Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO), Doğal Afet Sigortaları Kurumunun (DASK) Kahramanmaraş acentelerine yönelik eğitim seminerine ev sahipliği yaptı.
KMTSO ile DASK iş birliği ile
düzenlenen konferansta olası bir depreme karşı alınabilecek önlemlerden
bahsedilirken Kahramanmaraş'ın deprem haritasına da dikkat çekildi. Programda
KMTSO Genel Sekreteri İbrahim Şerbetçi, Kandilli Rasathanesi Öğretim Görevlisi
jeofizik Mühendisi Yavuz Güneş ve DASK Koordinatörü İsmet Güngör konuşma yaptı.
KMTSO Genel Sekreteri İbrahim
Şerbetçi açılış konuşmasını yaparak, Kahramanmaraş'ın bugün yürürlükte olan
Deprem Bölgeleri Haritasında I. Ve II. Derece deprem bölgesi olarak
gösterildiği ve olası bir depremde can kaybının yanında mal kaybının da
azaltılması için çaba sarf edilmesi gerektiği konusunda bilgi verdi. Şerbetçi;
"Kahramanmaraş'ın bugün ulaştığı ekonomik gelişmelerden bazılarına baktığımızda
korunması gereken değerler daha net ortaya çıkmaktadır. Son beş yılda yaptığı 5
milyar dolar özel sektör yatırımı, her yıl 6 milyar liralık sınai üretim, 1,5
milyar liralık tarımsal üretim, 2 milyar dolar dış ticaret hacmi, Türkiye iplik
üretiminin %35'i, kumaş üretiminin %10'u, metal mutfak gereçlerinin %60'ı, elektrik
üretiminin %8'i, çimento üretiminin %7'si, kağıt üretiminin %20'si, altın
işlemede Türkiye'nin ikinci büyük şehri, bayan ayakkabısında Türkiye'nin ikinci
büyük şehri.'dir. Fakat bu ekonomik verilerin iyimserliği ne yazık ki depremde
alınacak tedbirlere, bilinçlenmeye ve Doğal Afet Sigortası rakamlarına
yansımamaktadır." dedi
"Dünya'da Her Yıl 3,5 Milyon
Deprem Meydana Geliyor"
Kandilli Rasathanesi Öğretim
Görevlisi Yavuz Güneş Deprem ve depremden korunma bilinci' hakkında sunum
yaptı. Sunumunda depremlerin nasıl meydana geldiğine, depremlerin dünyada ki
durumu ve depremin nasıl ölçüldüğüne deyindi. Güneş; "Günümüzde depremleri
açıklayan bilimsel yaklaşım tektonik plaka teorisidir. Dünyanın yüzeyini
oluşturan tektonik plakalar su üzerinde yüzen tahta plakalar gibi sürekli
hareket halindedir. Bu hareket sırasında oluşan sürtünmeler sonucu biriken
enerji bir süre sonra bu bölgelerde deprem dediğimiz sarsıntılar ile
sonuçlanır. Dünya'da her yıl yaklaşık 3,5 milyon deprem meydana geliyor.
Bunların yalnızca 1 milyonu kaydedilir. Hissedile bilen deprem sayısı ise
yalnızca 34 bindir. Deprem tehlikesi, ülkemizin yer kabuğu üzerindeki konumu
nedeniyle var olan ve ortadan kaldıramayacağımız bir durumdur. Biz bu durumu
ortadan kaldıramayacağımız için korunmak adına önlem almalıyız. Bunun için ilk
olarak tüm aile bireylerinin katıldığı bir toplantı düzenlenmelidir. Toplantıda
olası bir depremde güvenli yerlerin belirlenmesi, bulunulan binanın güvenli
çıkış yolunun bulunması, olası bir yıkımda ya da dışarı çıkma durumunda buluşma
noktası belirlenmesi ve birbirlerine ulaşamadıkları takdirde bölge dışında
bağlantı kurulacak bir kişinin belirlenmesi konularını ele alarak
değerlendirmeliler. Birde evde bulunan büyük eşyalarınızı duvarla monte
ettirmelisiniz. Sallantı halinde düşen eşyalar tehlike arz eder. Unutmayın
deprem öldürmez, binalar öldürür" dedi.
Deprem sigortasının önemine de
değinen Güneş şöyle devam etti; "Zorunlu deprem sigortası olan konutlar
depremde hasar gördüklerinde ya da oturulmaz hale geldiklerinde konutun
onarılması ya da tekrar inşa edilmesi için gerekli olan tazminat tutarı DASK
tarafından konut sahibine ödenir."
''DASK Dünya'daki En Büyük
Havuzlardan Biri Haline Geldi''
Diğer yandan zorunlu deprem
sigortasında gelinen noktayı da anlatan Güngör, ''Şu anda 6 milyon poliçeyi
aşmış durumdayız. Geldiğimiz noktaya baktığımızda birkaç yüz bin poliçe varken,
6 milyon olması gerçekten bir şeyler başarıldığını gösteriyor. 6 milyon poliçe
adediyle de DASK, dünyadaki en büyük havuzlardan biri haline geldi. DASK şu
anda örnek bir organizasyon ve kurum haline geldi. Ancak ülkemizde hala 11
milyon civarında sigortalanmamış konutumuz var. Dolayısıyla amacımız bunlara da
sigorta, zorunlu deprem sigortası aldırmak. Yani kısaca evet yaptıklarımızdan
memnunuz, büyük işler başardık ama önümüzde daha gidecek çok yolumuz var. İşte
bu amaçla da Kahramanmaraş, bir çok şehrimizi geziyoruz, anlatıyoruz. Zorunlu
deprem sigortasını bir ürün olarak görmemek gerekiyor. Bu halkımızı
bilinçlendirme projesidir. Yıllardır il il, ilçe ilçe dolaşarak depremi
anlatıyoruz. Deprem sigortasını anlatıyoruz. Depremden korunma yöntemlerini
anlatıyoruz. Bu faaliyetlerimize paydaşlarımızla birlikte hep beraber devam
ediyor olacağız.'' diye konuştu. (Fatih YALÇIN)