AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal'ın bir televizyon programında yaptığı açıklama ile kıvılcım alan tartışma MHP Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Mustafa Akpınar'ın eleştirisi ve arkasından AK Parti Dulkadiroğlu ilçe Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici'nin sert cevabı ile iyice alevlendi. Debgici'nin yaptığı açıklamanın ardından ilçe binasında toplantı düzenleyen MHP İlçe Başkanı Akpınar, meydan okuyarak Debgici'yi canlı yayına davet etti. Akpınar, açıklamasında Debgici'ye AK Partili yetkililerin açıklamaları ve yaptıkları çalışmalar ile cevap verdi.
MHP
Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Mustafa Akpınar: "Kamuoyu önünde cereyan eden bütün
bu gelişmeler ortadayken, AKP tarafından en üst noktada PKK ile görüşmeler
kabul edilmişken Sayın Debgici hala neyin peşindesin şeref, haysiyet ve onur
anlayışını kamuoyunun takdirine bırakıyorum." dedi.
MHP
Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Mustafa Akpınar'ın yaptığı açıklamanın metni aşağıda
gibi:
1-'Sayın''
Debgici 2002 Türkiye'si ile size göre yeni bize göre siyaseten kokuşmuş Türkiye
yi karşılaştırırken aynaya baktığınızda yüzlerinizin kızardığını göreceksiniz.
2002 - 2015 yıllarına baktığınızda, kimlerin Devleti nasıl soyduğunu sayın
Bülent Arınç'ın ağzından sanırım duymadınız? O zaman "Ankara'yı parsel parsel
sattılar" hatırlatmasını yapalım.
Konusunda 'Mahir'' olanların yanında Kahramanmaraş' ın parsel uygulamasında
acaba neler yapıldı neler yapılmaya devam ediyor?
2002 yılı
ekonomik verilerine baktığımızda;
Memur
maaşları-Mazot fiyatı - Şekerin kilosu-Mutfak Tüpünün fiyatı-Asgari ücretin
artışlarına bakmasını, eğer bilmiyorsa 'Ustalardan'' 2002 yılında yaptıkları
konuşmalarda 4 kişilik bir ailenin Çay simit hesabı ile geçimindeki
değişikliğin ne durumda olduğunu hesaplamasını öneriyorum. Sanırım hesaplama
hatası olarak yada 'Paralel devlet yapılanması'' olarak açıklayacaklardır.
MHP olarak
Yaptığımız bütün uyarı ve ikazlara rağmen 'kargalar Güler'' diyerek
ciddiyetten uzak inkar siyasetiniz çökmüştür. Devlet işi ciddiyet ister inkarla
iftirayla yalanla yönetilmez, kandırıldık, aldatıldık söylemleri
inandırıcılığını yitirmiştir. Kandırılan aldatılan insanlardan Devlet adamı
olmaz, yarında Abdullah Öcalan bizi kandırdı dersiniz. Kafanı kaldır ve
etrafına iyi bak Sayın Debgici; her ne kadar kargaya benzemese de deve kuşunun
kum ile ilişkisini hatırlatırım.
Bu gün
itibari ile Ülke ekonomisinin durumun sadece Kahramanmaraş özelinde bakarsak;
Çok uzak değil Adliye Sarayına gitmenizi ve ilgili kata çıktığınızda 2002
yılında 3 adet olan İcra Dairesinin 6 adet olduğunu göreceksiniz. İcra
davaları-İflas davaları-Çek ve Senet davaları ile ilgili sayıları aldığınızda
ve sebeplerine baktığınızda tamamının ekonomik olduğunu görürsünüz. 'Sayın''
Debgici Diş Hastanesi karşısında Sosyal Yardımlaşma Fonu diye bir yer var
biliyor musun? Sabahtan akşama kadar dolar taşar. Evet işte yeni Türkiye
dediğiniz ekonominin durumu, vatandaş aç yoksul ekmeğe muhtaç. Uygulanan yanlış
ekonomik politikalar sebebi ile insanlar kazanımlarını sizin döneminizde kaybettiler
açlığa ve ekmeğe muhtaç hale geldiler. MHP Dulkadiroğlu İlçe Teşkilatı olarak
Şehrimizin her noktasındaki yaşananlardan haberdarız. Biz birtakım çıkar
ilişkileri peşinde koşan siyasi anlayış ve teşkilat yapısından gelmiyoruz.
Menfaat noktasında saf değiştiren onur ve haysiyete de sahip değiliz.
