Ganidağlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı, 19. Milli Eğitim Şurası`nda tavsiye kararı alınan Osmanlıca`nın özel kurslarda da açılabileceğini bildirdiğini belirterek, Pazarcık`da da bu kursun açılması için başvuruda bulunduğunu anımsattı.
Osmanlının bıraktığı muhteşem
mirası barındıran eserleri ancak okuyup, anlayıp ve değerlendirme yapıldığı
zaman daha iyi anlaşılacağını dile getiren Ganidağlı, ''Ecdadı ve ona ait
eserleri okumak ve anlamak böylece geçmişimizle harf devrimi ile koparılan
bağımızı tekrar kurmak için bu kursu almak istiyoruz'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan`ın ''Maalesef ki mezar taşlarındaki yazıları dahi okuyamayacak
durumdayız'' sözünü hatırlatan Ganidağlı, Batılı birçok bilim adamının bir
arşiv devleti olan Osmanlının arşivlerinde kendi alanları ile ilgili
eserlerinden istifade etmek için Osmanlıca öğrenmesi ve üniversitelerinde de
Osmanlı kürsüleri kurulduğunu belirterek, ''Bizler ecdattan ve ona ait her
şeyden uzak durmaya zorlandık. Ancak her şey sonunda nasıl aslına rücu
ediyorsa, gücünü maziden alan atiler olarak bizlerde o muhteşem medeniyete ait
eserlerle haşır neşir olmalı, en azından ecdada ait eserleri aracısız okuyup
yazabilmeliyiz'' diye konuştu.
Ganidağlı, Osmanlıcanın
öğrenilmesinin sonraki nesillere çok daha büyük bir medeniyeti miras olarak
bırakma imkanı sağlayacağını kaydetti.
Bugün Mars`a insan göndermeye
çalışan insanlığın bugünkü birikimine bir günde sahip olmadığını vurgulayan
Ganidağlı, bu birikimin arkasında binlerce yıllık uğraş ve emek bulunduğunu
söyledi.
İnsanlık hala Antik Yunan
Medeniyeti`nin filozoflarını okumakta ve feyz almakta olduğunu ileri süren
Ganidağlı, şunları kaydetti:
''İnsanlık tarihi hala
esrarı çözülememiş medeniyet ve eserlerle doludur. İnsanlığın bugünkü
birikiminde İslam medeniyetinin ve dolayısı ile Osmanlının her alanda çok büyük
katkıları mevcuttur ve bizde bununla övünmekteyiz. İnşallah kursun başlaması
ile birlikte kısa zamanda maddi ve manevi dünyamızı besleyecek birçok eseri
okuyup anlayabileceğimize inanıyorum. Bu beslenme bizi şiddetli rüzgarda kökü
olmadığı için yerinden kopup sağa sola savrulan ve sonunda devrilen ağaç misali
değil, çok derinlerde olan köklerinden güç alıp sapasağlam yerinde duran ve ona
sığınanları da koruyan ulu bir çınar misali dimdik durmamızı
sağlayacaktır.''AA