Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesine
bağlı Yeşilova köyünde 1929 yılının Temmuz ayında dünyaya gelen Mehmet Dede,
1950 yılında vatani görevini yapmak üzere askere gitti. Görev yaptığı birlikte
o dönemde "Ali Okulu" olarak tabir edilen eğitim kursuna kayıt olan Mehmet
dede, kısa süre sonra okuma-yazmayı öğrendi.
Eli kalem tutmaya başladıktan
sonra günlük yazmaya merak salan Mehmet dede, ilk olarak askerde öğretilenleri
ajandasına kaydetti. Askerde başladığı bu alışkanlığını yaşam tarzına
dönüştüren ve bugüne kadar devam ettiren Mehmet dede, yaşadıklarını satır satır
not düştü.
Geride bıraktığı günün hava
durumundan komşunun dünyaya gelen çocuğuna, kaybettiği yakınlarından yaptığı
işlere kadar her şeyi yazan Mehmet dede, ülkede yaşananlara da ilgisiz kalmadı.
Kimi zaman radyodan, kimi zaman da çevresinden ülkesinde olup bitenlere ilişkin
de kayıtlar tutan Mehmet dedenin günlüklerinde, dönemin başbakanı Adnan
Menderes'in idamı, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu kurucularından Sinan Cemgil ve
arkadaşlarının Gölbaşı`da girdiği çatışma, Kahramanmaraş olayları ve 12 Eylül
gibi pek çok tarihi olaylara ilişkin notlar yer alıyor.
Okuma yazma öğrenmeden önceki
yaşadıklarını da hatırlayan Mehmet dede, 1940'lı yıllarda kıtlık gördüklerini
ifade etti. Anlatırken gözleri yaşaran Mehmet dede, "Bir kıtlık oldu, ekmek
bile bulunmuyor. Affedin o günlerde kadınlar namusunu bir ekmeğe sattı. O
günleri de gördük. Millet açlıktan otları yiyordu. Ekmek bulamayan, 3 ay
boyunca ekmek yapamayan insanlar vardı" dedi.
Vatani görevini yaptığı sırada
hem silah hem de kalem tutmayı öğrenen Mehmet dede yaşadıklarını, "Okumayı
yazmayı askerde öğrendim, bugüne kadar yazmaya devam ettim. Günlük ne
yaptıysam, kış mı olmuş, hoş mu olmuş, dövüş mü olmuş, her şeyi yazdım" diyerek
anlattı.
1960 ihtilalini ve Başbakan Adnan
Menderes'in idamını da hatırlayan Mehmet dedenin günlüklerinde yer alan ilginç
anılardan bazıları şöyle:
31 MAYIS 1971
Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu
(THKO) kurucularından Sinan Cemgil Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesi İnekli köyünde
jandarmayla girdiği çatışmada öldürüldü. Şahit olduğu bu çatışmayı da not eden
Mehmet Dede, "Ben aslen Hacılar köyündenim. Oraya gelmiştik ve çatışma
çıkmıştı. Orada 3 adam vurdular. Biz de gittik baktık. Cenazeleri motorla aşağı
indirdiler, sahipleri geldi götürdü" sözleriyle anlattığı olayı günlüğüne ise
şöyle kaydetti:
"Bugün hava parçalı bulutlu
geçti. Burada 6 eşkıya görüldü. Üçü vuruldu, biri yaralı, biri de sağlam
yakalandı. Biri ise kaçmış. Bunları dağda çoban görmüş. Çoban muhtara haber
verince muhtar Gölbaşı`na telefon etti ve jandarma geldi. Jandarmaya köy halkı
da yardım etti."
24 TEMMUZ 1974
"Dediler ki Kıbrıs karıştı.'
Haber geliyordu radyonun başına koşuyorduk. Haberleri dinliyorduk `şu kadar
adam öldü` deniyor ve ardından kahramanlık türküleri çalıyordu. Beşparmak dağlarına
çıkıldığını duyduk sevindik."
28 ARALIK 1978
Kahramanmaraş olayları
hakkında da notlar tutan Mehmet Dede, "Maraş olayları esnasında ben bir ağanın
yanındaydım. Kapı çalındı içeri bir yüzbaşı girdi. Siz burada uyuyorsunuz ama
Maraş kan ağlıyor dedi" ifadeleriyle anlattığı o günlerde, günlüklerine şu
sözleri kaydetti:
"Maraş çatışmaya devam ediyor.
80 kişi öldü, yaralı sayısı 200'ü geçti."
İlerleyen yaşına rağmen
esprili tavırlarıyla da dikkat çeken Mehmet dede, günlüğünün son sayfasına,
gazetecilerle yaptığı röportajı da ilave etmeyi unutmadı. Titreyen elleriyle
kalemi alan Mehmet dede, günlüğüne şunları not etti:
"Bugün hava parçalı bulutlu.
Gazeteciler benden bilgi almak için geldiler. Allah razı olsun."İHA