Bugün burada sözde Ermeni soykırımı iddialarını kınamak ve Ermeni çeteleri tarafından vahşice katledilen onbinlerce şehidimizi anmak amacıyla toplandık diyen Bağcı şunları söyledi, "Biliyoruz ki, tarih milletlerin hafızasıdır. Tarihini bilmeyen milletler geleceklerini doğru planlayamaz ve doğru inşa edemezler. Bundan dolayıdır ki, tarihimizi öğrenmek ve nesillerimize öğretmek en temel milli görevlerimizden biridir ve biri olmalıdır."
Ermeni diasporası ve Ermeni lobilerinin, Türkiye`nin
dış politikasını sürekli baskı altında tutmak ve sözde soykırımın tanınması
için yoğun mücadeleler verdiğini ifade eden Bağcı, "1. Dünya Savaşı yıllarında
Osmanlı Hükümetinin tamamen güvenlik amacıyla mecbur kalarak çıkardığı Tehcir
Kanunu sebebiyle yapılan yer değişikliği uygulamalarını bahane ediyorlar."
dedi.
Bağcı, Hukuki anlamda soykırımın tanımını
şöyle yaptı, "Uluslararası hukuk açısından soykırım, dini ya da etnik bir
grubu, dininden yada etnik kökeninden dolayı bilinçli ve kasıtlı olarak yok
etmektir. Söz konusu dönemlerde Ermeni çetelerinin ve işbirlikçilerinin
bilinçli ve kasıtlı olarak yaptıkları Müslümanlara yönelik katliamlar, resmi
belgelerde ve arşivlerde açık ve net olarak görülmektedir. Yani Ermeniler ve
işbirlikçileri soykırım suçu işlemişlerdir. Yüce Milletimiz söz konusu
dönemlerde soykırıma maruz kalan evlatları ile ilgili hukuki haklarını saklı
tutmakta kendi yapmış oldukları katliamları ecdadımıza yüklemeye çalışan şer
odaklarını şiddetle kınamaktadır."
Ayak bastığı her yerde adaleti, hakkı ve
hukuku hakim kılan Yüce Milletimizin başı dik alnı açıktır diyen Bağcı, "Söz konusu
dönemlerde cereyan eden olayların, vicdan ve ahlak sahibi tarafsız tarihçiler
tarafından, bilimsel olarak resmi belgeler ve arşivler dikkate alınmak
suretiyle araştırılması, tarihi gerçeklerin ortaya çıkarılarak tüm dünyaya ilan
edilmesi asla vazgeçmeyeceğimiz haklı talebimiz ve çağrımızdır. Bu çağrımızı
geçmiş yıllarda da zikretmemize rağmen, Ermeni çetelerinin ve işbirlikçilerinin
bu çağrılarımızı cevapsız bırakmaları ve kaçmaları, tarihsel gerçeklerle
yüzleşmek istememeleri , soykırım suçlamalarının sadece siyasi amaçlarla
uydurulmuş koskoca bir yalan olduğunun en büyük göstergesidir. " dedi.
Ermenistan devlet
yetkililerine, diaspora çetelerine ve işbirlikçilerine seslenen Bağcı, "Yüce
Milletimiz bu soykırım yalanlarını asla kabul etmeyecektir. Tarihi gerçekler
apaçık ortadayken, yalanlar üzerine inşa etmeye çalıştığınız kirli yapı mutlaka
çökecek ve altında kalacaksınız, tüm Dünya bilmelidir ki; bırakın insan
haklarını, hayvanların bile haklarını gözeten, yaratılanı yaratandan dolayı
sevmeyi kendine görev saymış, yüz yıllarca mazlumların umudu, zalimlerin
korkusu olmuş Yüce Milletimiz bu soykırım suçlamalarını, asil ecdadına küfür ve
hakaret olarak görmekte ve bu suçlamada bulunanlara her zemin ve zamanda
gereken cevabı misliyle vermekte kararlıdır." dedi.
Türk Milleti'nin
geçmişte yaşananları unutmadığını belirten Bağcı, "Kendi kan kokan geçmişini
kaleme alırken ``20.000 Müslüman Türk`ü katlettik ve sadece 130 kayıp
verdik`` diye övünen insanlıktan nasibini almamış çete başı Baron
Agasi`leri unutmadık ve unutmayacağız.
Osmanlı
Mebusan Meclisinde vekillik yapıp, Yüce ecdadımızın sakalını yolan, düşman
kuvvetleriyle işbirliğine girerek cephedeki askerlerimizi sırtından
hançerleyen, dönemin son model silahlarını temin edip, Ermeni çetelerinin eline
vererek, savunmasız Müslümanlarının katlettiren Agop Hırlakyanları,Vahan Papazyanları,
``Kurşunlarımızı boşa harcamayalım`` diyerek savunmasız kadınları,
çocukları ve yaşlıları yakarak, diri diri toprağa gömüp katledecek kadar
alçaklaşan ve adileşen Kirkorları, Karakinleri, Balkanlarda, Anadolu`da,
Kafkaslarda, Ortadoğuda ve Kuzey Afrika`da dini ve vatanı uğruna mücadele
verirken acımasızca ve vahşice katledilen milyonlarca Müslümanı unutmadık,
unutmayacağız." dedi.
Tarih boyu birçok devletler ve
imparatorluklar kurmuş, hak, hukuk ve adaletin temsilcisi olmuş Yüce Türk
milleti dininden ve töresinden aldığı terbiyenin bir gereği olarak kendi
bünyesinde kin ve nefret duygularına asla yer vermemektedir. 800 yıl dostça
kardeşçe yan yana omuz omuza yaşadığı ``Millet-i Sadıka`` olarak
adlandırdığı Ermeni milletine olan hoş görüsünü, yakın geçmişte yaşanan ve her
iki tarafın da ciddi kayıplar vermesine yol açan tüm olumsuzluklara rağmen hala
muhafaza etmekte, emperyalist odakların ve işbirlikçilerinin kirli
dehlizlerinde yazdıkları kanlı senaryolarında figüran olmayan sağ duyulu
Ermenileri bağrına basmakta asla tereddüt etmemektedir.
1918`de kurulan ilk
Ermenistan Devletinin Başbakanı Ovannes Kaçaznuni'den alıntı yapan Bağcı, "Ortak
gelecek ve huzurlu yarınlar için Ermeni halkına 1918`de kurulan ilk Ermenistan
Devletinin Başbakanı Ovannes Kaçaznuni`nin ``Emperyal güçlerin oyunlarına geldik, hayal gördük yazık ettik memleketimize. Aslını söylemek gerekirse, Türkler haklıydı`` sözlerini hatırlatıyor, emperyal
odakların ve teröristlerin kanlı pençelerinden kendilerini kurtarmalarını ümit
ve temenni ediyoruz." dedi.
Bu soykırım yalanlarını asla kabul
etmeyeceklerini belirten Bağcı, sözlerini şiirle sonlandırdı "Her zeminde ve
zamanda gereken her türlü çalışmanın yapılacağı her türlü tedbirin alınacağını
buradan tüm dünyaya ilan ederken sözlerimi İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy`un
şu dizeleriyle bitirmek istiyorum."
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış tutan kahpelere!
Tükürün ehli salibin o hayasız yüzüne!
Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!
Medeniyet denilen maskara mahluku görün:
Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!
(Haber: Safa Gayret)
