneminde altına imza atılan ikiz yasaların bir sonucu olarak acaba özerkliğe giden ya da bağımsızlığa giden, Türkiye'nin bölünmesine giden yollarla ilgili yeni bir düzenleme yapılacak mı? Büyükşehir yasasında bir takım şerhler konmuştu, benim endişem şu ki, yarın (dün) açıklanacak bu pakette bu şerhler de kaldırılacak ve Türkiye'nin bir bölgesi 2014 seçimlerinden sonra özerk bir hale gelecek."
"GEÇİCİ DEVRİMLERDEN OLAN ŞAPKA KANUNUNUN ARTIK LAĞVEDİLMESİ LAZIM"
Şapka kanunununda değiştirilmesi gerektiğini savunan Destici şöyle konuştu: "Bu paketin içerisinde ana dilde eğitimle ilgili de bir taviz yer alırsa ve özerkliği, daraltılmış bölgeyi, KCK'lılara affı, PKK'lılara affın yanına kamuda başörtüsü serbestliği de konursa bu tamamen hükümetin milleti bir aldatmacası, kandırması ve ikiyüzlülüğünün ortaya çıkması olur. BBP olarak kamuda başörtüsü serbestliğini savunuyoruz, mutlaka bunun halledilmesi lazım. 12 yıldır başörtüsü üzerinden siyaset yaptınız ama bir türlü başörtüsü problemini çözmediniz. Hatta buna ilave olarak geçici devrimlerden olan şapka kanununun artık lağvedilmesi lazım. Tekke ve zaviyeler kanununun değiştirilmesi lazım. Bu ve buna benzer bir takım kanunların ya lağvedilmesi ya da değiştirilmesi lazım."
"ALEVİLERİN ATEİST TAKIMINI KULLANARAK SANKİ BÜTÜN ALEVİLER "
Türkiye'de Alevi ve Sünniler arasında bir problem olmadığını ancak bunun bazı çevreler tarafından kullanıldığını dile getiren Destici şunları söyledi: "Alevi ile sünninin ne problemi olabilir, benim Sünni olarak ne problemim olabilir, ne alacağım ne vereceğim olabilir, biz yıllarca bu memlekette bir ve beraber olarak kardeşçe yaşamadık mı? Ya da Alevi bir kardeşimizin bizimle ne problemi olabilir. Ama bu ülkede yıllarca insanlar bir birine düşürüldü ve devletine düşman edildi. Bir kısmı dindar olan kısım, bizim kısım, bizim takım, irticacı diyerekten, şeriat gelecek diyerekten öcü gibi gösterildi, dışlandı ve bu millete 28 Şubat'lar yaşatıldı. Milyonlarca insan fişlendi, binlerce, on binlerce kızımız, kardeşimiz, bacımız meslek hayatından atıldı, okullarından atıldı ve devletlerinden soğutuldular. Millet devlete düşman edildi. Yine aynı şekilde PKK belasını önce kendileri çıkarttılar, kendileri beslediler, kendileri büyüttüler derin işbirlikleri kurdular ondan sonra bütün Kürtleri sanki PKK'lıymış gibi bizim Müslüman kardeşlerimizi bu millete hukuk dışı muameleler yaptılar ki onları da bu devlete düşman ettiler, milletin arasına nifak soktular ve işi bu noktaya getirdiler. İşte aynı tezgâhı alevi vatandaşlarımız üzerinde de oynadılar. Alevilerin ateist takımını kullanarak sanki bütün Aleviler Sünnilerle problemi varmış gibi, sanki bütün alevi kesim onlar gibi düşünüyormuş gibi derin yapılar kurarak Çorum'da, Maraş'ta, Sivas'ta büyük acılar yaşattılar ve milleti bir birine düşürdüler."
