Tekardıç, yaptığı yazılı açıklamada şunlara yer verdi. "Sendikamızın 5 Haziran`da grev kararı almasına neden olan ve 2013 Temmuz ayında kabul edilen 6495 sayılı torba yasada yapılan düzenlemeyi kendisine dayanak yapan ÖSYM, sınav sorularını kamuoyuna açıklamamaktadır. Ancak Anayasa Mahkemesi (AYM) Aralık 2014`te, ÖSYM`nin yaptığı sınav sorularının açıklanmaması hükmünü iptal ettiğini kamuoyuyla paylaşmasına rağmen, ÖSYM Anayasa Mahkemesi`nin kararına uygun hareket etmeyeceğini ifade etmiş ve YGS sorularının sadece %20`sini kamuoyuyla paylaşmıştır. ÖSYM`nin hukuka aykırı biçimde gerçekleştirdiği bu uygulama, sınavın şeffaflığını ortadan kaldırmakta ve sınavın güvenilirliğine dair kuşkuları beslemektedir."
Üstelik
geçmiş sınavlarda yaşanan skandallar düşünüldüğünde bu kuşkuların hiç de yersiz
olmadığını görmek zor değildir diyen Tekardıç şu ifadeleri kullandı. "Hatırlanacağı üzere 2009 PMYO
sınavında yaşanan kopya skandalı sonrasında sınav iptal edilmiş, ardından 2010
yılında KPSS`deki kopya skandalı ve YGS`deki ''şifre skandalı'' patlak vermiştir. Ancak bu skandallar
karşısında dönemin idarecileri ve hükümet yetkilileri asla hesap vermemiş,
hırsızlığın faturası yine gençlere ve emekçilere kesilmiştir. Sınavların
olağanüstü güvenlik tedbirleriyle eziyete dönüştürülmesi, emeğine ve hakkına
sahip çıkarak ''kopyacılar yargılansın'' diyen gençlerin polis
şiddetine maruz kalıp yargılanması, birçok üyemizle birlikte ÖSYM`ye yıllarını
vermiş emekçilerin sürgün edilmesi gibi her biri skandal niteliğindeki olaylar
halen hafızlarımızda tazeliğini korumaktadır! Dolayısıyla ÖSYM`nin soru
havuzunu büyütmek bahanesiyle soruların tamamını yayınlamama kararı, ÖSYM`nin
bozuk sicili ile birlikte değerlendirildiğinde kamuoyunu tatmin edici özellik
taşımamaktadır."
Tekardıç:
"Sınav sorularının içeriği, soruların hatalı olup olmadığı, ölçme ve
değerlendirmenin doğru yapılıp yapılmadığını anlamanın tek yolu, yeni soru
işaretleri yaratacak adımlar atmak değil; soruların tamamını yayınlayarak, en
azından böylesine önemli bir konuda mümkün olduğunca şeffaf olmaktır. Sınav
soruları yayınlanmadığı için hangi soru ya da soruların yanlış olduğu tespit
edilememiş olması, tek bir sorunun bile binlerce öğrenciyi etkilediği bir
ortamda yeni mağduriyetler yaratması kaçınılmazdır."dedi.
Tekardıç:
"Sınavların yapılmasını sadece güvenlik sorununa indirgeyen, kendisi dışında
sürekli hata yapan birilerini arayan ve kamuoyuna doğru, şeffaf ve güvenilir
bilgi vermekten imtina eden ÖSYM`yi hukuka uygun hareket etmeye davet ediyoruz.
Eğitim Sen olarak, Anayasa Mahkemesi kararı çerçevesinde, ÖSYM`nin sınava giren
adayların haklarını gözeterek sınav sorularının tamamını yayınlamasını ve
mevcut uygulamadan vazgeçmesini istiyoruz."dedi.(SAFA GAYRET)