Kahramanmaraş Dosyası 43
Gündem 3.04.2015 13:47:36 0

Kahramanmaraş Dosyası 43

Bir gün arabayla seyir halindeyken, şehrin en merkez yerlerinden birinde, kaldırım çalışması yapıldığını ve hiç gerek olmadığı halde kaldırımda basamaklar oluşturulduğunu fark ettim. Hemen şoföre durmasını söyledim. Çalışanlara, niçin basamak yaptıklarını sorduğumda, içlerinden biri kodun kurtarmadığı söylendi. Bu konuşma yapılırken yetkili arkadaş da oradaydı. O işi yürüten birim de o zaman bana bağlıydı. Yetkili arkadaş bir taraftan, usta bir taraftan, kodun, düz kaldırım yapmaya elverişli olmadığını anlatmaya çalışıyorlar, ben ise basamak olmamasında ısrar ediyordum. Ustaya; "İp yok mu elinizde?" dedim. Malzemelerinin arasından ipi bulup getirdiler, hiç ip tutmamışlar yani kodu terazilememişler ki.

Kaldırımın bir ucundan diğer ucuna ipi tutturdum, yürürken fark edilemeyecek çok hafif bir eğimle basamaklar ortadan kalktı. Kaldırımın, o terazide, basamaksız olarak yapılmasını söyledim. Yetkili arkadaş düzenlemeye bakarak; "Mamafih güzel de oldu." demişti.

Kentin birçok yerinde kaldırımlar basamaklarla adeta donatılmıştı. Hatta bu konuyla ilgili bir hikâye de yazmıştım, hikâye henüz yayınlanmış değil.

Her belediye başkanı döneminde yeni kaldırımlar yapıldığı gibi eski kaldırımlardan bazılarının sökülüp yeniden yapıldığı zamanlar çok olmuştur. Bu yüzden de belediye başkanları çok eleştiriler almışlardır.

Bizim de ilk icraatlarımızdan birisi, Valilik Kavşağından Belediye Binası istikametindeki Hükümet Caddesi'nin, belediyeye doğru inişte sağ tarafındaki kaldırımı yenilemek olmuştu.

Söz konusu kaldırım dâhil birçok kaldırım üzerinde, her işyeri sahibinin kendi istek ve arzusu doğrultusunda, özel olarak yaptırdığı parke, karo, mermer, paletyen, seramik döşemeler vardı. Yaz veya sonbahar aylarında yüksekçe bir yerden ovaya baktığınızda, sarı, yeşil, haki, taba renklerini işlenmiş bir desen gibi görürsünüz. Bizim kentimizin kaldırımları da o şekilde veya rengârenk kumaş parçalarından yapılmış yamalı bohça gibi bir görüntüsü vardı o zaman. Hele bir de herkesin, sadece kendi dükkânının önünü düz hale getirmek için düzensiz ve oransız bir şekilde yaptırdıkları basamaklar vardı ki; tam bir kasaba ve kontrolsüzlük görüntüsü veriyordu.

Bu düzensizliği ortadan kaldırmak ve belediye işlerliğini sağlamak benim hayalimdi.  Bir de bana göre şehir estetiği oldukça önemli bir konudur. Estetik konusuna ayrıca değerlendireceğim inşallah. Bu yüzden işe bir yerden başlamak niyetiyle sözünü ettiğim kaldırımda tadilat işine başladık.  Ancak bizim yaptığımız yenileme işinde bir farklılık vardı. O güzergâh üzerindeki basamakları kaldırıp rengârenk döşemeler yerine, belediye estetiğini yerleştirmek için bazalt taş kaplama yaptırmıştık. Dediğim gibi kaldırım yaptırma işi uhdesinde olan Etüt Plan Proje Müdürlüğü o zaman bana bağlı idi. Sonra kaldırım yaptırma işi bu müdürlükten alınarak Fen İşleri Müdürlüğü'ne verilmişti. Fen İşleri Müdürlüğünün bana bağlı çalıştığı bir zamanda da, Trabzon Bulvarı kaldırımlarını aynı sistemde, aynı malzeme kullanılarak kaplattırmıştık.