"BBP OLARAK YEREL SEÇİMLERDE BÜYÜK BİR SIÇRAMA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"
2014 Mart ayında yapılacak yerel seçimlere değinen BBP Genel Başkanı Destici konu hakkında şunları ifade etti: "Önümüzde yerel seçimler var, biz BBP olarak yerel seçimlerde büyük bir sıçrama gerçekleştireceğiz. Ben inanıyorum ki bu sıçramanın en önemli ayaklarından birisi Kahramanmaraş olacak. Çünkü Kahramanmaraş hem bu milletin kurtuluş mücadelesinde öncülük etmiş hem de BBP'nin kuruluşunda öncülük etmiş ve BBP'ye her zaman desteğini esirgememiş sonuna kadar sahip çıkmış. Ben bunun için bu güne kadar eski yeni Maraş'taki teşkilatımızda görev yapan bütün arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Bu gün görevi teslim alacak il başkanımıza ve yönetim kurulunda görev alacak arkadaşlarımıza da ilçe başkanlarımıza da şükranlarımı sunuyorum. BBP olarak önümüzdeki yerel seçimlere, hem 30 büyükşehirde, Kahramanmaraş başta olmak üzere, hem de geriye kalan 51 ilde BBP kendi adı amblemi ve kendi adaylarıyla girecek. Bir kere herkes bunu duysun bunu anlasın ve ona göre hareket etsin.
"BÜTÜN SEÇİM ÇEVRELERİNDE LİYAKATLİ VE YARIŞAN ADAYLARLA İNŞALLAH SEÇİMLERE KATILACAĞIZ"
BBP şu anda Türkiye'nin 4. siyasi partisi, son genel seçim sonuçlarına göre de başta Ankara Başkent olmak üzere biz Türkiye'nin 4. siyasi partisiyiz. Son yerel seçimleri baz aldığımızda pek çok seçim çevresinde, her ilçe bir seçim çevresi kabul ediliyor, ya birinci, ya ikinci, ya üçüncü ya dördüncü olmuş siyasi partiyiz. Bu bize bütün ilçe seçim kurullarında asil ve yedek üye verme şansı verdi. Bu bize bütün sandıklarda 200 bin seçim sandığında 150 bin tane resmi sandık görevlisi hakkı verdi. İlk defa böyle bir avantajla BBP seçimlere giriyor, bu avantajı iyi değerlendirelim. Bütün seçim çevrelerinde yerli yerinde, ehliyetli liyakatli ve yarışan adaylarla İnşallah seçimlere katılacağız. Önümüzdeki yerel seçimler Türk siyasetinin geleceği açısından da çok belirleyici olacaktır, BBP nasıl bu güne kadar aldığı oyun hep fevkinde, üstünde Türk siyasetine ağırlık koymuşsa oyunu yükselttiğinde bu ağırlık 10 kat daha artacaktır."
"BİRİLERİ BU DOSYANIN ÜSTÜNE KAPATMAYA KALKTIKLARINDA KARŞILARINDA ALPERENLERİ BULURLAR"
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybetmesi hakkında konuşan Destici, konunun sonuçlanana kadar takipçisi olacaklarını belirterek şunları konuştu: "Rahmetli Genel Başkanımızın ve arkadaşlarımızın şahadet süreçlerinde toplumda Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarımız öldürüldü bir suikasta kurban gitti ya da bir sabotaja kurban gitti intibaı oluşturan hatta bunu milletin beynine yerleştiren 7 tane ana şüphe, bunların hepsi hem özel yetkili cumhuriyet savcılığının dosyasında hem başbakanlık teftiş kurulunda hem üst dereceli memurlarla ilgili Yargıtay cumhuriyet başsavcılığında. Bütün bu 3 dosyada da bu 7 tane şüphe ve diğer toplumdaki bütün şüpheler mevcuttur. Hepsi kayıt altına alınmış vaziyette hem meclis araştırma komisyonunda hem devlet denetleme kurulu raporu da bunlara ilaveten. Onun için hiç kimse bu dosyanın üstünü örtemez kapatamaz. Birileri bu dosyanın üstünü örtmeye, kapatmaya kalktıklarında da karşısında Muhsin Yazıcıoğlu'nun dava arkadaşlarını, sevenlerini ve alperenleri bulurlar, bunu açıkça söylüyorum."
Destici: "Bir intikam
duygusuyla değil, bir öç alma duygusuyla değil bir hakkın teslim edilmesi adına
bunu yapacağız, Türkiye'deki karanlık güçlerin ifşa edilmesi adına bunu
yapacağız, Türkiye'de bir daha hiç kimse bu süreçleri yaşamasın diye bunu
yapacağız." diyerek sözlerini bitirdi.
