Bedensel Engelliler Yüzme
Milli Takımı Antrenörü Osman Çullu ve milli yüzücüler Samet Furkan Matsar ile
Mislina Balkarlı, engelli raporu alabilmek için Kahramanmaraş`ta bir hastaneye
müracaat etti. Ancak yönetmelikte yer olmadığı gerekçesiyle bedensel engelli
sporculara rapor verilemeyeceği ve daha üst bir hastaneye başvurmaları
gerektiği yanıtı verildi.
Bu durum karşısında şaşıran
antrenör Çullu ve sporcular, uluslararası şampiyonalarda bile engelli olarak
kabul edilmelerine rağmen rapor alamamanın üzüntüsünü yaşadılar. Rapor
alamadıkları için bedensel engelli sporcuların Türkiye Engelliler Spor Yardım
ve Eğitim Vakfı'nın (TESYEV) bursundan faydalanamadığını ifade eden Çullu,
konuyu üst mercilere taşımak için çalışma başlattıklarını söyledi.
Bedensel engelli sporcuların
engelliler sınıfında yüzdüğünü ilk olarak 2000 olimpiyatlarında gördüğünü ifade
eden Çullu, "Bedensel engelliler S1 ve S10 arasında bir kategoridir. Bu tür
bedensel engellilerin de S5 ve S6 olarak yüzdüklerini gördüm. Bu durum onların
yüzde 50, yüzde 60 engelleri olduğunu gösteriyor. Biz de daha sonra Özlem
Baykız diye bir sporcumuzu alarak bu kategoride çalışmaya başladık. Özlem
Baykız 2006 dünya şampiyonasından sonra başarılı olmaya başladı. 2010 yılında
Almanya'da madalyalar aldı. 2011 yılında Avrupa yüzme şampiyonasında Türkiye'ye
ilk defa madalya getirdi. Başbakanımız bizi kabul etti, ödüller verildi. 2012
Londra olimpiyatlarında da 4 tane final yüzdü" diye konuştu.
Daha sonra Samet Furkan
Matsar'ı ve Mislina Balkarlı'yı bu spora kazandırdıklarını ifade eden Çullu,
ancak sporculara engelli raporu verilemediği için TESYEV bursu alamadıklarını
kaydetti. Çullu, "Biz daha sonra bu sporcularla çalışmaya başladık. Yani
yüzmeye başlamasını gördükten sonra ne kadar buna benzer kişi varsa ulaşmaya çalıştık.
Bu 2 çocuğumuzla başladık ve onlar da çok iyi yüzmeye başladı. Hatta
Portekiz'deki yarışmalara da götürdüm kendisini. Furkan oradaki ölçümlerde S6
olarak çıktı. Yani dünya standartlarındaki yarışmalarda bizim de çocuklarımızın
olmasını istedik. Bu nedenle bizim başarımızı TESYEV'de gördü. Bu çocuklara
burs vermek istediler. Ama engelli raporu istediler. Biz bunların engelli
raporu durumuna bakınca böyle bir rapor olmadığını gördük. Yani bedensel
engellilerin engelli raporu yok. Olmayınca da bu bursu alamadık. Bu nedenle
hastaneye müracaat ettik. Doktorların da bize bayağı yardımı var ama bazı
tetkikler konusunda burada olmayacağını ve daha yüksek hastanelere sevk
ettiklerini gördük. Biz ona da razıyız. En kısa sürede inşallah bu
çocuklarımızın engelli raporunu alıp, bu çocukların başarısını dünyaya
tanıtacağız" diye konuştu.
Gerekirse konuyu Sağlık
Bakanlığı'na da taşıyacaklarını kaydeden Çullu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çünkü bedensel engelliler
artık bu ülkede başarıyla yer alıyorlar. Toplam sayısını düşünürseniz 250 bin
civarında cücemiz var. Ama ne bir dernekleri var, ne bir çalışmaları var. Onun
için biz bu çalışmayı Maraş'ta başlatmış olduk. İnşallah yakın zamanda
doktorlarımızda bize inanır. Gerekli raporu verirlerse de bu çocukların gelecekleri
kurtulmuş olur. Anladığım kadarıyla Sağlık Bakanlığı'nda özürlüler
sınıflandırmasıyla ilgili bir sınırlama varmış. Onun için hastaneden netice
almazsak, bunu Sağlık Bakanlığı'na ulaştıracağız. Çünkü bu çocuklarımız dünyada
engelliler kategorisinde yüzüyorsa, engelli olarak görülmeliler."
16 yaşındaki Samet Furkan
Matsar da bursların kendileri için önemli olduğunu belirterek, "2006-2007
yılında yüzmeye başladım. 2007'de Trabzon'da yarışmaya katıldım. Bizim
kategorimiz belli değildi. 2013'te Portekiz'e gittik ve oradan S6 olarak
geldik. 2012'deki Türkiye Şampiyonası'nda da 4 tane birincilik 2 tane ikincilik
madalyam var. Şu anda 2016'ya hazırlanıyoruz. Bizim yetkililerden beklentimiz,
diğer engellilere veriliyor ama biz cüceyiz diye bizde sorun yaşıyorlar. Biz de
bu sorunun çözülmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
14 yaşındaki Mislina Balkarlı
da eğitim ve spora devam edebilmeleri için rapora ve bursa ihtiyaçları olduğunu
dile getirdi.İHA