İki genç insan Özel Sani
Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde yakınlarının bağışladığı
böbreklerle hayata yeniden gülümsüyorlar.
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi
Genel Müdürü Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, herkesin organ bağışına ihtiyaç
duyabileceğini ifade ederek, "Bizim başımıza gelmez deyip görmezden
gelmektense, her an biz de yaşayabiliriz deyip organ bağışını desteklemeliyiz.
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi olarak organ nakli konusunda elimizden gelen en
iyi hizmeti vermek için buradayız" dedi.
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi
Organ Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu ise organ
bağışının önemine işaret ederek, "Her yaştan hasta bizim için çok değerlidir.
Ancak özellikle hayata yeni başlayan, önünde uzun bir yaşam olduğunu
düşündüğümüz gençlerimizin organ bağışıyla yaşama yeniden sarılmaları
mümkünken, bağış yetersizliği yüzünden çok ciddi sağlık sorunları yaşaması,
hatta üzülerek ifade etmeliyim ki hayatlarını kaybetmesi maalesef çok ciddi bir
toplumsal sorun" diyerek, organ bağışının önemini vurguladı.
''İNSANLAR DAHA DUYARLI OLMALI''
Kahramanmaraş'ta yaşayan Fatih
Güzel (23) nefes darlığı şikayeti yaşamaya başlıyor. Ancak doktora gitmeyi
ihmal eden Güzel, gezmek için gittiği Osmaniye'de rahatsızlanarak, hastaneye
kaldırılıyor. Güzel, "Ablam Osmaniye'de evli olduğu için onu ziyarete gitmiştim.
Gece 3'te nefes almakta zorlanınca uyandım, bir anda her yeri kıpkırmızı
görmeye başladım. Aynaya baktığımda gözlerimin kanlandığını gördüm. Acilen
götürüldüğüm Osmaniye Devlet Hastanesi'ne doktor böbreklerimden rahatsız
olduğumu söyleyerek Adana'ya sevk etti" diyerek, rahatsızlık sürecini anlattı.
Adana'da kronik böbrek
yetmezliği teşhisi konuktan sonra Andırın Devlet Hastanesi'nde diyalize girmeye
başlayan Güzel, şunları paylaştı:
"Bu dönemde çok sıkıntı
çektim. 6 defa kateter takıldı. Su içmeden duramıyordum, elim ayağım şişti,
çalışmak zorunda olduğum için gece çalışıyordum gündüz diyalize giriyordum.
Diyaliz sonrası hiç konuşamıyordum, baygın bir şekilde uyuyordum."
Diyalize haftada 3 gün giren
Güzel, biraz daha rahatlayabilmek için haftada 4 gün bile girmeye razı olduğunu
anlatırken, "Düğün de olsa cenaze de olsa gidemiyordum. Ailem durumuma çok
üzülüyordu. 6 defa kateter takıldı. Allah düşmanımın başına vermesin. Bunun
üzerine hem annem hem de babam böbreğini vermek istedi ancak ben kabul etmedim.
Hep içimde böbreklerimin düzeleceğine dair bir umut vardı. Daha sonra babamın
vereceği böbrekle, naklin yapılmasına karar verdik" diyerek nakil kararı
sırasında yaşadığı zorlukları aktardı. İnternetten yaptığı araştırmalardan,
diyaliz doktoru ve hemşirelerinden duyduğu başarılı nakiller üzerine Gaziantep
Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Organ Nakli Merkezi'ni tercih ettiğini söyleyen
Güzel, şöyle devam etti:
"Organ Nakli Merkezi Sorumlu
Hekimi Doktor Fatih Yüzbaşıoğlu'nu da Kahramanmaraş'tan tanıyordum. İyi ki bu
hastaneyi tercih etmişim, dört dörtlük bir hastane. Hastaneyi yaptıran,
çalıştıran Konukoğlu Ailesi'ne, Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu'na, hemşirelere ve
hastane çalışanlarına çok teşekkür ederim." Bundan böyle kendi planlarını kendi
yapacağını vurgulayan Güzel, "Hem annemin hem de babam böbreğini vermek
istemesi, benim için büyük bir şans. Ama diyaliz arkadaşlarım benim kadar
şanslı değil. Keşke aileler bu konuda daha bilinçli olsalar. Oysa organlar
toprakta çürüyor, ama nakille başka bedenlerde can buluyor. Bu yüzden organ
bağışı konusunda insanların daha duyarlı olmalarını istiyorum" dedi.
Baba Süleyman Güzel (52) ise
oğluna ilk rahatsızlandığı andan itibaren hem kendinin hem de eşinin ben
böbreğimi vermek istediğini ifade ederek, ''Ama oğlum kabul etmedi. Ben
çalışmak zorunda olduğum için bana kıyamadı" diyerek duygularını dile getirdi.
Anne Cennet Güzel (54) "6
çocuğum var. 4'ü bekar olmasına rağmen biran olsun düşünmeden sadece oğlum
kurtulsun diye böbreğimi bağışlamak istedim. Oğlumu o halde görmek, her gün bir
ölümdü. Halbuki ben evladımın bu şekilde acı çekmesine dayanamıyordum. Kısmet
oğlum için böbreğimi bağışlamak bana nasip oldu. Şükürler olsun. Bunlar artık
geride kaldı. Herkese teşekkür ederiz" şeklinde konuştu.
''HERKES ORGAN NAKLİ İÇİN BAĞIŞ YAPSIN''
Hatay'da yaşayan Hüseyin Ağca
(24) 2 ay öncesine kadar gayet sağlıklıyken bir anda başlayan nefes darlığı
şikayetiyle doktora gidiyor.
Ağca, hastalığının çıkış
sürecini şöyle anlattı: "Nefes darlığından dolayı doktora gittim. Bir anda
doktorlar böbrek yetmezliği teşhisi koyunca ne olduğunu bile anlayamadan
diyalize girmeye başladım. 3 günlük bir tedaviden sonra haftada 3 gün 4 saat
diyalize girdim."
Diyalize girdiği merkezde Özel
Sani Konukoğlu Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Erkan Mahsereci'yi önerdiklerini
söyleyen Ağca, "Hiç zaman kaybetmeden Dr. Erkan Mahsereci'yle görüşmeye karar
verdik. Ayrıca, Gaziantep'in Hatay'a yakın olması bizim için önemli bir tercih
nedeniydi" dedi.
Ağca annesi, dayısı ve
amcasının nakil için kendini yalnız bırakmadığını ve organ nakli vericisi
olarak Gaziantep'e birlikte geldiklerini belirterek, sözlerini şöyle bitirdi:
"Verileri ve yaşı daha uygun
olduğu için dayımın böbreğinin daha uygun olduğu söylendi. Ben şanslıydım çünkü
hastalığım ortaya çıktıktan hemen sonra yakınlarım böbreklerini vermek
istediler. Allah kimseye yaşatmasın. Herkes organ nakli için bağış yapsın. Özel
Sani Konukoğlu Hastanesi'nden Dr. Erkan Mahsereci'ye, Dr. Fatih Yüzbaşıoğlu'na,
hemşirelere, hastane çalışanlarına ilgi ve hizmetlerinden dolayı teşekkür ederim."
İnşaat işiyle uğraşan 3 çocuk
babası olan dayı Muzaffer Ağca (40) ise "Yeğenimin ihtiyacı olduğunu duyduğum
an hiç düşünmeden böbreğimi veririm dedim. Çok şükür sağlığına tekrar kavuştu.
İkimizde gayet sağlıklıyız. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim'' sözlerine
yer verdi.İHA