Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zafer Benli ve Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) Genel Müdürü Halil Alış, Erg Elektrik firmasına devri ve 12 milyar dolarlık yeni enerji yatırımı ile gündemde olan Afşin Elbistan bölgesindeki santraller ve kömür işletmelerinde incelemelerde bulundu.
İlk olarak Afşin-Elbistan A
Termik Santrali'ne uğrayan Benli ve Alış, burada B Termik Santrali Müdürü
Mustafa Has, Afşin-Elbistan Linyitleri Kömür İşletmesi Müdürü Ahmet Yaldız,
Çöllolar Kömür İşletmesi Müdürü Şeref Göksu'nun da katılımıyla geniş kapsamlı
brifing aldı.
Daha 2011 yılında yaşanan
göçüklerin ardından üretime kapatılan Çöllolar Kömür Sahası'na geçen Benli ve
Alış, burada da İşletme Müdürü Şeref Göksu'dan sahanın son durumu hakkında
bilgiler aldı.
İnceleme sonrasında devir,
işçi alımı ve yeni yapılacak yatırımlara ilişkin açıklamalarda bulunan ilk isim
Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) Genel Müdürü Halil Alış oldu.
İlk olarak Afşin-Elbistan A
Termik Sahası ve kömür işletmesinin devrine ilişkin olarak açıklama yapan Alış,
"Afşin-Elbistan A Termik Sahası ve kömür işletmesinin hukukun verdiği kararlar
doğrultusunda Erg Elektrik isimli firmaya devri söz konusu. Baz tarife üzerinde
anlaşıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı devredebilmek için karşı tarafın
yapacağı şeyleri gözden geçirecek. İlave bir maliyeti çıkarsa bakanlığın kabul
edip etmemesi durumu var. Yani bu noktada devir yetkisi tamamen bakanlığın tasarrufu.
Şu anda görüşmeler devam ediyor. Devredilirse 4 ünitede yapacağı rehabilitasyon
bunlardan bir tanesi baca gazı arıtma tesisi diğeri ise verim arttırıcı
çalışmaları kapsayacak. Sonuçta 2 tane yeni ünite var. Bu konuda eğer anlaşma
olursa Erg Elektrik'in bize verdiği fizibilite raporuna göre bölgeye yapacağı
yatırım 3,6 miyar dolar olacak. Erg Elektrik, bu noktada farklı şeyler sunarsa
almak istemediği anlamına gelir. Biz zorla vermiyoruz. O almak istediği için bu
çalışma başladı. Bu bir özelleştirme değil; işletme hakkı devri. Biz 20 yıl
sonra bu santrali yenilenmiş olarak geri alacağız" şeklinde konuştu.
İptal edilen 219 kişilik işçi
alımına ilişkin de konuşan Alış, 2015 yılı içerisinde daha kapsamlı bir alım
yapacaklarını kaydetti.
Alış, "İşçi alımının iptal
edilmesinin devirle alakası yok. Ocak'tan sonra biz hazineden yeniden bir daha
işçi bütçesi alacaktık. İptal edilen alımla yeni yapılacak alımı birleştirmek
amacıyla erteledik. İptal olması söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
Devrin gerçekleşmesi halinde
mevcut kamu kadrosundaki işçilerin durumuyla ilgili de net cevaplar veren Alış,
"İşçilerimiz özel sektörde çalışmayı kabul ederlerse çalışacaklar. Kabul
etmezlerse EÜAŞ'ın işçileridir. İşçi çıkarma diye bir şey söz konusu değil.
İşletme hakkı devri var satış yok. Hiç kimseyi çıkarmayız" cümlelerine yer
verdi.
Bölgeye yapılacak yeni enerji
yatırımlarındaki son noktayı da paylaşan EÜAŞ Genel Müdürü Halil Alış, Katar'la
görüşmelerin belli bir noktaya geldiğini hatırlattı.
Anlaşma sağlanması halinde
bölgede EÜAŞ ve Katar ortaklığında yeni bir şirket kurulacağının bilgisini
veren Alış, "Bölgeye yapılacak bir enerji yatırımı ile ilgili Katar'la
görüşmeler sürüyor. Kamu ile Katar'ın bir şirketi ortak olacak. Hiçbir şeye
karışılmayacak. B Termik Santrali'nin işletme hakkı kurulacak bu yeni şirkete
devredilecek. Yeni santrallerin yapımı için de 6-7 senelik bir termin var. İlk
santral hemen başlayacak C sektöründe. Sonra devamı da yapılacak. Yaklaşık 12
milyar dolarlık bir yatırımın gelmesini düşünüyoruz. Bu, bölge için Türkiye'nin
nükleerden sonra bir seferde görebileceği en büyük yatırımlardan bir tanesi
olacak" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zafer Benli de, olası devir kararı sonrasında
çalışan kamu işçilerinin "1994 yılından itibaren özelleştirme süreçlerinin
içinde olan birisiyim. Tamamen de personel boyutuyla da özelleştirmeyle
ilgiliyim. Kangal Termik Santrali'nin özelleştirilmesinde de benzer endişeler
vardı. Ancak özelleştirme sonrasında devletin en öncelik verdiği şey istihdam
ve oradaki çalışanların iş garantisi ve haklarıdır. Şu ana kadar özelleştirme
sonrasında hiçbir yerde kurumsal olarak ya da kişisel olarak ihlal edilmiş hak
ya da işsiz kaldık denilecek bir özelleştirme olmamıştır. İlk özelleştirme
örneklerinde işçilerin bir hakkı yoktu. Ama 2004 yılında yapılan bir
düzenlemeden itibaren işçiler de işsiz kalmamakta ve işlerine devam etmektedir.
Bu tür özellikle üretim özelleştirmelerinde aksine istihdam artışı gibi bir
sonuç da çıkabiliyor. İşçilerin hakları garanti altında. İşçiler bu hakkını
kullanıp da özelleşen yerde kalmıyorsa o vakit devlet farklı alternatifler
sunuyor. Kamunun diğer kurumlarına geçiş gibi alternatifler sunuyor. Kamunun
diğer alternatiflerine geçen işçi sayısı kadar da yeni eleman alınıyor. Yani
yöresel anlamda yeni bir istihdam kaynağı olarak karşımıza çıkıyor
özelleştirmeler" diye konuştu.İHA