112 çalışanlarının sorunları
hakkında yazılı açıklama yapan Demir
şunları söyledi. "Son dönemde bu amaçla gerçekleştirdiğimiz sendikal
faaliyetlerimizden birisi de ülkemizin dört bir yanında görev yapan 112
çalışanları ve 112 derneklerinin katılığı Acil Sağlık Hizmetleri Çalıştayımız
olmuştur. Çalıştayımızda 112 çalışanlarının mesleki, özlük ve çalışma ortamı
ile ilgili sorunları ve talepleri tartışılmış, tespitler yapılmış ve çözüm
önerileri belirlenmiştir. Ayrıca 112
çalışanlarının çalışma memnuniyeti ile ilgili bir anket çalışması yapılarak
derinlemesine bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Tüm bu çalışmalardan ortaya
çıkan sonuç 112 çalışanlarının çalışma hayatlarında büyük sorunlarla uğraştığı
ve mağduriyetler yaşadıkları olmuştur."
Türkiye'de 2 bin 72
Acil Yardım İstasyonunda 33 bin
çalışan görev yapıldığına değinen Demir şu ifadeleri kullandı. "112 ambulansı
sayısı ise 3 Bin 357'dir. 2013 yılındaki
toplam vaka sayısı ise 3 milyon 665 bindir. Bu yoğunluğun yanı sıra 2013
yılında asılsız ihbarların sayısının 111 milyon olması iş yükünü anlatmaya
yeterlidir. Söz konusu bu iş yükünün azaltılması için; personel istihdamı
arttırılmalı ve bu istihdamla orantılı olarak istasyon ve ambulans sayısı da
arttırılmalıdır. Asılsız ihbarda
bulananlara mutlaka ceza kesilmeli ve takibi yapılmalıdır.
Sağlıkta dönüşüm ile birlikte
sağlık alanında taşeronlaşmanın önü açılmış ve bazı kamu sağlık hizmetleri
Anayasa'ya aykırı olmasına rağmen hizmet alımı usulü ile gördürülmektedir. Ne
yazık ki bu uygulamaya 112 Acil Sağlık hizmetleri de dâhil edilmeye
çalışılmaktadır. Bazı illerimizde bu tür
uygulamalara gidildiği ve bunun yaygınlaştırılmaya çalışıldığı görülmektedir.
112 Acil Hizmetlerinde özelleştirme uygulamalarından vazgeçilmeli ve hali
hazırda olan tüm uygulamalar iptal edilmelidir."
Demir: Türk Sağlık-Sen olarak
gerçekleştirdiğimiz bir anket çalışmasına göre 112 çalışanlarının yüzde 88'i
görev sırasında fiziki ve sözlü şiddete uğradığını belirtmiş, yüzde 86'sı ise
vakaya giderken can güvenliğinden endişe duyduğunu ifade etmiştir. Oldukça
vahim bir hal alan bu şiddetin önüne geçilmesi için ambulanslarla birlikte
polisinde olay yerine aynı zamanda intikalini sağlayacak bir düzenleme
yapılmalıdır. Bakanlık bu konuda acilen İçişleri Bakanlığı ile protokolü
imzalamalıdır."dedi.
Ülkemizde 11 yılda 7 Bin
247 ambulans kazası yaşanmış,112 acil
hizmetlerinde görevli 135 arkadaşımız bu kazalarda hayatını kaybettiğini
vurgulayan Demir şunları söyledi. "112 çalışanlarının yüzde 60'ı ambulans
şoförlüğü yapmak istememektedir. Ambulans kazalarının önüne geçilmesi için
Ambulans şoförlüğünde gönüllülük ile kabiliyet esas alınmalı ve ambulans
şoförlerine yeterli sürede ileri sürüş teknikleri eğitimi verilmelidir.
Ambulansların güvenlik açısından sağlam ve yeni olmasına dikkat edilmelidir.