Kaldırım yapımında bazalt taş kullanılmamızın sebebi; diğer malzemelere göre taşın, daha estetik görünümüne sahip olması yanında çok sert ve sağlam oluşu da tercih sebebimizdi. Bu taşta, yaklaşık elli yılda, sadece bir santimetre veya daha az miktarda aşınma olacağı bilgisini edinmiştik. Taşın bir dezavantajı vardı, o da siyah oluşu idi.

Bir sabah, mesainin daha ilk dakikalarında, telefonla arayan o bölgenin işyeri sahiplerinden birisinin, bu renk konusunda, çok zevksiz olduğumuz yönünde sert eleştirisine muhatap olmuştum. Şunu hemen belirteyim ki ben eleştirilere gücenmediğim gibi bana yardımcı olduğunda da mutlu olurum. Sadece bir kişiden aldığım bu eleştiriye karşılık, teşekkür eden epeyce esnafımız da vardı. O kısımdaki kaldırım çalışması tamamlandıktan sonra, bir gün, Valilikten Belediye istikametinde yaya olarak oradan geçiyordum, beni gören birkaç işyeri sahibi mahcubiyetle teşekkür etmişler, "Gerçekten çok güzel oldu." demişlerdi.

Karo döşemenin kullanıldığı dönemlerde, kaldırımda yürüyenlerin, özellikle kış günlerinde yaşadıkları olumsuzlukları iyi bilenlerden biriyim. Demiştim ya eskiden beri bu belediyecilik işine çok merakım vardır. Karoların, yer yer tabandan boşanmış olanlarına rastlanıldığı çok olurdu. Karonun boş bir tarafına basıldığı zaman, altta biriken çamurlu suyun ta yüzüme kadar adeta fışkırdığını bilmem kaç kere yaşadım. Bu durumda elbisemin lekelendiğine mi yanmıştım, yüzümün çamur olduğuna mı yanmıştım bilemiyorum! Bu ve benzeri olumsuzlukların, kent insanına neden reva görüldüğünü anlayanlar var mıydı, onu da bilmiyorum. Elbette ki bunlar, isteyerek yapılmış değildir ancak bunların sorun olarak görülüp çare düşünülmediğini ifade etmeye çalışıyorum sadece.

Ya o kaldırımlardaki basamaklar, hele bir de basmaklar yüksekse, o basamağı çıkmak zorunda kalan hamile kadınlar, minnacık çocuklar, ihtiyar insanlar alenen zulüm yaşarlardı. Bu söz karşısında herkes kendisini savunacaktır; "Para mı vardı da yaptırmadık/yapılmadı!" ya da benzer söz söyleyenler olacaktır. Eğer böyle söylenecek olursa benim de söyleyeceğim çok söz olur. Bu tür hizmetlerin, çok da öyle büyük miktarda paralarla yapılmadığını, işin içerisinde bulunmuş birisi olarak gördüm ve bilmekteyim. Yapılan israfları ve uçup giden paraları da işin içerisinde olan herkes bilir. Bunların ve benzeri durumların hepsinin, bir sorumluluk dâhilîde, kul hakkı olduğunu ve hesabının olacağını düşünüyorum.

Bir gün Eski bayındırlık Bakanlarından Cevat Ayhan Bey partisinin seçim çalışmalarına katılmak için şehrimize geldiğinde, ne kadar canı acıdı ise, sırf bu kaldırım basamaklarını şikâyet etmek için bana uğramıştı. Dizlerinde rahatsızlık olduğu için o basamakları inip çıkamadığını söyledikten sonra, halktan hiç mi şikâyet olmadığını sormuş ve bunları Kahramanmaraş'a yakıştıramadığını söylemişti. Ben de söyleyeceklerimden bir gün utanabileceğimi düşünmeden; "İnşallah bir daha Kahramanmaraş'a geldiğinizde bu olumsuzlukları görmezsiniz, zaten çalışmalarımız devam etmektedir." demiştim. Bizim dışımızda ve bizden sonra benzer olumsuzlukların aynen ya da değişik şekillerde devam edeceğini bilememişim ve hesaba katamamışım demek ki. Çünkü yeni yerleşim yerlerinde, o işlerin benzeri bile denilemeyecek acayip- garaip, sayısız miktarda kaldırımların yapılmış olduğunu, herkesin kendi keyfine göre işlem yaptığını, bunların görülmediğini ya da yapılanlara göz yumulmuş olduğunu, şimdi ben de gezerek görmekteyim. Bu tür işlerin yapıldığı yerler daha birkaç yıllık işlerdir ne yazık ki!