Kahramanmaraş
Göksun - Kayseri yolunun neden 13 yıldır bitirilmediğini, Üniversite kavşağının
2 yıldır neden bitirilmediğini, esnaf, işçi, köylü ve memurumuzun durumunu,
işsizliğin neden tavan yaptığının sebep ve sonuçlarını sormak, Ankara'da olduğu
gibi Kahramanmaraş tada imar ile ilgili parsel parsel çalışmaların olup
olmadığını sorgulamak en tabi hakkımızdır. 'Onur, haysiyet ve şeref'' sahibi
olarak sizlerde buna cevap vermek durumundasınız. İmar ile ilgili açıklama
yapma hakkımızı da saklı tutmaktayız.
2-MHP
geçmişte olduğu gibi bu günde Kürt sorunu yoktur Terör sorunu vardır. 'İnsanı
yaşat ki Devlet Yaşasın'' bilinci ile bütün vatandaşlarımız eşittir, ancak
silahlı unsurlar kabul edilemez, kesinlikle mücadele edilmelidir. Ülke
sınırları içerisinde bütünlüğümüze yönelik her türlü şiddete asla taviz
verilemez tezini savunur ve bunun için mücadele eder. Bebek katili Terörist
başı Abdullah Öcalan ile görüşmek ihanettir ve bu görüşmelerin sonu Ülkeyi
felakete sürükler bu nedenle kesinlikle görüşülmemesi gerektiğini ısrarla dile
getirdik. Siyasi iktidar ısrarla görüşülmediğini, hatta daha ileri giderek
görüşenin 'şerefsiz'' olduğunu beyan etmiştir.
Debgici'ye
buradan soruyorum
Bu gün
gelinen noktada; Oslo görüşmelerinden 28 Şubat 2015 Dolmabahçe İhanet
belgesinin okunması sürecine kadar geçen zaman içerisindeki bütün gelişmeler
ile ilgili; dönemin Başbakanı şimdiki Sayın Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan' nın
bizzat ağzından defeatle deklare edilen, Çözüm (İhanet) sürecine siyasi
iradesini koyduğunu ifade etmiştir. PKK Terörist başı Öcalan İle yürütülen
müzakere ve görüşmeleri nasıl izah edeceksiniz?
AKP Hükümeti
sözcülerinin özellikle 2013 yılından bu yana zaman zaman basına ve kamuoyuna;
Terörist Başı Abdullah Öcalan ve KCK nın Kandilden yaptığı açıklamaları ve
yapılan görüşmeler ile gelinen son durumları açık açık beyan etmişlerdir. 21
Mart 2013 tarihinde Diyarbakır'da en üst noktada AKP temsilcileri, Bebek katili
Terörist Başı ve aveneleri ile Megri Megri diyerek poz vermişlerdir.
Kahramanmaraş
Dünyada kendi kendini kurtaran, Vatanı Bayrağı ve Ezanı uğruna binlerce şehit
veren manevi duyguları en yüksek noktada hep birlikte yaşadığımız bir yerdir.
Şehrimizin adına ve Kahramanlığına gölge düşüren, bu topraklardan çıkmış sözde
Kahramanmaraş 'sevdalısı'' işinde 'Mahir'' şahsiyetçilerin binlerce Vatan
evladını şehit etmiş topraklarımıza göz dikmiş bölücü teröristler ile bir araya
gelmesini kabul etmiyoruz.
En son
Dolmabahçe Sarayında sözde 10 maddelik mutabakat metni olarak sunulan ihanet
belgesi kabul edilirken, bunu da başarı imiş gibi sunarken memleket ve
Kahramanmaraş sevdalısı Mahir Ünal hangi sıfat ve görevle orada olduğunu,
ihanet belgesine hangi sıfat ile imza attığını el sıkıştığının cevabının
verilmesini istiyoruz. İmralı adasında bebek Katili Öcalan ile Hükümet adına
görüşen şahsiyetin Mahir Ünal olduğu dönemin AKP'li İçişleri Bakanı Sayın İdris
Naim Şahin tarafından açıklanmıştır.
Kamuoyu
önünde cereyan eden bütün bu gelişmeler ortadayken, AKP tarafından en üst
noktada PKK ile görüşmeler kabul edilmişken 'Sayın'' Debgici hala neyin
peşindesin şeref haysiyet ve onur anlayışını kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
3-Koalisyon
hükümeti olduğumuz dönemde İdam cezasının kaldırılmasını dolayısı ile Terörist
başının idamını kaldıran kanunu yasalaştıran kanun teklifinin TBMM ne nasıl
geldiğini kamuoyunun bilgisine sunuyorum.
TBMM Tutanaklarından
Mesut
Yılmaz'ın ağzından
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin terörist başı Abdullah
Öcalan'nın asılmaması durumunda hükümeti bozacağı, ancak asılma kararının
mecliste verilmesi yönünde ikna edildiğini söylemiştir.
