Güngör, kurum olarak 13 yılda
6 milyon haneyi poliçelendirdiklerini bildirdi.
Türkiye`de 11 milyon konutun
zorunlu deprem sigortasının olmadığını dile getiren Güngör, ''DASK olarak
geçmiş 13 yılı incelediğimizde 6 milyon poliçeyi geçmiş durumdayız. Gelinen
nokta itibariyle baktığımızda bu işe başlarken birkaç yüz bin poliçe varken şu anda
6 milyon poliçenin olmasının çok iyi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak halen 17
milyon konuttan sadece 6 milyonunun zorunlu deprem sigortası olması da bizim
daha çok gidecek yolumuz olduğunu gösteriyor'' diye konuştu.
Konutlardaki deprem sigortası
zorunluluğunu anlatmak için ülkeyi adım adım gezdiklerini vurgulayan Güngör,
önemli olanın sadece zorunlu bir deprem sigortası yaptırmak olmadığını, bunun
toplumu bilinçlendirme meselesi olduğunu kaydetti.
Güngör, toplumun bilinçlenmesi
gerektiğini, bu bilinçlilik seviyesiyle de depreme karşı önlemler alınacağını
düşündüğünü ifade etti.
Depremle mücadelenin bir süreç
olarak görülmesi gerektiğini işaret eden Güngör, şunları söyledi:
''Biz her ne kadar zorunlu
deprem sigortası diyorsak da her şeyin güvenli yaşamla başladığını söylüyoruz.
Güvenli binalarla her şeyin başladığını vurguluyoruz. Güvenli binalarda
oturacağız, bu güvenli binalarla halkımızın güvenle yaşadığını sağlıyor
olacağız. Bu kapsamda kentsel dönüşüm projelerini destekliyoruz. Sonrasında
deprem anında toplumumuzun doğru davranışları benimsemesini sağlayacağız. Her
yıl kamuoyu araştırması yapıyoruz. Toplumumuzdaki deprem algısını ülkenin her
bölgesinde çok hassas bir şekilde ölçmeye çalışıyoruz. Araştırmalar sonucunda
sevindirici taraf, halkımızın yüzde 90`a yakınının zorunlu deprem sigortasının
yani deprem algısının farkında olduğu sonucuna vardık.''
Geçen yıl yürürlüğe giren
doğal afet kanunuyla artık hane sahiplerinin elektrik ve su abonelik
işlemleriyle kredi çekimlerinde zorunlu deprem sigortasının sorgulandığını
anımsatan Güngör, bunun insanları bir şekilde zorunlu deprem sigortası
yaptırmaya teşvik ettiğini belirtti.
Güngör, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Türkiye`de hane halkının
yüzde 35`i zorunlu deprem sigortasına sahip. Bu oran, Kahramanmaraş`ta yüzde 21
seviyelerinde. Kahramanmaraş`ın hemen hemen hepsinin birinci derecede deprem
bölgesinde olduğunu, Doğu Anadolu fay hattı üzerinde bir şehir için bu oranın
fevkalade düşük olduğunu belirtmek istiyorum. Bu oranların hızlı bir şekilde
yukarı çekilmesi gerekmektedir. Türkiye genelinde il bazında baktığımızda Bolu
ve Yalova`nın yaklaşık yüzde 60 oranında olduğunu biliyoruz. Marmara bölgesi
için bunun 35-40 seviyesinde olduğunu görüyoruz.''AA