"AMERİKA İSTEMEZSE SİZ İKTİDAR OLAMAZSINIZ DEMESİNLER"
"Biz nerde bir mazlum varsa, nerde bir zayıf insan varsa onun davasına davam diyen bir hareketin mensubuyuz. Onun için Türk toplumunun Türk milletinin BBP hareketine ihtiyacı var." şeklinde konuşan BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır sözlerine şu şekilde devam etti: "Siz olsanız siz de aynısını yapardınız diyorlar. Hayır, biz olsaydık Suriye'de Müslümanlar bir birlerini öldürmezlerdi. Ne yapardık, peygamber (s.a.s)'in yaptığını yapardık, durun Müslümanlar bir birinizi öldürmeyin derdik."
Merhum Başkan Yazıcıoğlu'nun
izinde Türk milletinin şahlanış davasını hep beraber devam ettireceklerini
anlatan Çayır şu şekilde konuştu: "Yaşım 54, 54'ün 13 yılını içerde geçirdim
ama inanın Muhsin Yazıcıoğlu'yla başlattığımız bu adalet davasını, Türk
milletinin kendine dönme davasını ve Türk milletinin şahlanış davasını
ömrümüzün sonuna kadar hiç bıkmadan, usanmadan, of demeden yürüteceğiz. Hep
beraber yürüteceğiz ki artık bu ülkede mazlumlar kalmasın, artık bu ülkenin
kocaman kocaman adamları dönüp bize Amerika istemezse siz iktidar olamazsınız
demesinler. Amerika'da istemezse, Fransa'sı da istemezse kim istemezse
istemesin, evet siz dik durursanız, Muhsin Yazıcıoğlu gibi dik durursanız
hepsini de alt eder milletin iktidarını Allah'ın izniyle gerçekleştiririz.
Yeter ki dik durun ve çalışın."
"VERİN BİZE BELEDİYELERİ O ZAMAN BELEDİYE NASIL YÖNETİLİR "
BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Alparslan Kutsal yaptığı konuşmada şahsi çıkarlar için değil millet için yaşayanların isminin unutulmayacağını söyledi. Bu doğrultuda siyasi birçok ismin unutulacağını buna karşın Muhsin Yazıcıoğlu'nun isminin yaşamaya devam edeceğini ifade etti.
İlk yerel seçimlerde BBP
olarak büyük bir başarı göstereceklerini kaydeden Kutsal şunları dile getirdi:
"Verin bize belediyeleri o zaman belediye nasıl yönetilir hangi vizyonla hangi
misyonla yönetilir Allah'ın izniyle bu halka bunu göstereceğiz. Adamların
millete bakışı, insana bakışı 3 kilo makarna, 5 kilo pirinç değildir kardeşim.
Kahramanmaraş'ta şu anda işçi sayısı 120 bin olmuş, bunu 5 ile çarptığımız
zaman 700 bin insan maalesef asgari ücretle geçinmek zorunda bırakılıyor. Bu
milleti 3 kuruş paraya mahkûm ettiniz, bunun hesabını Allah'ın izniyle
göreceksiniz ilk yerel seçimlerde soracağız."
Program sonunda Merhum Başkan
Muhsin Yazıcıoğlu'nun geçirdiği kaza sırasında görev yapan ulusal ve yerel
basın mensuplarına plaket verildi. Plaket alan isimler ise şunlar:
1- YORUM Gazetesi: Alperen
Terlik
2- CİHAN: İlkay Göçmen
3- DHA: Lütfi Yıkan
4- SABAH Gazetesi: Sırrıberk
Arslan
5- AKŞAM Gazetesi: Ersoy
Sevinç
6- AKSU TV: Murat Egridağ
7- AKSU TV GENEL YAYIN
YÖNETMENİ: Turgay Terzibaşı
8- Maraşgundem.com: Mehmet Taş
9- DHA: Mustafa Şirin
10- AA: Ahmet Caner Baysal
11- İHA: Yusuf Taş
12- STAR & Anadolu Bakış Gazetesi:
F.Alper Gültepe
13- MANŞET Gazetesi: Mesut
Tuğrul
14- AKŞAM Postası Gazetesi:
Akif Arslan
15-Özgür Haber: Neşe Yıldızhan
16- TRT Kahramanmaraş İl Temsilcisi: Yavuz Nalbantbaşı
(M.
Serhat TOPALCA)