Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan mahalle sakinleri, 4 yıldır tüm yetkili mercilere müracaat etmelerine rağmen hiçbir gelişme gerçekleşmediğini iddia ettiler.
"İLLA BİR ÇOCUK MU
ÖLMELİ?"
Yetkililerin kendilerini hiçbir şekilde dikkate almadıklarını iddia eden Kılılı Mahallesi Sakini Eshabil Yavşan, "4 yıldır bu sıkıntıyı çekiyoruz, ne kadar hakkımızı aradıysak da bizi dikkate alan bir merci bulamadık. Böyle olunca tır şoförlerine danışarak, ara sokakların bu amaçla kullanılması için kimden izin aldıklarını öğrenmek istedik ama bize adres veya telefon numarası vermek yerine küfürler hakaretler ettiler. Ne diyeceksiniz bize deyin yetkili biziz' dediler. Biz de cevaben Ağır yük taşıyan tırlarınız bu ara sokaklardan geçerken evlerimiz titriyor, hepimizin ev duvarlarında çatlaklar var. Hiç değilse yavaş gidin, çevrede çocukların oynayabileceği park gibi yerler olmadığı için çocuklarımız son hızla hareket ettiğiniz sokaklarda oynuyorlar. Bir çocuğun ölümüne neden olacağınızdan korkuyoruz. Bir çocuk ölünceye kadar durumu ciddiye almayacak mısınız?' gibi önerilerde, iyi niyetli ikazlarda bulunduk. Yine hakaretlerle kaba kuvvetle karşılık aldık." dedi.
"TEPKİ GÖSTEREN
KADINLARI DAĞA KALDIRIRIZ" İDDİASI
Şoförlerden olmadık hakaretler işittiklerini ifade eden Eshabil Yavşan, "Bizim işte çalıştığımız saatlerde tepki gösteren mahallemizin kadınlarını itip kakmışlar, ağza alınmayacak küfürler etmişler. Böyle tepki göstermeye devam ederseniz sizi dağa kaldırırız.' demişler. Mahalleli kadınlar sokağa oturarak tırların geçmesini engelledi diye trafik cezası' adı altında 390 TL para cezaları kesildi. Mağdur edildiğimiz gibi bir de para cezası ödedik. Kaymakamlık ve Belediye şikayetlerimiz sonucunda kum ocağına çalışma saati sınırı koydu ama kum ocağı bu sınırı hiç dikkate almıyor. 7 gün 24 saat birkaç dakika arayla sokaklarımızdan dev tırlar geçiyor ve hepsi haddinden fazla yük aldıkları, yükledikleri kumun üzerini kapatmadıkları ve süratli olarak hareket etmeleri için evlerimize kumlar doluşuyor." dedi.
"SİLAHLANDIK"
Sabırlarının taşması nedeniyle artık kum ocağı yetkililerine karşı fiili olarak tepki göstermeyi planladıklarını vurgulayan Eshabil Yavşan, "Kum ocağı faaliyete başladı başlayalı evimizin her köşesine kum doluyor, mutfak malzemelerimiz, yiyeceklerimiz, kıyafetlerimiz kısaca her şeyimiz yenilemez, içilemez kullanılamaz hale geliyor. Bu mahallenin sakinleri hep yoksul insanlar, kimsenin bir karış tarlası yok ki ekip kazansın, dükkanı, fabrikası yok ki kazansın. Hepimiz bu evleri kıt kanaat geçinerek yaptık. Kum ocağı kuruluncaya kadar kendi yağımızda kavrulup gidiyorduk ama kum ocağı kuruldu kurulalı huzurumuz kalmadı. Ben sinir hastası oldum. Evimde silahım var, şayet bir daha tır şoförleri kadınlarımıza ya da bize küfür, hakaret eder, itip kakarsa o şoförleri jandarmalar bile elimden alamaz." dedi.
Tırların daha uygun yollardan gitmesini, mahalle arasında yük taşımamasını istediklerini belirten Eshabil Yavşan, "Tek isteğimiz haddinden fazla kum yüklenmiş tırların dar sokaklarımızı kullanmaması. Bahçemizdeki üzümlerin içine kadar kum işlemiş durumda. Kendi mülkümüzde sığınmacı gibi yaşıyoruz. Şoförlerle, işçilerle derdimiz yok. Biz yetkililerle görüşmek, uzlaşmak ve bu zulümden kurtulmak istiyoruz. Ne yaptıysak kum ocağı sahipleriyle ya da yetkilileriyle görüşemedik. Bizi ciddiye alıp karşımıza bile çıkmıyorlar, bir kere olsun makamlarına davet edip uzlaşma talebinde bulunmadılar. Şoförlere kalırsa sokaklar kum ocağına satılmış ama bu sokak bizim malımız, yıllar önce burayı satın aldığımızda tarlamızdan feragat ederek parselletip ara yol olarak kullanmaya başladık. Şoförler Bu yolu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan satın aldık' diyorlar. Bizim malımız olan bu sokakları kimin, nasıl sattığını merak ediyoruz." dedi.
