Bu yılın çiftçiler adına tam bir felaket yılı olduğunu ifade eden Bulut, kuraklık ve donun çiftçinin bağına, bahçesine, tarlasına adeta bir ateş gibi düştüğünü söyledi. Bulut, "Tarımda bu yıl yaşananlar daha önceki dönemde yaşanan kuraklık ve diğer afetlerden farklı oldu. Kuraklık, arkasından don, arkasından birçok bölgede dolu, arkasından aşırı yağışlar ve sel felaketi, hortum ve fırtına geldi. Tarım sektörünün bu yıl yaşamadığı afet kalmadı. Tabii bunlar Allah`tan, yapabileceğimiz bir şey yok. Muhakkak surette çiftçimizi ayakta, moralini yüksek tutmamız ve önümüzdeki yıl tarlaya girmesini sağlamamız lazım. Bu sene gerçekten çiftçimiz açısından tam bir felaket yılı oldu. Çiftçimizin bağına, bahçesine, tarlasına adeta bir ateş düştü" diye konuştu.
Ziraat Bankası ve Tarım Kredi
Kooperatifleri'ne borçların yapılandırılmasının çiftçinin içinde bulunduğu
yangını söndürmeye yetmeyeceğini ifade eden Bulut, şöyle devam etti:
''Tarım Kredi ve Ziraat
Bankası borçlarının birkaç yıl faizsiz olarak ertelenmesini talep ediyoruz. Bu
da yetmez. Çiftçimizin Sosyal Güvenlik Kurumu`na borçları var. Bunların
yapılandırılmasını istiyoruz. Çiftçimizin elektrik borçları müthiş maliyet
getiriyor. Çiftçimiz cazibe suya kavuşamadı. Sondajla çok derinlerden, yüzlerce
metreden su çekiyor. Müthiş bir elektrik maliyeti var. Çiftçilerimiz zaman
zaman bu maliyeti karşılayamıyor. Elektrik borçlarının yapılandırılmasını talep
ediyoruz. Çünkü bir doğal afet yaşıyoruz. Özel bankaların da çiftçinin
borçlarını yapılandırmasını talep ediyoruz.
Bütün bunları yaptığımızda
çiftçimizin moralini yükseltmiş oluruz. Bunları yapmazsak, çiftçimiz borçlarını
ödeyebilmek için malını mülkünü satıp göç etmek zorunda kalır. Çok daha
önemlisi, önümüzdeki yıl, bu ülkenin gıda güvencesini sağlama adına ve
Türkiye`deki 76 milyonu besleme adına, muhakkak surette çiftçimizin tarlaya
dönmesini sağlamamız lazım. Bu tedbirler alındığında çiftçimiz tarlaya döner ve
üretimine devam eder. Aksi takdirde bizler tarım sektöründe çalışacak çiftçi
bulamayız." İHA