İnsanların yaz ayları yaklaşırken fit görünmek için birbirleriyle yarıştıklarını ifade eden Demirel, "Sporun mevsimi, dönemi yoktur. Her zaman sporla iç içe olmalıyız. Yediden yetmişe hareket etmeliyiz. Sporun öncelikli amacı zayıflamak, kilo almak ya da kas yamak değil sağlıklı olmaktır. Zaten spor yapmayı tercih eden biri zamanla idealindeki bedene kavuşacaktır." dedi.
İnsanın sürekli hareket etmesi gereken bir bedenle yaratıldığını vurgulayan Demirel, "Maalesef günümüzde yaşam koşulları insanı hareketsizliğe sürüklüyor. Gelişen teknoloji, çalışma ve rekabet ortamı, gelecek kaygısı, kalabalık, kirli ve gürültülü şehirler. İnsanı daha çok hareket ettiği doğadan izole bir yaşam sürmeye zorluyor. İnsanın doğada yaşadığı dönemde hayatını sürdürebilmesi için gerçekleştirdiği kaçma, kovalama, atlama, tırmanma, taşıma, fırlatma gibi aktivitelerden teknoloji yüzünden uzak kalışı olumlu karşılamıştır. Artık insan karnını doyurmak için avcılık yapmak zorunda değil. Her köşede marketler var." dedi.
"İnsanlar zamanla bu hareketsiz yaşamda bir şeylerin yolunda gitmediğini kavrıyor ve hareket etmenin önemini anlıyor" diyen Demirel, "Sağlıklı kalmak için doğru beslenme ve dinleme hareket etmek kadar önemli. Paketlenmiş hazır yiyecekler, içerisinde ne olduğu açıklanmayan şekerlemeler sağlığımızı hareketsizlik kadar tehdit ediyor." dedi.
Evde spor yaparak da sağlıklı kalınabilir
Sporu hareket etmek olarak tanımladıklarını ifade eden Demirel, "Evde işte her yerde spor yapılabilir. Basit egzersizlerle hareketsizliklerden kurtulmak mümkün ama evde fit olmak için yemek yemeyi bırakmak pek doğru bir yöntem değil. Zayıf görüneyim derken bedeni zayıf düşürmemek gerek. Hareket etmeden, yemeği azaltarak zayıflamak sağlıklı değil. Evde spor yapmak isteyenlerin pahalı aletler almalarını önermiyorum. Şınav, mekik, barfiks gibi hareketler evde spor yapmak isteyenler için biçilmiş kaftan. Aşama aşama artırarak bu hareketler yapılabilir. Pahalı aletler alarak evde spor yapmayı hedefleyen arkadaşlarım hep daha sonra pişman oldular. Pahalı aletler almak yerine spor salonlarını değerlendirmek daha doğru bir tercih olacaktır. Şınav, mekik, barfiks çekemiyorum diyenlerinse önce yürüyerek ve koşarak bedenlerini hareketliliğe hazırlamaları gerekiyor. Tüm spor hareketlerinin temeli yürüyüşle atılıyor. Yürüyüş tüm spor aktivitelerinin anasıdır. Herkese günlük en az 1 saat yürüyüş öneriyorum." dedi.
Yakamayacağınız kadar yemeyin
Sağlıklı kalmak için günde 3 öğün yemek yemek gerektiğini belirten Demirel, Desteklediğimiz yeme alışkanlığı günde 3 öğünün aralarında meyve sebze gibi doğal takviyeler yapılmalı. Böylece sonraki öğüne kadar aşırı bir açlık yaşanmayıp tıka basa yeme ihtiyacı duyulmayacaktır. İnsanlar mümkünse her türlü doğal yiyecekler tüketerek beslenme yelpazesini geniş tutmalı. Kahvaltı kesinlikle çok önemli bir öğün, sabahları olabildiğince yemek yemek lazım. Öğle yemeğinde porsiyon biraz küçültülmeli, akşam yemeği özellikle de yemekten sonra hareket edilmeyecekse oldukça azaltılmalı. Akşam tıka basa yenilen yemek yağ olarak bedenimizde kalacaktır. Ancak akşam yemekten sonra 1 saatlik yürüyüş gibi bir planımız varsa daha özgürce yenilebilir. Bir sporcunun yemek yeme prensibi de bu olmalıdır. Sindirilip yakılacak kadar yenilen yemek sağlıklıdır. Çok hareket eden biri, akşama kadar masa başında görev yapan birine göre elbette daha çok yiyebilir.
