TÜBİTAK ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`na bağlı EÜAŞ tarafından desteklenen projeye 2013 yılında başlanıldı. Dr. Harun Bilirgen tarafından yürütülen projenin tasarım ve imalat aşamasından sonra 2014 yılı Ekim ayı başlarında Afşin-Elbistan A Termik Santrali`ne entegre edilerek test çalışmalarına başlanıldı. Geliştirilen bu teknoloji sayesinde düşük kaliteli linyitlerinin hem kalorifik değeri yaklaşık olarak yüzde 25 arttırılıyor hem de içerisindeki yabancı maddelerin büyük bir kısmı kazana girmeden önce giderilerek termik santrallere uygun hale getiriliyor.
Yapılan performans testleri
sonucu, elektrik üretiminde kullanım amaçlı olarak Afşin-Elbistan bölgesi
linyitlerinin ekonomik olarak zenginleştirilebileceği ve bu sayede kazan verim
ve emre-amadelik oranlarının artacağı ve aynı zamanda da toz, karbondioksit ve
kükürt emisyonların düştüğü görüldü.
Geliştirdikleri sistemle
üretim maliyetlerinin büyük oranda düşeceğini belirten Dr. Harun Bilirgen, toz,
karbondioksit ve kükürt emisyonlarında da ciddi oranlarda düşüş sağlanacağını
söyledi.
Ülkemizin dış ticaret açığının
büyük bir kısmını elektrik üretim amaçlı doğal gaz ithalatı oluşturduğunu
belirten Bilirgen, "Bu dış ticaret açığımızı arttırmasının yanı sıra ekonomik
ve stratejik olarak da ülkemizin dışa bağımlı hale getirmektedir. Tespit
edilmiş linyit rezervleri yaklaşık olarak 14 milyar ton olan ülkemiz dünyada 8.
sırada yer almaktadır. Ülkemiz linyit rezerv miktarlarının yüksek olmasına
karşın, maalesef bu rezervlerin kalorifik değerleri oldukça düşük olup, bu
rezervlerinden yarısından çoğunun kalorifik değeri 1000 ile 1500 kCal/kg
arasında değişmektedir. Mevcut haliyle nem ve kül oranları yüksek, kalorifik
değeri düşük linyitlerimizin elektrik üretiminde verimli ve çevreye duyarlı
olarak kullanılması mümkün olmamaktadır. Linyitteki yüksek nemden dolayı
elektrik üretim tesislerinde sık sık yaşanan problemler bu santrallerin
kapasite kullanım oranları dünya standartlarının çok altına düşürmekte ve
bunların sonucu olarak hem elektrik maliyeleri çok yükselmekte hem de öngörülen
elektrik üretimleri gerçekleşemediğinden doğal gaz ithalatı artmaktadır. Ayrıca
linyitlerimizin düşük kaliteli olmasından dolayı ülkemizde ithal kömüre dayalı
termik santraller kurulmaktadır, bu durum ise hem dış ticaret açığımızı
arttırmakta hem de ülkemiz linyitlerinin elektrik üretiminde kullanılabilmesi
için gerekli yerli teknolojilerin gelişmesinin önüne geçmektedir" dedi.
Bu sistem sayesinde mevcut
santrallerde hem üretim maliyetlerinin düşeceğini hem de toz, karbondioksit ve
kükürt emisyonlarında ciddi oranlarda düşüş sağlanacağını kaydeden Dr.
Bilirgen, ayrıca yerli linyite dayalı yeni kurulacak elektrik üretim
santrallerinde kazan ebadı düşeceğinden dolayı ilk yatırım ve elektrik üretim
maliyetlerinin de bir hayli düşeceğini ifade etti. Bilirgen, "Afşin-Elbistan A
Temik Santrali`nde başarı ile test edilen bu teknoloji sayesinde ülkemiz hem
kendi linyitlerini verimli ve çevreye duyarlı olarak kullanabilecek hem de
benzer linyit karakteristiklerine sahip komşu ülkelere teknoloji transferi
gerçekleştirebilecek" ifadelerini kullandı.İHA