Kahramanmaraş - Azerbaycan Kültür ve Dayanışma Topluluğu Başkanı Tural Şahbazlı, sözde Ermeni soykırımına ilişkin "Bugün sözde Ermeni soykırımının 100. yılıdır. Sözde Ermeni soykırımı diyorum. Çünkü tarihte, belgelerde, arşivde Ermeni soykırımı diye bir şeyin olmadığı benim gibi tüm dünyaya biliyor. Tarihin her sayfası Ermeniler'in Türk Dünyasında yaptıkları katliam ve soykırımların acı izleriyle doludur." dedi.
Edirne`den Kafkasya`ya kadar her bölgede Ermeniler'in yaptığı soykırım izleri olduğunu belirten Şahbazlı, "Ermeni çetelerinin 1914 yılında Kars-Ardahan civarında 30.000, 1915 yılında Van`da 20.000, 1916 yılında Malazgirt`te 20.000, 1919 yılında Nahçivan`da 4.000 kişiyi hunharca, 1922 yılında Kahramanmaraş`ta 4 kişiyi haince katledilişini mi yoksa daha çok yeni tarih olan Hocalı soykırımını, Mart Soykırımını, Kukark katliamını, 20 Ocak katliamını, Ağdaban soykırımını ve daha ismini sayamadığımız yüzlerle katliam ve soykırım girişimlerini mi anlatayım?" dedi.
"Tarihimiz
Ermeniler'in bu gibi insanlık dışı eylemlerine yabancı değildir."diyen Şahbazlı
şunları söyledi "Osmanlı idarecilerinin 1915 yılında savaş koşulları altında
başvurmak zorunda kaldıkları tehcir uygulamasının bir soykırım olmadığına dair
yeni bulgular ortaya çıkmıştır.
Bunların ışığında Ermenilerin
esasen inandırıcılıktan yoksun karşı iddialarının dünya kamuoyunda giderek
etkisini yitirmesi olasılığı belirmiştir.
Gerçekler çarpıtılarak ülkemizin
parçalanmasını hedefleyen ve Ermeni halkını emperyalist emellere alet eden
``Ermeni meselesinin`` yeniden gündeme getirilmesine destek sağlamak
için, siyasal çıkarlar ve insani duyguların istismarı dâhil, her yol
denenmektedir.
Özellikle, Batılı devletlerin ve
toplumların Türkiye aleyhine kışkırtılmasına; söz ve düşünce özgürlüğünün
kısıtlanarak tarihin belgeler yerine siyasi çıkarlarla yeniden yazdırılmasına
çalışılmakta ve acımasızca teröre de başvurulmaktadır. Bu amaçlar bizzat bazı
Ermeni yazarlar tarafından da kabul edilmiş ve canilerin beyanlarıyla da
doğrulanmıştır. Bizler bazı Batılı devletler gibi siyasi çıkarlarımıza değil,
tarihimize, arşivimize, belgelerimize güvenerek konuşuyoruz."
Bugünkü Ermenistan Cumhurbaşkanı ve savaş sürecinde Karabağ`da Ermeni güçlerine kumandanlık yapmış Seri Sarkisyan`ın İngiliz araştırmacısı ve yazarı Thomas De WaaPa söylediklerine göre: ``Hocalıdan önce, Azerbaycanlılar bizim şaka yaptığımızı sanıyordu, Ermeniler'in sivil halka karşı el kaldırmayacaklarını sanıyorlardı. Biz bunu kırmayı başardık. Ve olay işte bu.``
Şu anda da Kırmızı bültenle aranan Zori Balayan'ın o işkenceleri kitabında itiraf ettiğini dile getiren Şahbazlı, kitaptan bazı bölümleri okudu. ``Biz arkadaşımız Haçatur`la ele geçirdiğimiz eve girerken askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye, Haçatur, çocuğun annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu. 13 yaşındaki Türk'ün başından, sinesinden ve karnından derisini soydum. Saate baktım, Türk çocuğu yedi dakika sonra kan kaybından öldü.``
Bu
açıklamalarda da caninin, soykırımı yapanların kimler olduğunun açıkça gözler önünde
olduğunu ifade eden Şahbazlı, "Fakat maalesef bunu görmezden gelenler, tarihin
feryadını duymazdan gelenler var. Yüz binlerce insanı çocuk, kadın, genç, yaşlı
demeden hunharca katleden
Ermeni çeteleri, tarihe ışık tutan belge ve bilgilerin ışığında gün yüzüne çıkarılan toplu mezarlarla ne kadar acımasızca insanları katlettiğini açıkça ortaya koyuyor. Çarpık bir zihniyetin ürünü olan bu amaçlar, on dokuzuncu yüzyılın Müslüman ve Türk düşmanı emperyalist öğretilerinin etkisinden kendilerini kurtaramamış çevrelerce desteklenmektedir." dedi.
Batılı
devletlerin siyasi çıkarlar uğruna yalan kardeşliği yaptığını söyleyen
Şahbazlı, "Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti`nin ayrılmaz parçası olan ve
Ermenilerce işgal edilmiş topraklarda haysiyetsizce yapılanlara, Doğu
Türkistan`da yapılan işkencelere, Kerkük`te, Suriye`de yaşanan katliamlara,
Güney Azerbaycan`da yaşanan baskı ve zulüme göz yumarak sözde ermeni
soykırımını kabul eden tüm devletlerden siyasi çıkarlarını bir tarafa bırakarak
tarihi okumalarını talep ediyoruz. Aksi takdirde tarih ve vicdanlar onları asla
ama asla affetmeyecektir." dedi. (SAFA GAYRET)