KALİDA Başkanı Osman Gemci, yaptığı açıklamada Türkiye gündemindeki olayları değerlendirdi.
Kahramanmaraş Lider İşadamları
Derneği (KALİDA) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Gemci, Yargı bağımsızlığı ve HSYK
ile ilgili basın açıklaması yaptı.
KALİDA Başkanı Osman Gemci
yaptığı açıklamada, bağımsız yargı bünyesinde yapılmak istenen değişikliklerin
riskli olduğunu belirterek demokratik kazanımların kaybedildiğini savundu.
Gemci, iş adamlarının AB
standartlarında hukuk düzenlemesine ihtiyacı olduğu bir dönemde referandumla
kazanılan demokratik hakların geri alınması yönelik politik manevraların
olduğunu söyleyerek bunları anlamakta güçlük çektiğini ifade etti.
Demokratik ülkelerde kuvvetler
ayrılığının tüm siyasi anlayışların ortak kabulü olduğuna dikkat çeken Gemci,
bazı personel ve bürokratlarla ilgili görev değişikliği gibi olayların ülkenin
reformist imajıyla çeliştiğini kaydetti.
KALİDA Başkanı Osman Gemci
açıklamasında şunları söyledi: "Türkiye'nin ekonomik ve siyasi sahada çok büyük
sarsıntılar yaşadığı bir zaman diliminden geçiyoruz. Öncesinde herkesi hayrete
düşüren operasyonlar ve onu takip eden süreçte hukuk ihlalleriyle sarsılan ülke
gündemi, şimdi de bağımsız yargının bünyesinde yapılmak istenen riskli
değişikliğe şahit olmaktadır. Ardı arkası kesilmeden devam eden hatalar
zincirinde demokratik kazanımlar kaybedilmekte, ülke kimi basın mensupları ve
bürokratların yanlış rotasında dipsiz bir sahile sürüklenmektedir."
Son günlerde meydana gelen
olayların on yıllık süreçte elde edilen kazanımların kaybedilmesine sebep
olabileceğini belirten Gemci şu şekilde konuştu: "Sürekli gelişmekte olan
piyasalarda iş fırsatlarını değerlendirmek için gayret eden işadamlarının
Türkiye ekonomisine katkı sağlamak için yaptığı çalışmalar herkesin takdirini
toplamıştı. Son günlerde siyasi, ekonomik ve sosyal alanda yaşanan hadiselerin
yargıya da sıçratılmaya çalışılması ve acele kararlarla büyük hatalar yapılması
on yıllık kazanımların kaybedilmesine sebep olabilir. Türkiye iki adım ileri,
iki adım geri hareket eden ülke görünümüne düşürülmemelidir. Ülkemize bir dolar daha kazandırabilir miyiz?
düşüncesiyle çalışan, risk alan ve ihracata-yatırıma önem veren sanayicinin
ihtiyaçlarını karşılayacak AB standartlarında bir hukuk düzenlemesine ihtiyaç
varken, referandumla elde edilen demokratik hakların bile geri alınmasına
yönelik politik hamleleri anlamakta güçlük çekiyoruz."
Bazı basın kuruluşlarının
yalan-yanlış haberler üreterek yangına daha fazla odun taşıdığını savunan Gemci
şunları dile getirdi: "Öte yandan yalan-yanlış haberlerle toplumu ayrıştırmaya
çalışan bir grup medya, yangına daha fazla odun taşımanın peşinde koşarken;
adalet, insaf ve hukuk tanımayan bu asparagas haber kaynaklarına vicdan sahibi
olduğunu bildiğimiz kişilerin cevap vermeyip suskunluk orucuna girmeleri de
esef vericidir."
Gemci Hukukla yönetilen
ülkelerde kuvvetler ayrılığını her siyasi görüşün kabul ettiğini kaydederek
şöyle konuştu: "Hukukun olduğu her demokratik ülkede kuvvetler ayrılığı,
yargının yürütmeden bağımsız hareket etmesi, insan haklarının korunması ve
eşitlik gibi ilkeler tüm siyasi anlayışların ortak kabulüdür. Ülke çapında bir
personel ve bürokrat kıyımına dönüşen hadise bütün dünyada ülkemizin
demokratik, reformist ve kalkınma yolunda olan imajıyla çelişmektedir."
"Bu beyanatın verilmesine neden olan son
gelişmede ise, epeyce itibarsızlaştırılan yargının şimdi de daha fazla
kilitlenmesine sebep olacak düzenlemedir." şeklinde konuşan Osman Gemci
sözlerine şu şekilde devam etti: "Bağımsız hareket etmesi gereken yargıyı
bütünüyle bir bakanın emrine sokmaya çalışan yasa tasarısının TBMM'ye sunulması
ve bir oldu-bittiye getirilip meclisten geçirilmeye çalışılması ürkütücüdür. Hükümetin AB reformları kapsamında 2010'da
yaptığı referandumda "evet" diyerek halkın yüzde 58'inin desteğini aldığı ve
muhalefetin karşı çıktığı bir hukuk talebini şimdi "evet" diyenlerin istememesi
ülkenin geldiği acı duruma işaret etmektedir. Referandum sürecinde yargı için
yapılan açıklamalara bakıp sivilleşme, özgürlüklerin genişletilmesi, şeffaflık
ve hukukun üstünlüğü gibi konularda neler söylendiğine bakıp bir kez daha
vicdan muhasebesi yapılmalıdır. Son hadiseler, milletin ortaya koyduğu iradeye saygısızlık
ve vefasızlık değil midir?"
Türkiye'nin dünyada hukuk
garantisi olmayan bir ülke olarak tanınmasının güven ve yatırım kaybına neden
olacağını aktaran Gemci şu şekilde konuştu: "Bir gecede kanunları değişen bir
ülke imajının dış yatırımcıya ve dünyanın birçok yerinde ticaret yapan
işadamlarına nasıl yansıyacağı iyi hesap edilmeli. Reformlar sürecinin ardından
büyük bir kalkınma hamlesi gösteren ülkemizin uluslar arası arenada ekonomik ve
ticari faaliyetlerinin kan kaybetmesine müsaade edilmemelidir. Ülkemizin
dünyada hukuk garantisi olmayan ülkelerden olma algısına mahkûm edilmesi,
ekonomik faaliyetleri daraltacak, dünyaya açılımı zorlaştıracak; finansman,
güven ve yatırım kaybına uğramasına neden olacaktır."
KALİDA Yönetim Kurulu Başkanı
Osman Gemci: "İktidarı ve muhalefetiyle bütün sorumluluk sahibi kişi ve
kurumları hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkesine sahip çıkmaya ve bu
konuları uzmanlar, akademisyenler ve STK'ların da yer aldığı uzun ve geniş bir
platformda ariz-amik tartışıldıktan sonra yeniden gözden geçirmeye davet
ediyoruz. Bölgesinde demokrasisiyle göz kamaştıran ülkemizin kazanımlarını
kaybetmemesi için tüm halkımızı duyarlılığa davet ediyoruz." diyerek sözlerini
bitirdi.(Fatih YALÇIN)