Tarih: 01.05.2015 16:47

“Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü Kutlu Olsun”

Facebook Twitter Linked-in

İşçilerin kendi sınıf çıkarları etrafında birleşmeleri ve birlikte mücadele etmelerinin fiilen engellendiğini dile getiren Tekardıç, "1 Mayıs, yıllardır tüm Dünya'da ve Türkiye'de işçi sınıfının ve ezilen halkların eşitlik " özgürlük " kardeşlik ve insanca bir yaşam talepleriyle harekete geçtiği, mücadele kararlılığını alanlara yansıttığı bir gün olarak kutlanıyor.

Siyasi iktidar, işçiler, kamu emekçileri, emekliler, toplumun ezilen, dışlanan, yok sayılan, ötekileştirilen tüm kesimlerinin giderek artan ve acil çözüm bekleyen sorunlarını geri plana iterken, karşısına çıkan her fırsatta toplumu ayrıştırma ve kutuplaştırma politikasını sürdürüyor. İşçi ve emekçiler yapay ayrımlar üzerinden birbirine karşı kışkırtılıp düzen güçlerinin etkisine girmeleri hedefleniyor." dedi.

 

Zaten sınırlı olan özgürlükleri kısıtlamayı hedefleyen iç güvenlik yasası ile devlet şiddetine yasal kılıf hazırlandığını ifade eden Tekardıç, "Siyasi iktidar, son dönemde giderek arttırdığı baskı ve şiddet politikalarını güvence altına almak, kendisini korumak için iç güvenlik yasası çıkardı. Sıkıyönetim uygulamalarını olağan hale getirmeyi hedeflediler. Bir taraftan kamuda esnek çalışma, angarya, taşeronlaştırma uygulamaları ile güvencesiz istihdam uygulamaları artarken, diğer taraftan eğitim, sağlık gibi en temel kamu hizmetleri hızla piyasa ilişkileri içine çekildi." dedi.

 

Kamuda esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma uygulamalarının yaygınlaştığını dile getiren Tekardıç, şunları söyledi. "İş güvencemiz başta olmak üzere, en temel özlük haklarımızın elimizden alınmak istenmesi, zorunlu rotasyon başta olmak üzere çalışma ve yaşam koşullarımızı zorlaştıran uygulamalar karşısında susmamız, geleceğimizi ipotek altına alan yasal düzenlemelere ve fiili uygulamalara daha fazla seyirci kalmamız mümkün değildir. Kamu emekçilerine yönelik olarak başlatılan soruşturma, sürgün ve performans değerlendirme uygulamaları ile angaryaya ve köleci çalışma koşullarına karşı tüm eğitim ve bilim emekçileri olarak ortak talepler etrafında birleşmek ve hak gasplarına karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız."

 

1 Mayıs, Türkiye'nin temel sorunlarının kalıcı olarak çözülmesi talebinin öne çıktığı bir mücadele günü olarak görülmesi gerektiğini belirten Tekardıç, "Bugüne kadar attığı her adımda, sadece kendisi gibi düşünenler için demokrasi ve özgürlük talep eden, en demokratik talepleri bile baskı ve şiddet uygulayarak bastırmaya çalışan siyasi iktidarın kendine demokrat, sahte özgürlükçü yüzü toplumun geniş kesimleri tarafından görülmeye başlandığı bir dönemde 1 Mayıs'ın güçlü bir şekilde kutlanması önemlidir. Bugün işçi ve emekçilerin yaşadığı sorunlar ile yıllardır ezilen, yok sayılan, ötekileştirilen halkların sorunları, demokrasi, barış ve özgürlük talepleri iç içe geçmiştir." dedi. (HABER MERKEZİ)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —