Yücel, hat sanatını, ''insanın duygularını iç dünyasında yorumlayarak somut bir hale dökülmesi'' olarak nitelendirdi.
Bu sanata sadece güzel yazı
olarak bakmanın eksik olacağını belirten Yücel, ortaya çıkan eserlerin ise
''hattatın şiiri'' olduğunu ifade etti.
''Hat sanatı
yapıyorum'' diyerek kalem işi yapan bazı kişilerin, yanlış uygulamalarla
camilere zarar verdiğini ileri süren Yücel, bu işin basite indirgenmemesi
gerektiğini ifade etti.
Hat sanatının birçok yerde
''kopyala usulü'' uygulandığını savunan Yücel, şöyle konuştu:
''Eline boya kutularını
alan insanlar yollara düşüp, Anadolu`da işler yapıyor. Kalem işi yapan bazı
kardeşlerimizin ellerinde hazır kalıp yazılar var, bunlar kopya usulü her
camiye hemen hemen aynı şekilde yazılıyor. Bu da camilerde aynı tarzda hatların
bulunmasına yol açıyor. Ayrıca kalıpta bir yanlışlık varsa bu devam ediyor. Bu
anlamda konunun acilen gündeme getirilip çözüm bulunması gerekiyor. Hazır
kalıpla ''kopya usulü'' çalışmaların, hat sanatına zarar veriyor.''
Yücel, Diyanet İşleri
Başkanlığının son dönemde camilerin yapımı ya da yapım aşamasına birçok
standart getirdiğini anımsattı.
''HER CAMİNİN MİMARİ
YAPISINA GÖRE HAT YAZILMALI''
Yücel, bazı hat çalışmalarının
uygulandığı camiye özgün olmadığını ifade etti.
Bazı camilerde ayetlerin eksik
yazıldığını, hareke ve diğer harflerin eksik olduğunu gözlemlediğini dile getiren
Yücel, ''Bu konunun üzerine ciddi şekilde eğilmek lazım. Ayrıca her caminin
mimari yapısına göre hat yazılması gerekiyor. Kuşak, ana kubbe yazıları
ibadethaneleri önemli gösteren süslemelerdir'' diye konuştu.
Bu tür çalışmaların ehil
hattatlar tarafından denetlenmesi gerektiğine işaret eden Yücel, cami yaptıran
hayırseverleri de bu konuda hassas olmaya çağırdı.AA