Maraş`ın kurtuluşunda çocuk kahramanlar önemli rol oynadı. Fındıklıoğlu İbrahim, Sait Yalçın, Kısakürekzade Şahap, Etlioğlu Ahmet Duran, Bombacı Ahmet, Şekerci Ökkeş ve Çuhadar Ali, çocuk olmalarına rağmen canları pahasına milli mücadele yer aldı. Kimi savaş esnasında şehit olurken kimi de gazilik gururunu yaşadı
Çocuk kahramanlardan Sait Yalçın`ın
oğlu Halil İbrahim Yalçın:
''Babam kendisine verilen İstiklal
Madalyası`nı takmazdı. `Neden takmıyorsun` dediğimde, `oğlum nice isimsiz
kahraman, nice gazi var` derdi''
Araştırmacı Serdar Yakar:
''Kahraman çocuklar, milis güçler
arasındaki irtibatın sağlanmasında görev yaparlar. Bombacı Ahmet ismindeki
çocuğun, kaledeki Türk askerlerine erzak ve haber götürülmesinde büyük
hizmetleri var''
Birinci Dünya Savaşı`nın sonlarına doğru müttefiklerinin
yenilmesi üzerine, Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918`de Mondros Mütarekesi`ni
imzaladı. Bu anlaşmaya göre, Anadolu`nun birçok yeri gibi Maraş`ta işgal altına
girdi. Maraş`ı önce, İngilizler ardından da Fransızlar işgal etti. 21 Ocak 1920
günü ise şehir harbi başladı. 22 gün ve gece süren bir mücadeleden sonra
Maraşlılar 7 den 70`e silaha sarılarak tek yürek tek bilek halinde bütün
mevcudiyetini ortaya koydu. Sonunda kendisini yok etmek isteyen düşmanı yerli
işbirlikçileri ile birlikte mağlup etti ve büyük bir zafere imzasını attı.
Maraş, bu uğurda da pek çok evladını şehit verdi.
Maraş`ın kurtuluşunda çocuk kahramanlar da önemli rol
oynadı. Fındıklıoğlu İbrahim, Sait Yalçın, Kısakürekzade
Şahap, Etlioğlu Ahmet Duran, Bombacı Ahmet, Şekerci
Ökkeş ve Çuhadar Ali, çocuk olmalarına rağmen
canları pahasına milli mücadele yer aldı. Kimi savaş esnasında
şehit oldu kimi de gazilik gururunu yaşadı.
Fransızların Maraş`ı işgalinde cepheye
koştuğunda annesinin, ''Henüz küçüksün, seni hemen vururlar
oğlum'' dediği Şekerci Ökkeş, ''Yaşım küçük ama imanım
büyüktür anne. Şehit olacaksam, vatan ve millet uğrunda şehit olacağım.
Ben ölmeliyim ki düşman sizlere ilişmesin'' diyerek büyük bir cesaret
örneği gösterdi.
Bombacı Ahmet ise harbin en şiddetli zamanlarında kaledeki
mücahitlere mühimmat ve erzak taşıdı.
Milli mücadelenin ardından Ankara`ya davet edilen Etlioğlu
Ahmet Duran`a madalyası ise bizzat Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından
göğsüne takıldı.
Çocuk kahramanlardan Sait Yalçın`ın en küçük çocuğu 69
yaşındaki Halil İbrahim Yalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, savaş
döneminde babasının 18 yaşında olduğunu söyledi.
Babasının, Pazarcık Müdafa-i Hukuk Cemiyeti`ndeki kurucu
heyetinde yer aldığını dile getiren Yalçın, şöyle konuştu:
''Babam milli kuvvetlerin iaşe sorumlusu olarak
görevlendirilir. Antep`ten Maraş`a gelecek Fransız yardımcı
kuvvetlerini engellemede büyük çaba göstermiş. Zaman zaman
Türkoğlu-Kahramanmaraş arasındaki Aksu mevkisinde görev yapmışlar. Bu mevkide
Fransızlarla mücadele ederler. Babam kendisine verilen İstiklal
Madalyası`nı takmazdı. `Neden takmıyorsun` dediğimde, `oğlum nice
isimsiz kahraman, nice gazi var` derdi.''
Yalçın, babasının madalyasına gözü gibi baktığını
ifade etti.
Araştırmacı Serdar Yakar ise Maraş`ta milli mücadeleye
katılan kahramanların hikayelerini kitaplaştırdığını söyledi.
