Diş Doktoru Seydi Küçükdağılkan gazetemize yaptığı açıklamada Aft hastalığı ve Ağız bakımı hakkında bilgi verdi.
Aft hastalığına değinen Diş Doktoru Seydi Küçükdağılkan, "Aft
adı verilen ağız içi yaralarının tam anlamıyla tedavisi yok. Tıbbi müdahale
yapılsa da yapılmasa da 7 günde iyileşiyor. Yapılan müdahaleler yaranın
yüzeyini kaplatarak yemek yemek gibi anlarda ağrımasını önlüyor. Aft ağız
florasının değişimine bağlıdır. Ağız florası değiştiğinde aft oluşur
diyebiliriz." dedi.
Diş eti çekilmesinin birçok ağız hastalığını beraberinde
getirdiğini belirten Küçükdağılkan, "İnsanlarda ileri yaşlarda diş çekilmesi
normal karşılanabiliyor. Çünkü yaş ilerlemesiyle dişin altında bulunan kemik
çekilir, kemiğin çekilmesinden sonra diş eti de çekilir. Bunu normal görüyoruz
ama gençlerde karşılaştığımızda derhal tedavi edilmesi gereken bir sorun olarak
görüyoruz. Hastalığın durumuna göre cerrahi ya da cerrahi olmayan yöntemlerle
sorunu çözebiliyoruz. Diş eti çekildiği zaman dişin dibi ile dişin minesi
arasında çizgi şeklinde renk farkı vardır insanların bunu fark eder etmez diş
doktoruna başvurulması gerekir. Diş eti çekilmesi diş hassasiyetini de getirir,
daha da müdahale edilmezse diş sallanmasına neden olabilir." dedi.
Ağız konforunu doğrudan etkileyen diş hassasiyeti hakkında
konuşan Küçükdağılkan, "Diş mine orta ve dip olmak üzere üç tabakadan oluşuyor.
Bir de ortasında bulunan pulpa tabakası var. Bu tabaka sinirleri içerdiği için
acıları hissetmemizi sağlar. Aşınmalar sonucu mine yüzeyi kalktığı zaman
sinirler dış dünyayla temas eder ve bunun sonucunda acı duyulmaya başlar. Bu
duruma diş hassasiyeti diyoruz. Diş hassasiyetini önlemek için kapsamlı tedavi
yöntemleri gerekir. Diş hassasiyetini tedavi ettiğini iddia eden diş macunları
geçici bir süreliğine dişi kaplar ve diş hassasiyeti geçici olarak önlenir."
dedi.
AĞIZ SAĞLIĞI İÇİN
NELER YİYİP İÇİLMELİ?
Ağız sağlığını korumanın önemine değinen Küçükdağılkan, "Güne
başlarken asitli içecekler tüketilmemeli. Asitli içecekler tükettikten sonra
dişler fırçalanmamalı. Onun dışında yapışkan yapılı yiyecekler de ağızda bir
süre kaldığında dokuya yapışarak çok zor çıkacak duruma gelebiliyor. Yapışkan
yapılı yiyecekler tükettikten sonra dişleri fırçalamakta yarar var. Ağız
sağlığı için C vitaminli gıdalar alınmasını öneriyoruz. Ancak C vitaminli
gıdaların aşırı tüketimi diş eti büyümesine neden olduğundan dozunda
tüketilmesini öneriyoruz." dedi.
AĞIZ BAKIMI NASIL
YAPILMALI?
Ağız bakımı hakkında bilgi veren Küçükdağılkan, "Sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa diş fırçalanmalı her fırçalama seansı iki dakikayı geçmemeli iki dakikayı geçmesi durumunda dişlerin aşınma ihtimali var. Diş ile birlikte dil de fırçalanmalı ve diş ipiyle diş aralarını temizlemek de çok önemli, diş fırçalarının erişemediği diş aralarını sadece diş ipleriyle temizleyebiliyoruz. Diş arasındaki yemek artıkları çıkarılmadığı takdirde çürümeye ve ağız kokusuna neden olabilir. Diş fırçalamak ve iplemek kadar ağız gargarası da çok önemli, bunun için eczanelere başvurmaya gerek yok. Tuzlu suyla da gargara yapılabilir. Diş yüzeyinde ve ağız içerisinde kalan artıklardan kurtulmak için gargara yapılmalı." dedi. (SAFA GAYRET)