Alagöz açıklamasında:
''Türkiye`nin demokratikleşme sürecine, milletimizin özgürleşme hamlelerine,
darbe ve vesayet kalıntısı yasakların bir bir temizlenmesine tanıklık etmenin
hazzını ve onurunu yaşıyoruz.'' dedi.
Alagöz, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan tarafından açıklanan demokratikleşme paketinin, "Büyük ve Güçlü
Türkiye" idealine yönelik heyecan, inanç ve umutları artırdığını söyledi.
Açıklanan paketin bazı
eksiklikleri olmakla birlikte memnuniyet verici olduğunun altını çizen Alagöz,
kamuda başörtüsünün serbest olmasının sevindirici olduğunu, kadına yönelik
ayrımcılığı ortadan kaldırması açısından önemli bir adım atıldığını kaydetti.
Kamuda başörtüsünün serbest olması için 12 milyon 300 bin imza topladıklarını
ve sivil itaatsizlik eylemleriyle söz konusu yasağı fiilen ortadan
kaldırdıklarını anımsatan Alagöz, paket sayesinde kamuda başörtüsü sorununun
hukuki olarak da çözülecek olmasının memnuniyet verici olduğunu kaydetti.
Yargı, asker ve emniyet
mensuplarının başörtüsü özgürlüğünün dışında tutulmasını doğru bulmadıklarını
kaydeden Alagöz, kamu çalışanları için
Cuma namazı düzenlemesi ve kamu kurumlarında mescit yapılması gibi bazı
taleplerin yerine getirilmesini istedi
"HİÇ KİMSENİN TÜRKÜM, DOĞRUYUM DEMESİ YASAKLANMIYOR"
Memur-Sen il Başkanı Adnan
Alagöz, ilkokullarda öğrenci andının kaldırılmasını da önemli bulduklarını
belirterek, şöyle konuştu: ''Birileri bunu `Türküm, doğruyum` demek
yasaklanıyor noktasına götürüyor, hayır zorla çocuklara okutulması
kaldırılıyor. Hiç kimsenin Türküm, doğruyum demesi yasaklanmıyor."
"VATANDAŞLARIN DERİSİ YÜZÜLÜYORDU"
Kurban derilerinin Türk Hava Kurumunun
tekelinden alınmasını da desteklediklerini ifade eden Alagöz: ''Bunun,
demokratik bir devlete yakışmayan gasp boyutu vardı. Türk Hava Kurumu eliyle
vatandaşların derisi yüzülüyordu. Her Ramazan ayında ilkokullara fitre-zekat
toplamak için zarflar gönderiliyor, ilkokul Öğrencisi fitreden-zekattan sorumlu
değil ama gaspın bir ayağı da okullarda yürütülüyordu. Şimdi isteyen istediği
yere fitresini-zekatını ve kurban derisini verebilecek.'' şeklinde konuştu.
Örgütlenmenin bu paketle ya da
bundan sonraki paketlerle genişletilmesi gerektiğini dile getiren Alagöz şöyle
konuştu: ''Genelkurmaydaki sivil memurların sendikalı olması Anayasa
Mahkemesinin kararıyla sağlanıyor ama emniyette sınırlar var. Bu yönüyle de
Örgütlenmenin ünündeki engellerin kaldırılması lazım. Keşke paket paket
demokrasi yerine tüm siyasi partilerin son seçimde vaat ettikleri şekil de tüm
paketlerin içerisinde yer alacağı yeni bir sivil anayasa da uzlaşabilse."
"Bu paketler, millet
açısından, siyaset açısından bir zihniyet değişimi, devlet açısından ise tavır
değişikliğidir." diyen Alagöz sözlerine şu şekilde devam etti: " Yasaklar
karşısında sessizliğe mahkum edilen toplum, artık sahip olduğu, tanıştırıldığı
özgürlüklerin yetersizliğini, kurtulduğu yasakların kafi gelmediğini
haykırıyor. Memur-Sen olarak bu durumu, demokratikleşme sürecinin en büyük
kazanımı, demokratikleşme ve özgürleşme iddiasının motor gücü olarak görüyoruz.
"YETERLİ GÖRMEDİĞİMİZİ BİR KEZ DAHA İFADE EDELİM"
Bu paketin bütün sorunları
çözdüğünü söylemek mümkün olmadığı gibi hiçbir sorunu çözmediğini, hiçbir talebi
karşılamadığını söylemek de aklıselim bir tutum değildir. Bu noktada, paketi
gerekenlerin yapılması olarak gördüğümüzü ancak yeterli görmediğimizi bir kez
daha ifade edelim. Demokratikleşme paketinin bizim açımızdan en önemli hükmü,
hiç şüphesiz kamuda başörtüsü yasağını sona erdirmesidir. Sadece kamuda
başörtüsü yasağının kaldırılmasını taahhüt etmesi üzerinden dahi
demokratikleşme paketini, özgür birey ve demokratik hukuk devleti açısından
yeni bir milat olarak görüyoruz." (M.
Serhat TOPALCA)
