“Manevi anlamda kıyametlerinin yakın olduğuna işarettir”

Kahramanmaraş İl Müftüsü Muhammed Gevher Camiler ve Din Görevlileri haftası dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı.

“Manevi anlamda kıyametlerinin yakın olduğuna işarettir”

01-07 Ekim tarihleri arasındaki haftanın 1986 yılından bu yana Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" olarak kutlandığını hatırlatan Gevher hafta boyunca Diyanet İşleri Başkanlığı ve Müftülükler tarafından konferans, panel, hatim, mevlit ve dua gibi çeşitli etkinliklerle, kutlamaların yapıldığını söyledi.

Başta Peygamberimiz olmak üzere, camileri her yönüyle imar ederek vefat eden din görevlileri ve cemaati hayırla yâd ettiklerini belirten Gevher şunları dile getirdi: "Yeryüzünde inşa edilen ilk mabet Mescid-i Haram'dır, Kâbe'dir. İslam'ın zuhuruyla birlikte Kâbe Tevhid dininin merkezi olmuş, Hz. Peygamber'in Medine'ye ayak basmasıyla Kuba Mescidi yapılmış, Peygamberimiz ve O'nun mübarek sahabesinin nurlu elleriyle Mescidi Nebi inşa edilerek devlet olma ve medeniyet kurmaya mescitle başlanmış, hatta mescide eklenen Ashab-ı Suffa ile ilim merkezi haline getirilmiştir. Müslümanlar Hz. Peygamber'den gelen gelenekle iskân ettikleri her yere camii mührünü vurmuşlar, hayatı ve medeniyeti oradan başlatmışlardır. İmar palanları buna göre tanzim edilmiş, okul ve üniversitelerimiz onun etrafında sıralanmış, İstiklal Savaşı mücadelemiz, başta milli şairimiz Mehmet Akif olmak üzere hocalarımızın vaazlarıyla camilerde ateşlenmiştir."

"CAMİLERİMİZ BİRLİK, BERABERLİK VE KARDEŞLİKLERİN PEKİŞTİĞİ RAHMET EVLERİDİR"

Camilerin bazen sevinçlerin paylaşıldığı bayram yerleri, bazen sevilenlerin ahiret yolculuğuna uğurlandığı, üzüntülerin paylaşıldığı kutsal mekânlar olduğunu ifade eden Gevher şöyle devam etti: "Camilerimiz, Hz. Yunus'un, "Elif okuduk ötürü, Pazar eyledik götürü. Yaratılanı hoş gördük Yaratandan ötürü" dizesinde belirttiği, etnik kökeni, siyasi görüşü, mezhebi ne olursa olsun, hangi maksatla gelirse gelsin, insanların sevgi yumağı olduğu, birlik, beraberlik ve kardeşliklerin pekiştiği rahmet evleridir. Bu nedenle milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy; "Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli, değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli" mısralarında ezan ve mabedin önemini ölümsüz ifadelerle bizlere sunmuştur."

Camilerin cemaatsiz kalmasının ülkenin bitip tükenmekte olduğuna, manevi anlamda kıyametlerinin yakın olduğuna işaret ettiğini kaydeden Gevher şunları belirtti: "Cami deyince zihnimizde uyanan, cemaatimiz ve cemaatimizin önünde yer alan din görevlimizdir. Camilerimizin cemaatsiz kalması, ülkenin bitip tükenmekte olduğuna, manevi anlamda kıyametlerinin yakın olduğuna işarettir. Dinimizin istediği cemaat; kendileri için istediklerini başkaları için de isteyebilen, istemediklerini başkaları için de istemeyen bir cemaattir. Başkalarına karşı gönüllerinde kin ve nefret taşımayan, bencillikten arınıp benliğini toplumda eritmiş bir cemaattir. Okyanus gibi kirleri dışarı atan, yolda kalmışların, kimsesizlerin sığınağı olan, kimseyi açıkta bırakmayan, paylaşma bilincine sahip olan bir cemaattir. Kendi kusurlarını araştırırken, başkalarının kusurlarını araştırmaya vakit bulamayan bir cemaattir."

"UNUTMAMALIYIZ Kİ; KADINA EMEK VERMEK, AİLEYE VE GELECEK NESİLLERE EMEK VERMEKTİR"

Her yıl farklı temaların işlendiği "Camiler Haftası"nın bu yıl ki temasının "Cami, Kadın ve Aile" olduğunu söyleyen İl Müftüsü Gevher şunları aktardı: " Kur'an-ı Kerim'e göre iman, Allah'a kulluk ve güzel ahlâk sahibi olma konularında kadın ile erkek arasında hiçbir ayrım söz konusu değildir, her ikisi de ilahî hükümler karşısında eşittir. Hz. Peygamber, cahiliye döneminde ezilen, horlanan ve aşağılanan kadına hak ettiği değeri vermiş, kadınların mescide gelerek ibadet etmelerine ve ilim öğrenmelerine müsaade etmiştir. Hz. Peygamber, zaman zaman mescitte kadın ve erkeklere müşterek vaaz etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.), erkek mü'minlere kadınlara mescide gitmek için izin vermelerini tavsiye etmiş (Buharî, İdeyn, 8-19), ayrıca "Kadınlarımızın mescitlere gitmelerine engel olmayınız. Onların evleri ise kendileri için daha hayırlıdır." buyurarak,  kadınların kendi evlerinde namaz kılmalarının daha hayırlı olacağını, ancak camiye gitmelerinde de bir sakınca olmadığını bildirmiştir. Sevgili Peygamberimizin (sas) ifadesiyle kadın ve erkek, "bir bütünün iki eşit yarısıdır". Bugün cami, kadın ve aile konusunda bizlere düşen, Resûl-i Ekrem'in Medine'de yeşerttiği ezeli hikmet ve mutlak hakikat ölçülerini esas almak ve insanlığa bu esasları takdim etmek olmalıdır. Öncelikle camilerdeki abdest ve ibadet mekânlarını kadınlara daha elverişli hale getirmektir. Camilerdeki kadın ve çocuk mekânlarını iyileştirmektir. Onların camiye, cemaate katılımını sağlamaktır. Unutmamalıyız ki; kadına emek vermek, aileye ve gelecek nesillere emek vermektir."

(M. Serhat TOPALCA)



1

Kahramanmaraş’ta Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu

2

“Her Türlü Afet ve Acil Duruma Hazırız”

3

Kahramanmaraş’ta emlakçılık sektörüne yeni bir boyut geliyor!

4

Sinan Akçıl, Şarkılarıyla Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

5

İstiklalspor Basketbol Takımı Fırtına Gibi Başladı! 77-66’lık Zafer