Savaşta; genç, yaşlı, kadın ve erkek ayrımı yapılmadan topyekün
mücadele edildiğini anlatan Yakar, ''Burada kahraman çocuklar milis
güçler arasındaki irtibatın sağlanmasında görev yaparlar. Bombacı
Ahmet ismindeki çocuğun, kaledeki Türk askerlerine erzak ve haber
götürülmesinde büyük hizmetleri var. Çuhadar Ali gençlik çağında düşmana karşı
kahramanca savaşarak şehit olan adına destanlar, ağıtlar yazılan bir şehidimiz. Fındıklıoğlu
İbrahim, Etlioğlu Ahmet Duran gibi çocuk yaşta denilecek şekilde savaşa
katılan, cepheler arasında haber götüren çocuk kahramanlarımız var'' dedi.
Yakar, milis kuvvetlerinin gidemedikleri yerlere küçük
çocukların gönderildiğini dile getirdi.
Kısakürekzade Şahap`ın hikayesini de anlatan Yakar, şöyle
konuştu:
''Bu kahraman çocuk, kaleden bayrağın indirilmesiyle
beraber halkı bilinçlendirmek amacıyla babası Mehmet Ali Kısakürek`in
yazdığı beyannameyi düşman karargahlarının arasından geçirerek işte camilerde
dağıtıyor. O gün halkın cuma namazına Ulu Camii`de halkın toplanmasına
vesile oluyor.''
Kentin kurtuluşunda görev alan çocuk kahramanların
hikayeleri ise kitapta şu şekilde yer alıyor:
- Çuhadar Ali
''Şehrin düşman işgaline uğraması ve Sütçü İmam Olayı`nın
akabinde 2 Türk`ün Ermeniler tarafından öldürülmesi üzerine onların
intikamını almak için yola çıkıp, Mercimektepe civarında yakaladığı 3
Ermeni çeteden ikisini öldürüp birini yaraladı. Henüz 17 yaşında şehit
oldu.''
- Şekerci Ökkeş
''Fransızların gelişiyle Ermenilerin tehditlerini
artırdığını gözleriyle gördü ve yaşadı. Savaşın sonuna kadar
muharebelere en önde iştirak eden Ökkeş, şehrin düşman işgalinden kurtuluşunun
ardından oluşturulan Akıncı Müfrezelerine gönüllü olarak katıldı. Antep savunmasına
ve Şam savaşlarına da katıldı. 17 Aralık 1980`de 16 yaşında vefat
etti.''
- Bombacı Ahmet
''Harbin en şiddetli zamanlarında kaledeki mücahitlere
mühimmat ve erzak taşımak cesaretini gösterir. Ayrıca Ermeni sığınaklarının el
yapımı bombalarla tahrip edilmesinde üstün gayretleri olmuştur. 17 yaşında
vefat ettiği biliniyor.''
- Etlioğu Ahmet Duran
''Genç ve atik olması dolayısıyla en tehlikeli görevlerde
kendini en öne attı. Savaşın ilk günlerinde düşmanın attığı kurşun ile
topuğundan vuruldu. Arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı. Savaş
yıllarının ardından Ankara'ya çağrılarak madalyası bizzat Gazi Mustafa Kemal
Paşa tarafından göğsüne takıldı. 1946`da vefat etti.''
- Kısakürekzade Şahap
''Fransız işgal komutanının emriyle Türk bayrağının
kaleden indirilmesi üzerine babasının kaleme aldığı beyannameyi başta Ulu
Cami olmak üzere şehrin büyük camilerine götürür. Böylece daha 15
yaşındayken Bayrak Olayı`nın kahramanları arasında yer alır. 25 Ağustos
1985`de vefat etti.''
- Sait Yalçın
''Mülazımzade Sait daha 18 yaşındayken Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti müteşebbis heyetine dahil olur. Çatışmalara katılır. Antep'ten gelen
düşman yardım birliklerinin Maraş`a ulaşmaması için çaba gösterir. Maraş
kurtulduktan sonra da 250 kişilik milis kuvvetiyle Antep savunmasına
katılır. Savaş kazanıldıktan sonra TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile
onurlandırılır. 1987`de vefat etti.''
- Fındıklıoğlu İbrahim
''Fransız işgali sonrasında şehir genelinde çatışmalar başladığında mahalledeki çetelerin başına çavuş olarak seçilen babasının emrinde çatışmalara katılır. Fransız topçularının yoğun top bombardımanında bir şarapnel parçasıyla başından yaralanır. Çatışmalar yoğunlaştığında kadın ve çocuklar Dereli köyüne doğru çekilirken onu da beraberlerinde götürürler. Kan kaybından yolda vefat eder. Cenazesi yol kenarına defnedilir. 19 yaşında vefat ettiği biliniyor.'' (AA)