İnsanları son zamanlarda anlamakta zorlanmaya başladım. İlk satırı okur okumaz '' Aman be hoca yeni mi öğrendin, insanların anlaşılmaz olduğunu'' diyesiniz diye bu cümleyle başladım yazıya. Mutlaka birazdan anlatacaklarım size yabancı gelmeyecektir. Elbette sizinde etrafınızda benzer adamlar olmuştur. Kimilerini görmezden gelmişsinizdir, kimilerine karşılık vermişsiniz. Bu adamlar kimler mi?
Kimlik
bunalımı yaşayan ve yaşadığının farkında olmayan adamlar. Söze genelde
''BEN'' ile başlayıp son ''BEN''`i söylediğinde kendisini
ULUDAZ`ın zirvesinde gören adamlar. Elbette Everest`in üstündeymiş gibi
davrananlarda vardır.
Çocukluğunuzda
duymuş olmalısınız. Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Beni babam dünyanın
en güçlü adamı! Benim amcam da güçlü adamdır!''
Gençlik
yılları;
''Ben
filanca lisede okuyorum! Falan fakülteden mezunum.''
Orta
yaşlar;
''Filan
şirketin müdürüyüm ben!''
''Sen
benim kim olduğumu biliyor musun?''
''Bağda
bağımız var, Ankara zaten bizden sorulur.''
''Sen
isim ver, ver kardeşim biz hallederiz.''
İleri yaşlar;
''Benim
oğlan var ya benim oğlan filan yerde şöyle amir, böyle müdür?''
''Benim
enişte allame-i cihan.''
''Benim
torunun eline kimse su dökemez.''
Bunların
dışında;
''Bana
bak hele sen! Sen benim kim olduğumu biliyor musun?''
''
Haritadan yer beğen sen!''
'' Ben
Ankaralıyım, Vanlıyım, Diyarbakırlıyım, Edirneliyim vs''
Nasıl bir
dünyadır ki, bu adamlardan etrafta ton ile var. Merak ediyorum, sokakta
karşılaştığında ''Ben filan yerde müdürüm ulen! artistliğini yapan bu
adama, karısı çocukları nasıl sabrediyor. Düşünsenize akşam evde , ''Hanım,
bir çay doldurursan içeriz'' cümlesini bu adam nasıl kullanır? Sabah okula
gönderirken çocuğuna nasıl harçlık verir? Bakkaldan ekmek isterken nasıl
ister?
''Ben
falan üniversitenin tıbbını bitirdim.'' diye kasıla kasıla gezen adamı
düşünün. Filan üniversitenin tıbbını bitiren adamdan ne fazlalılığı var. Eğer
ikisi de kalın bağırsak ameliyatı yapıyorsa aradaki fark ne?
Çarşıda
Esnafım! eee ne yapayım yani diğeri de köyde esnaf!
Gazeteciyim,
düşünürüm, yazarım, çizerim, koşarım, coşarım vs, vs.
Anlamakta
zorlanıyorum, lakin ''BEN'' diyemeyenlere gösterdikleri sabırlarından
dolayı bu adamlara teşekkür ediyorum yahu!
Harbiden
teşekkür ediyorum. Maazallah çıkıp bu adamlar, AYNI HAVAYI teneffüs edemeyiz!
düşüncesine kapılırlarsa ne olur halimiz. Yan yan size bakan ve bununla aynı
havayı teneffüs edemem ben diyen biri çıkarsa ne yapacaksınız? Havayı taksim
edemeyeceğimize göre ya O uzaya çıkacak, ya siz! Pardon uzay mı dedim?
Birilerinin
çok uzaklardan, ''Vallahi Mars`ta suyun var olduğunu ilk BEN
söyledim'' dediğini duyar gibiyim.
Tüm bunlar
bir tarafa bir kaç kelam ile KİMLİK BUNALIMINDA olanlara hatırlatmak isterim
ki;
-Hepimiz
öleceğiz.
-Rızkı ancak
Allah verir.
-Böbürlenerek
yürüyeni Allah sevmez.
-Sultan
Süleyman`a kalmayan dünya sana hiç kalmaz.
-Dünyaya
direk olan görülmedi.
-Aynı havayı
teneffüs ediyoruz.
-Mağrurlanma
padişahım senden büyük Allah var!
-Hani kuldan
utanmıyorsun Allah`tan da mı korkmuyorsun?
-Bastığın
yerleri toprak diyerek geçme tanı.
- İnsanda
boynuz olmayacağı gibi kuyruk da çıkmaz. İnsandan bir fazlalığın varsa ona da
bir sözüm yok!
Böyle
kasıntıların Allah aile efradına, dost ve akrabasına yardım etsin. Ben, 5
dakika sabredemez iken onları düşünemiyorum. Allah kimsesi ''Sonradan
görme, dinden dönme etmesin.''
Az daha
unutuyordum; Tereciye tere satanlar var bir de. Müslüman mahallesinde salyangoz
satmaya çalışanları söylemiyorum daha. Adamın bilmediği, görmediği, duymadığı
hiçbir şey yok. Maç muhabbeti gibi tıp konuşur, tarih anlatır, kahveden,
sokaktan devleti yönetir. Adam minibüs sürmüyor da sanki uzay mekiği
kullanıyor! ''Bizim bacanak doktordan daha iyi. Bir karışım yapsın sana
kanser manser kalmaz! deyiveriyor. Vallahi insanları anlamak zor. Bir
tarihçinin başına gelen kaçınılmaz durum.
''- Bir
padişah varmış. Hiç toprak kaybetmemiş?''
''-Fatih
mi?''
'' Yok
yav hani şu cumhuriyeti ilan eden var ya?''
''-Cumhuriyet
mi?!''
''-Yok
öyle bir şey!''
''Nasıl
yok kardeşim, ben biliyorum, filan hocanın kitabında okudum. Adam yalan mı
söylüyor? Sen de bir şey bilmiyorsun?''
Kimlik
bunalım zor olsa gerek. Fakat bu cahillikle birleşince sonunu kestirmek daha da
zor sanırım. Allah işimizi, işinizi kolaylaştırsın. Sabrımızı, sabrınızı
arttırsın. Allah, ben filan yerliyim, ben buyum, şuyum, şöyle uçar böyle
kaçarım diyenlerden, sizleri muhafaza eylesin inşallah. (Bir sineğe gücü
yetmeyen Nemrut`un hikayesini bildiğiniz için anlatmaya gerek görmedim.
Karun`un toprağa gömülüşünü ya da Firavun`un son secdesini dile getirmek
ilahiyatçıların işi olsa gerek!''