Cezanın bir askeri cunta tarafından verildiği ifade eden Yücel, "Kardeş ülke Mısır`da ilk bağımsız ve serbest seçimle cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi ve arkadaşlanna karşı işletilen haksız süreç devam etmektedir. Ayrıca Mısır`da Müslüman Kardeşler Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bediinin de aralarında bulunduğu 14 teşkilat yöneticisine verilen idam cezalan onandı. `Rabia Operasyonlan Birimi` davasında 48 kişi ise müebbet hapisle cezalandırıldı. Bu kararları veren sözde mahkemelerin askeri cunta tarafından gerçekleştirilen darbenin emrinde olduğu aşikârdır." dedi.
Bu kişilerin tek suçunun o gün
seçilmiş hükümete karşı yapılan darbeyi protesto etmek olduğunu belirten Yücel,
"Aynı askeri cunta 2 yıl önce 14 Ağustos 2013 Adeviyye Meydanı`nda üç bin`i
aşkın sivili şehit etmekten kaçınmamıştır. Şimdi bu cuntanın emrindeki yargının
Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler hakkında verdiği saçma sapan idam
kararları bizi şaşırtmamıştır. Bu idam kararlan ve cezalann hiçbir şekilde
insan haklan, özgürlükler ve adaletle bir ilgisi yoktur. İnsanların temel hak ve hürriyetlerinin
ayaklar altına alındığı bir karardır. Yaşanan bu hukuk dışı süreçte Batı`nın
sessiz kalması
elbette ırkçı emperyalizmin izlediği
stratejinin bir gereğidir. Zaten aynı güçler darbe sürecine de destek
vermişlerdir." dedi.
Mısır`da olup bitenleri sadece
bir hukuk skandalı olarak değerlendirmek yanlıştır diyen Yücel, "Yaşanılan
süreç, yeryüzünün enerji kaynaklannı yağmalayarak, kendinden olmayan insanlan
ücretli köleler haline getirerek, kendilerine itaat etmeyenleri de imha ederek
mevcut dünya düzenini işleten ırkçı emperyalizmin örtülü işgalinin
yansımasıdır. 529 kişi ile ilgili verilen idam karan bu coğrafyanın insanlannın
bağımsızlığını hedef alan bir karardır." dedi.
Alınan bu kararın Mısır`ı bir iç
savaşa sürükleme ihtimali bizi endişelendirdiğini ifade eden Yücel, "İşgalci
İsrail`e komşu olan ülkelerde yaşanan bu sıkıntılı süreçlerin tek kazananın
İsrail olduğu aşikârdır. ABD ve İsrail ile stratejik müttefik olan ülkelerin
yaşanılan süreçle ilgili bir tepki koyamaması ya da ortaya konulan tepkilerin
cılız kınamalardan İbaret kalması da bu oyunun bir parçasıdır. Mısır`da,
Suriye`de, Irak`ta, Lübnan`da, Yemen`de, Bangladeş`te, Afganistan`da,
Pakistan`da aynı coğrafyanın insanlan arasına kin ve nefret tohumlan
ekilmektedir. Bazen mezhep farklılıkları, bazen etnik farklılıklar kaşınarak
bazen de işbirlikçi iktidarların hukuk dışı uygulamalan ile bu coğrafyada kaos
ortamları oluşturulmaktadır. Bütün bu süreç hem İslam ülkelerinin her birinde
toplumu bir arada tutan bağlan koparmaya hem de İslam ülkelerinin ortak bir
anlayış etrafında bir araya gelmelerini sabote etmeye yöneliktir." dedi.
Mısır`da yaşanılan sürecin daha
da kötüye gitmemesi için bu sözde mahkeme kararlarının mutlaka durdurulması gerektiğini
dile getiren Yücel, "Anadolu Gençlik Derneği olarak biz yeryüzünde ezilen,
sömürülen, yoksul ve yoksun bırakılan ve insanlannın oluk oluk kanı akıtılan
tüm toplumlann bütün bu zulümlere karşı ortak bir irade beyanıyla bir araya
gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Hakkı üstün tutan bir anlayışla yeni bir dünya
kurulmadığı müddetçe bu zulümler engellenemeyecektir. Üç günlük iktidar ve
çıkar hesaplan ile bu ideali terk etmenin vebalini kimse ödeyemez. Hepimizin
üzerine düşen zalimlerin karşısında ve mazlumlann yanında yer alışımızda sahid
olmaktır." dedi. (SAFA GAYRET)