Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye`nin pek çok alanda yurt dışına olan bağımlılığının azaldığını belirterek, ``Artık Türkiye, savunma sanayinde namerde muhtaç değil`` dedi.
Bakan Işık, buradaki konuşmasında, savunma sanayisi, Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve yerli üretimler konularında değerlendirmede bulundu.
Türkiye`nin artık yerli üretimlerle dışa bağımlılığını azalttığını vurgulayan Işık, ''Artık çok şükür pek çok alanda yurt dışı bağımlılığımızı büyük oranda azalttık. Artık Türkiye, savunma sanayinde namerde muhtaç değil. Neden başardık bunu? Savunma sanayinde yerli ve yenilikçi üretime odaklanmakla başardık'' ifadelerini kullandı.
Işık, eskiden Türkiye`ye silah satmak isteyen şirketlerin Türkiye'de mümessillerinin bulunduğunu, sattıkları silahın yüzde 7,5`inin resmi komisyon olarak ödendiğini belirterek, ''1 milyar dolar satış yapan kişi 75 milyon dolar komisyon alırsa orada yerli üretim olur mu orada teknoloji gelişir mi orada Anadolu`nun sanayicisi iş alabilir mi? Gelir gelmez ilk yaptığımız iş bu komisyonu kaldırmak. Savunma sanayinde offset uygulamasını işler hale getirdik'' diye konuştu.
Bugün gelinen noktada, savunma sanayinde yüzde 24 olan yerlilik oranının yüzde 55`i geçtiğini vurgulayan Işık, her geçen yılda yerlilik oranının arttığını, bunun Türkiye`ye teknolojiyi geliştirme fırsatı da verdiğini söyledi.
Türkiye`nin, 2014 verilerine göre 1,7 milyar dolarlık savunma sanayi ürünü ihraç ettiğine dikkati çeken Işık, şöyle devam etti:
''Bir ülke kendi tüfeğini başkasının lisansı ile üretir mi? Hele hele Türkiye gibi bir ülke. Şimdi dünyanın en gelişmiş tüfekleri ile rekabet eder hatta onlardan daha iyi diyebileceğimiz tüfeklerini kendimiz üretiyoruz. Artık kendi topumuzu kendimiz yapıyoruz. Füzemizi kendimiz yapıyoruz. Şimdi uzun menzilli füzelerimizi yapıyoruz. Artık kendi tankını kendisi yapan bir ülkedeyiz Allah`a şükürler olsun. İnsansız hava araçlarımızı kendimiz yapıyoruz ve yakında ihracatını da yapacağız. Kendi uydumuzu kendimiz yapıyoruz. Kendi gemimizi kendimiz yapıyoruz. Eski gemilerimizin tamamının görev bilgisayarlarını değiştirdik. Niye? Görev bilgisayarının güvenlik kodu seninse o silah senindir. Eğer değilse barışta senin savaşta senin değildir. Körfez harekatı bunu bize net olarak gösterdi.''
Türkiye`nin kendi otomobilini de üreteceğini ifade eden Işık, hükümet olarak bu konudaki irade ve kararlılığın devam ettiğini kaydetti.
Önümüzdeki süreçte yerli ve yenilikçi anlayışı hayata geçirmek için Ar-Ge ve inovasyona çok daha destek vereceklerini anlatan Işık, arzu ve hedeflerinin artık geleneksel olarak güçlü olunan sektörlerde katma değeri yükseltmek, yeni sektörlerde de Ar-Ge ve inovasyonla iddialı olmak istediklerini kaydetti.
Ar-Ge, inovasyon ve tasarımda Türkiye`nin kendi markasını üretmesi gerektiğini dile getiren Işık, tekstilde Türkiye ve İtalya örneklerini vererek, şunları kaydetti:
''Türk tekstili ile İtalyan tekstilinin
arasında kalite olarak bence hiç bir farkı yok. Ama İtalyan tekstilinin
ortalama kilogram ihracat fiyatı, Türk tekstilinin iki katı, tek fark var. O da
Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve marka. Zaten Ar-Ge, inovasyon, tasarım
yaptığınız zaman markalaşıyorsunuz. Kahramanmaraşlılara sesleniyorum. Tekstil
sektöründe biz katma değeri artıracak yatırımlar yapmalıyız. Artık Ar-Ge ve
inovasyonu üretim kültürümüzün ayrılmaz bir parçası haline getirmeliyiz. TBMM
toplanır toplanmaz hedefimiz, tasarım ofislerini ve Ar-Ge merkezlerini
destekleyecek düzenlemeyi yapmak. Bunu da başardığımızda sizden daha fazla
tasarım isteyeceğiz.'' (AA)