Bir tarafta bu olumsuzluklar devam ederken diğer tarafta da, işi yapanlara göre modern, aslında açıkça olumsuz işler uygulanmaya başlanmıştı bile. Bizim, basamakları iptal ederek ilk çalışmayı başlattığımız, yukarıda sözünü ettiğim güzergâhta, bir bankanın, yeni açtığı şubesinin önüne, kaldırımın içerisinden bankaya giriş seviyesinde rampa yaptırmış olduğunu gördüğümde açıkça strese girdim.

O banka şubesinin taşındığı yer daha önce konfeksiyon mağazası idi, mağazaya kaldırım seviyesinden giriliyordu. Banka, binanın içinden doldurma yapmak suretiyle girişi kaldırım seviyesinden bir metre veya daha fazla yükseltmiş. Engelli girişi görüntüsü vererek de bankanın önüne o rampayı yaptırmış. Önce iç mekânın yüksek oluşunu bahane edebilecek hâle getirmiş, sonra da hem iç mekân yüksekliği hem de yaptırdığı rampa ile bankaya heybetli bir görüntü kazandırmış. Peki, şehrin göbeğinde, üstelik çok da geniş olmayan bir kaldırımda böyle bir yapılanmaya neden ve ne hakla izin verilmiştir? Buna söylenecek bir tek bir söz vardır; daha lüks bir arabaya binmektense modeli düşük sayılan bir arabaya binmek, hatta gelen bir teklif karşısında yutkunmaktansa kendi imkânlarına göre yaşamak her zaman evladır! Ne oldu şimdi, yapılanların sorumluluğu ve yükü o işe izin veren veya göz yuman kişi ya da kişilerin sırtında kalırken araba da belediyede kaldı!

Üstelik parasal işlemde, söz konusu banka, bu kentte en çok belediyeden nemalanmış ve nemalanmaya da devam etmektedir. Yaptığı o yanlış iş de emsal teşkil etmiştir. Şu anda aynı yöntemle veya değişik şekillerde kaldırımları işgal edenler ve diğerleri kamu hakkını gasp etmektedirler. Ben o rampayı gördüğüm anda, belki basit bir yöntem ama en azından bunu yapmış olmak için Özel Kalem Müdürlüğü aracılığı ile telefondan mesaj atarak tepkimi bildirdim.


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

15.7° / 7.4°

Kahramanmaraş’ta Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu

“Her Türlü Afet ve Acil Duruma Hazırız”

Kahramanmaraş’ta Hapis Cezası ile Aranan 2 Şahıs Yakalandı

Başkan Görgel: “1,3 Milyar TL’lik Yatırımla Yeni Ekinözü’nü İnşa Ediyoruz”

Görgel: “Elbistan’a 5,5 Milyar TL’nin Üzerinde Yatırım Kazandıracağız”

Kahramanmaraş’ta Otodan Hırsızlık Yapan 3 Şahıs Yakalandı

Kahramanmaraş’ta Hapis Cezası ile Aranan Şahıs Yakalandı

Kahramanmaraş’ta sahte reçete operasyonu

Akpınar, “Esnaf Kan Ağlarken Biz Gülemeyiz “

Yeni Geçici Çarşının Kurulumu Hızla Sürüyor

Cinsel İstismar Suçundan Hapis Cezası ile Aranan 2 Şahıs Yakalandı

KMTSO Başkanı Buluntu’dan Mücbir Sebep Çağrısı!

Başkan Görgel: “Şehrimizin 100 Yıllık İhtiyacını Karşılayacak Altyapı Yatırımı Kazandırıyoruz”

Kahramanmaraş’ta Hapis Cezası ile Aranan 2 Şahıs Yakalandı

Kahramanmaraş’ta Karaca Ve Geyik Trofesi Kaçakçılığı Operasyonu

Ağustos Fuarının Etkinlik Takvimi Yayınlandı

KASKİ’de 6 Daire Başkanı Değişti

Onikişubat ve Dulkadiroğlu’nda 18 Mahallede Su Kesintisi Yaşanacak!

Kahramanmaraş’ta Zeytin tenekesine gizlenmiş uyuşturucu madde ele geçirildi

Kahramanmaraş’ta Sahte İçki Operasyonu