Alınan karar
aynen şöyledir; 'Bilindiği gibi Türkiye nin yargı yetkisini kabul etmiş olduğu
AİHM nin Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz
konusu değildir. Anayasamızdan ve Uluslar arası taahhütlerimizden kaynaklanan
süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMM gönderilecektir.''
MHP Lideri
Sayın Devlet Bahçeli parti üst kuruluna şu ifadeleri kullanmıştır; Mesele MHP
nin kaybı ve kazancı meselesi değildir. Mesele Devletin menfaatleri
meselesidir. İnfaz konusunda güvence alınmıştır, buda metinde vurgulanmıştır.
MHP ' Önce ülkem ve milletim sonra PARTİM ve BEN'' anlayışı ile hareket
etmiştir bundan sonrada böyle olacaktır.
İdam
cezasının kaldırılması ile ilgili Anayasa değişikliği 1 Ağustos 2002 tarihinde
TBMM ne geldiğinde Mecliste bulunan partiler DSP-ANAP-DYP-SP-AKP ve YTP li
vekillerdir. Mecliste oy çokluğu ile İdam cezasını kaldırarak Terörist başının
idamını engellemişlerdir.
Terörist
başını İdamdan kurtaran yasa tasarısının oylanması sırasında Meclis tutanaklarında AKP sözcülerinin idam
cezasının kaldırılması ile ilgili sözleri aynen şöyledir:
AKP grubu
adına Bülent Arınç;
Ölüm
cezasının kaldırılması konusu geldiğimiz noktada, bir zaruret ifade etmektedir.
AKP grubu
adına Mehmet Ali Şahin;
Ölüm
cezasının kaldırılmasını parti olarak. Grup olarak biz de istiyoruz.
AKP grubu
adına Dengir Mir Mehmet Fırat;
Asamadınız.
Bundan sonrada asamayacaksınız.
AKP Genel
Başkanı Tayyip Erdoğan
Bu, çok
büyük bir başarıdır. Özellikle TBMM ni takdir ediyorum, alkışlıyorum. Bu kadar
kısa sürede olmaz, bu araya sıkıştırılmaz diyenler cevabı aldılar. Top artık AB
de Atacakları adımlarla ne derece samimi olduklarını göreceğiz.
Mecliste bulunan diğer Parti temsilcileri de
aynı görüşte beyanlarda bulunmuşlardır. (Bunlarında kayıtları elimizdedir)
TBMM
tutanaklarında Öcalan asılmasın diyerek oy veren parti ve sayıları şöyledir;
MHP "
116-HAYIR
DSP- 55 -EVET
SP-22-EVET
ANAP-
76-EVET
AKP- 53 -EVET
DYP- 65-EVET
YTP- 50-EVET
BAĞIMSIZLAR
-11-EVET
Oyu
verilerek idam cezası yasalarımızdan çıkarılmıştır. Görüldüğü gibi sadece MHP
116 milletvekili ile hayır diyen tek partidir. Tam listesi elimizde olan idam
cezasının kaldırılması yönünde evet oyu vererek Öcalan'ın asılmasını engelleyen
bazı AKP'Lİ 'sayın'' vekillerimizden bazıları;
Avni Doğan
ve Ali Sezal AKP Kahramanmaraş Milletvekilidir, kamuoyunun yakından tanıdığı;
Faruk Çelik - Abdulkadir Aksu - Ali Coşkun - Mehmet Ali Şahin - Mehmet Vecdi
Gönül - Abdullah Gül - Dengir Mir Mehmet Fırat - Hüseyin Çelik 53 AKP'li
vekilden sadece bir kaçıdır. Tam liste elimizde mevcuttur.
Biz her
zaman olduğu gibi gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz. Şimdi buradan
sizlerin huzurunda sayın Debgici'ye soruyorum?
Abdullah
Öcalan terörist başıdır.
Abdullah
Öcalan bebek katili ve 30 bin kişinin katilidir
Eli silahlı
son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadele edilmelidir.
Terör örgütü
ile pazarlık yapılmaz
Terör örgütü
ve uzantıları ile görüşen, anlaşan, kirli ittifaklar kuran haindir diyebilecek
midir?
Sayın Kahramanmaraş'lı hemşerilerimize sözümüzdür; MHP Dulkadiroğlu Teşkilatı, aç kalarak ama çalmadan, şehit olarak ama Vatanı satmadan, dün olduğu gibi bugünde duruşumuzdan asla taviz vermeyeceğiz. Ülkemizin Milli ve Manevi menfaatleri temelinde onur ve şerefimizle şehrimize sahip çıkacağımızdan kimsenin endişesi olmasın. (SAFA GAYRET)