Bedendeki yağlanmanın genel sebebi, yediklerimizi aktif hale getirmememiz. Yediğimiz besinleri yakıyorsak çok yemiş sayılmayız. Peki yerken ne kadar yakacağımızı nasıl anlayacağız derseniz, herhangi bir sağlık problemi olmayanlarda, yemek yerken yaşanan hıçkırma refleksi midenin Yeterince yedin, artık dur' çağrısıdır. Midemizi hor kullanmamalıyız. Su tüketimi de çok önemli. Özellikle sıcak yaz aylarında günde 3 litreye kadar su tüketmeliyiz." dedi.
Sporcuların midelerini kasları kadar özenli kullanması gerektiğini dile getiren Demirel, "Biz sporcular midemizin üçte birini suya, üçte birini gıdaya geriye kalan üçte birini ise havaya ayırırız. İnsanları tıka basa yememeleri, yemekten sonra gazlı içecek içmemeleri konusunda ısrarla uyarıyorum. Fazla yenilen yemekten sonra içilen sodanın fazla yenilen yemek kadar zararı var. Yemekten sonra soda içen birinin midesi esneyerek genişler ve bu büyüme belli oranda varlığını korur. Dolayısıyla midesinin hacmi genişleyen birey, sonraki günlerde doyma sınırını genişlettiği için daha çok yiyecektir. İleri yaşta yaşanan obezite vakalarının çoğu bu şekildeki yeme alışkanlığı bozukluklarından kaynaklanıyor. Obezite birçok hastalığın temel nedenidir." dedi.
Supplementlere karşı değilim
Sporcuların sporcu gıda takviyesi olarak supplement kullanmasına karşı olmadığını belirten Demirel, "Bu tür takviyeler ilaç değildir. Örneğin aminoasit, kasların yapıtaşıdır. Kasların onarımını ve yapılanmasını hızlandıran bir takviyedir. Biliyorsunuz ki spor yaparken kaslarımız yıpranır ve spor sonrası bedenin dinlenmesiyle onarım aşamasına geçer. Bu onarım sürecini artırmak için dışarıdan aminoasit ve protein alınmasına karşı değilim. Elbette sağlık problemi çekenlerin doktor kontrolüyle kullanıp kullanmamaya karar vermelerini öneririm." dedi.
Uyku düzeni gerçekten çok önemli
Uyku düzeninin önemine de dikkat çeken Demirel, "Sağlıklı kalmak için hareket etmek kadar dinlenmek de önemli. Uyku düzeni hem bireylerin hem de sporcuların çok dikkat etmesi gereken bir konu. Özellikle kas yapmak için spor yapanların, spor esnasında yaşadıkları kas yıpranmalarını beden uykuda onarıyor. Dolayısıyla düzenli uyku uyumayan sporcular istedikleri oranda randıman alamayacaklardır." dedi.
Ramazan Ayı'nda spor yapılabilir mi?
Ramazan Ayı'nda yapılan sporun daha etkili olduğunu belirten Demirel, "Ramazan Ayı'nda sporcularımıza iftar yemeğinden birkaç sonra antrenman yaptırıyoruz. Özellikle kilo vermek isteyen sporcularımız Ramazan Ayı'nı fırsat olarak değerlendiriyorlar." dedi. (SAFA GAYRET)