Ayrıca burada can yakan bir diğer noktada 112 çalışanlarına, sağlık
çalışanlarına şehitlik verilmemesi, görev şehidi sayılmamalarıdır. Acil
sunulması gereken kamu hizmetleri ( İtfaiye, Güvenlik v.b) görevlerini yerine getiren kamu
çalışanlarından sadece 112 çalışanları görev şehidi sayılmaması uygulamasına
artık bir son verilmelidir. Görev şehitliği için gerekli düzenlemeler yapılmalı
büyük acı yaşayan ailelerin birde mağdur edilmesinin önüne geçilmelidir.
Kazalar ve vakalarda çalışanı zor durumda bırakan tazminatların önüne geçilmesi
için 112 çalışanlarına mesleki mali sorumluluk sigortası gibi bir güvence
sistemi kurulmalıdır."
Türk Sağlık Sen Şube Başkanı
Adem Demir, yaptığı açıklamada şöyle devam etti. "112 çalışanlarının çalışma
şekilleriyle ilgili tercihi 24 saatlik vardiya sistemidir. Anketimize göre de
bu çalışma sisteminden çalışanların yüzde 86'sı memnundur. Bu sistem
değiştirilmemelidir.
Yemek yardımında ne yazık ki
mevzuat düzenlemelerine rağmen sıkıntılar çözülememiştir. 112 çalışanlarının
yemek temini ile ilgili sıkıntısına kalıcı çözüm bulmak adına yapılacak tek
düzenlemenin yemek yardımlarının nakdi olarak ödenmesidir. Bu konuda gerekli
mevzuat değişikliğine gidilmelidir.
112 çalışanlarının kıyafetler
ile ilgili şikayetleri artmaktadır. Sorunun giderilmesi için daha kaliteli
kıyafetler üretilmeli, kıyafetlerin bedenleri seçilirken kadın personelde
olduğu unutulmamalı ve bu kıyafetler uygun zamanlarda personele
ulaştırılmalıdır.
112 İstasyonları ve
ambulansların daha uygun nitelikte hizmet sunmaya müsait hale getirilmesi
gerekmektedir.
112 çalışanları idareciler
tarafından yapılan mobbing ve sendikal
tercih baskısından bunalmışlardır. İhtiyaç değil de baskı aracı olarak
kullanılan geçici görevlendirmelerden yılmışlardır. Hak ihlali ve vicdan yaralayan aynı zamanda
suç olan bu tür baskılara bir an önce son verilmelidir.
Sağlık Bakanlığı'nın son
yaptığı düzenleme meslek mensuplarının görev tanımlarını yeniden belirlemiştir.
Bu belirlemede çalışanların ve çalışanların temsilcilerinin görüşlerinin
alınmaması nedeniyle görev tanımları ve uygulamalarında pratik ve teorik
arasında çelişkiler yaşanmaktadır. Görev tanımları sosyal taraflarla birlikte yeniden gözden
geçirilmelidir.
ATT olarak görev yapan
çalışanlar Paramediklik eğitimi görmelerinin önünde büyük bir engelolan eğitim
özrü nedeniyle tayin hakkının 4 yıllık fakülte dışında tanınmamasına son
verilmelidir. Atam ve nakil yönetmeliğin bu hükmü anayasa ile güvence altına
alınan eğitim hakkı da göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirilmelidir.
Tüm sağlık çalışanlarının
beklediği lisans tamamlama, kamu çalışanlarının çocukları için kreş
açılması ve yıpranma payı verilmesi 112
çalışanlarının da önemli gündem maddesini oluşturmaktadır. Bu iki konuda beyanatlar ve sorunları çözüme
kavuşturmayacak sadece oyalama anlamına gelen düzenlemeler yerine somut adımlar
atılmasını 112 çalışanları beklemektedirler.
Belirttiğimiz bu hususlarda
yapılacak düzenlemeler ile Türkiye'de acil sağlık hizmetlerinde yaşanan
sorunların çözümünde büyük bir yol kat edilmiş olacaktır. Daha nitelikli bir
hizmet sunumu ve çalışanların memnuniyetinin sağlanması için dikkat çektiğimiz
konular hakkında gerekli düzenlemelerin yapılmasını beklemekteyiz." (MURAT
KAVUN)