“Külliye kelimesini kullanınca kıyamet kopuyor”

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, ''Kampüs Türkçe değil. Kampüs söyleyince hiçbir şey olmuyor ama külliye deyince, bin yıldır bu milletin öz kelimesi olan külliye kelimesini kullanınca kıyamet kopuyor'' dedi.

“Külliye kelimesini kullanınca kıyamet kopuyor”

Bakan Güllüce, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi`nde düzenlenen ''Kahramanmaraş Şehir Kimliği Çalıştayı''nın tanıtım toplantısında, Türkiye`nin 200 yıldır kültürel bombardımanın altında bulunan bir ülke olduğunu söyledi.

Kendi kültüründen, kendi hayat tarzından, kendi deyimlerinden kaçışın, yerli olmamak için azami bir gayretin bulunduğunu dile getiren Güllüce, ''Yabancı bir isimle bir üniversitenin ilavelerine bir şey söylerseniz ayıp olmuyor, bin yıldır kullandığımız bir kelimeyi kullanırsanız oluyor. Kampüs Türkçe değil. Kampüs söyleyince hiçbir şey olmuyor ama külliye deyince, bin yıldır bu milletin öz kelimesi olan külliye kelimesini kullanınca kıyamet kopuyor. Bu nasıl bir ülke bu nasıl bir akıl nasıl bir kafa... Nasıl bir zihniyet oluşturulmuşsa bu kendinden kaçışın çok güzel bir örneği'' ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın İstanbul Büyükşehir Belediyesini devraldığı ve kendisinin belediye başkanlığı yaptığı dönemden örnekler veren Güllüce, Erdoğan zamanından önce İstanbul`da trafikte çevre kirliliğinden aracın, ışıklarda önündeki aracı göremez duruma geldiğini kaydetti.

Artık bunların Türkiye`de söz konusu olmadığını bildiren Güllüce, ''1 milyar dolar borçlanan bir Türkiye'den geldik. Bu el, 147 milyar liralık yeni yatırıma, ÇED raporuna imza attı. Allah'a hamd ediyorum, şükrediyorum. 147 yazdıktan sonra kaç tane sıfır konulacağını bir düşünün. Türkiye bu noktaya gelmiştir. Yarabbi sen bu ülkeyi daha da büyüt diyorum'' dedi.

Allah`a yeni Türkiye'nin yolunu açık etmesi için dua ettiklerini anlatan Güllüce, Türkiye`nin hızla giderken dezavantajının da bulunduğunu, ''bu kadar fazla oluyorsunuz'' diyen dünyanın belli güçlerinin olduğuna işaret etti.

Bakan Güllüce, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye`nin fazla olduğunu dile getiren, Türkiye üzerinde hesap yapan dikeyler, paraleller, kenarlar, uzunlar IŞİD`ler, laboratuvarlar, ne kadar ararsanız var. Dünyada bütün fırıldak işler, bütün fırıldakça şeyler `Türkiye`ye nasıl bir tezgah kurarız, nasıl bir oyun oynarız` peşindeler. Bakıyorsunuz acayip şeyler. İztuzu`nda caretta kaplumbağaları var, orada biz o kaplumbağalar için 200 bin lira para harcamışız ama bakıyorsunuz bazı ülkeler gelip orada çadır kurduruyor. Birilerini topluyor. Eylem yaptırmaya çalışıyor. Şimdi o ülkelere demek lazım ki `siz bırakın bizim vatanımızın temiz olacağını, hayvanları korumayı, siz dünyayı 200 senedir perişan ettiniz, 200 yıldır dünyayı kirlettiniz. 800 yıldır kalkınma bahanesiyle dünyada ne çevre ne tabiat ne su ne hayvan ne de insan ve insanlık bıraktınız. Bize kalkıp hayvan sevgisini ve bu tür şeyleri anlatmaya kalkmayın. Bir plajın ihalesiyle kalkıp Türkiye`de fırıldak işler çevirmeye kalkmayın, artık Türkiye bu numaraları yemiyor.''

Bakan Güllüce, artık  entrikanın sökmediğini, Türkiye`nin ayağa kalktığını, 77 milyon vatandaşıyla el ele, kol kola verdiğini vurgulayarak, ''Türkiye'ye operasyon yapmaya kalkmayın, yemiyor. Türkiye artık borçlanma talebinde olan, el açan değil, başkalarına yardım eden, ihsan eden bir ülke haline geldi. Allah birliğimizi ve dirliğimiz artırsın'' diye konuştu.

Toplantıda Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Çevre ve Şehircilik Bakan Danışmanı İbrahim Acar, İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Seyfettin Erdoğan ve Doç. Dr. Ayfer Gedikli de konuşma yaptı.

Güllüce, toplantının ardından Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ile Garnizon Komutanlığını ziyaret etti.AA



1

Kahramanmaraş’ta Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu

2

“Her Türlü Afet ve Acil Duruma Hazırız”

3

Kahramanmaraş’ta emlakçılık sektörüne yeni bir boyut geliyor!

4

Sinan Akçıl, Şarkılarıyla Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

5

İstiklalspor Basketbol Takımı Fırtına Gibi Başladı! 77-66’lık Zafer