"EVİMİZİN DUVARLARI
ÇATLADI"
Evlerinin duvarlarının göz göre göre çatlatıldığını iddia eden Ferhat Gül, "Bu evleri 20 yıl önce yaptık 20 yıldır hiçbir sorun olmadan kullanıyorduk ama son 4 yıldır mahalledeki tüm evlerinin duvarları çatladı. Yıkılma tehlikesi boyutuna varan evler var. Bu evleri biz kıt kanaat geçinerek yaptık. Yazıktır günahtır, buradaki garibanların gidecek başka yerleri, maddi birikimleri olsa bu şartlarda bir dakika durmazlar zaten." dedi.
"BU EV KUM OCAĞI
YÜZÜNDEN SATILIK"
Tüm mahallelinin başka mahallelere göçme planı yaptığını ifade eden Mahalle Sakini Ferhat Gül, "Evlerimizden vazgeçtik ama satın alacak kimse bulamıyoruz. Tüm mahalle olarak herkesin evinin duvarında satılık yazıları görürsünüz. Hatta bazı ev sahipleri satamamalarına rağmen başka mahallelerde kirada oturuyorlar. Onlarca yıl emek ettikleri evleri terk etmek zorunda kaldılar. Aşırı yüklü tırların son süratla sokaktan seyretmesi nedeniyle evlerin camları çerçeveleri inmiş, Biz ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Fabrikada çalışan evlatlarımız var işten çıkıp yorgun argın geldiklerinde sabaha kadar sokakta cirit atan yük tırlarının gürültüsünden uyuyamıyorlar, dinlenemiyorlar. Bu evlatlarımız uykusunu almadan yorgun argın tekrar fabrikaya gidiyorlar, ellerini makinaya kaptırsalar ne olacak?" dedi.
"4 YILDIR YAŞAM
ŞEKLİMİZ DEĞİŞTİ"
Hayat konforlarının ellerinden alındığını dile getiren Mahalle Sakini Ferhat Gül, "Biz her Kahramanmaraşlı gibi yazın zahiremizi yapar kışa hazırlanırdık. Kum ocağı geldi geleli damımıza tarhana, bulgur seremiyoruz. Tarhanayı bırak balkonumuzda evimizin bahçesinde oturup iki yudum çayımızı içemiyoruz ağzımıza kum doluyor. Evimizde rahat edemeyeceksek nerede rahat edeceğiz? Çocuklarımızı evlere hapis edemiyoruz, sokağa çıkıyorlar aklımız hep çocuklarımızda. 4 yıl önce insanlar buralara sabah yürüyüşü yapmaya gelirdi. Temiz havayı överlerdi, bahçelerimizde yetiştirdiğimiz yiyeceklerden alırlardı. Şimdi onlarca yıldır burada yaşayan herkes bu mahalleden kurtulmanın yolunu arıyor. Kanunlar incelense kesinlikle bu boyuttaki tırların bu toprak ve mahalle arası sokaklarını kullanmalarının uygun olmadığı görülecektir. Kanunu geçtim aklı başında hiç kimse bu tırların buradan geçmesini uygun bulmayacaktır." dedi.
"SEÇİMİ PROTESTO
EDECEĞİZ"
Taleplerinin yerine getirilmemesi halinde sandığa gitmeyerek tepki göstereceklerini belirten Mahalle sakini Elif Akcan, "Mahalle arasındaki bu toprak sokaktan geçen tır sayısının haddi hesabı yok. Şu sokağın kenarına oturup 5 dakika bekleyin 10 farklı tırın geçtiğini görürsünüz, biri gelirken diğeri gidiyor. Geceleri bebeklerimiz gürültü yüzünden korkuyla uyanıyorlar. Bizim bu sorunumuz devam ettiği sürece sandığa seçime gitmeyeceğiz. Tüm mahalle sakinleri olarak karar aldık. Bu mahallenin yüzlerce nüfusu var. Çevre mahalleler de aynı sorundan müzdarip toplamda 4 bine yakın kişi sandığa gitmeyeceğiz. Yemin olsun seçime gitmeyeceğiz. Konuyla ilgili görüşmek için Belediye Başkanımız Osman Okumuş'un yanına gittiğimizde bekleme salonunda 5 saat beklettildik bir sonuca varamadık. dedi. Kamuoyunu ve yetkilileri yakından ilgilendiren haberimize taraflardan bir açıklama geldiği takdirde bu sütunlarda okuyucularımızı bilgilendireceğiz. (SAFA GAYRET)