“İmmünoterapi Kanser Tedavisinin Başarı Oranını Artırıyor”

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Bülent Çetin, Yeni kanser tedavileri hakkında açıklamalarda bulundu.

“İmmünoterapi Kanser Tedavisinin Başarı Oranını Artırıyor”

Günümüzde yaşam, beslenme şekli, stres faktörü ve teknolojiyle iç içe olmak gibi birçok faktörden dolayı kanser, kalp rahatsızlıklarından sonra rastlanan en önemli sağlık problemlerinden biri. Vücudun kontrolü dışında fazla miktarda hücre oluşmasıyla veya ölmesi gereken yaşlı hücrelerin ölmemesi sebebiyle meydana gelen doku kütlesinin kötü huylu olması durumunun kanser olarak adlandırıldığını ifade eden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Bülent Çetin, kanserin tedavi edilebilir bir rahatsızlık olduğunun altını çizdi.

Başarılı Bir Kanser Tedavisi İçin Farklı Disiplinlerin Birlikte Çalışması Önemli…

Yaşamsal tehlike yaratan, bulundukları organdan komşu organlara veya dokulara yayılıp yeni tümörler oluşturarak zarar verebilen kanserin, erken teşhis edilmesi durumunda farklı tedavi yöntemleri ile iyileştirilebileceğini ifade eden Doç. Dr. Bülent Çetin, cerrahi tedavi sonrasında veya ameliyatın riskli olduğu durumlarda ilaçla tedaviye başvurulduğunu belirtti. Başarılı bir kanser tedavisi için farklı tıp disiplinlerinin koordinasyon haline çalışması gerektiğini açıkladı.

İmmünoterapi Kemoterapi ile Uygulandığında Hızlı ve Etkin Sonuç Veriyor…

Kanser tedavi yöntemlerinin her geçen gün ilerlediğini belirten Medicana Sivas Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Bülent Çetin, hücre tedavisi, kök hücre uygulamaları, aşılar ve gen terapilerinin ön plana çıktığına dikkat çekti. İmmünoterapi ile tedavide kanser hastası olan kişiye kandaki lenfositleri harekete geçiren bazı ilaçlar vererek bağışıklık sistemi hücrelerini harekete geçirdiklerini ayrıca kanser hücrelerini etkisiz hale getirdiklerini söyledi. İmmünoterapinin dünyada önemli bir bilimsel yayın olan Science Dergisi tarafından 2013 yılında yaşanan 10 gelişmeden en önemlisi olarak kabul edildiğini vurgulayan Doç. Dr. Bülent Çetin, bu yöntemin kanser ilerlemeden uygulanmasının daha etkili olacağını ve kemoterapi ile birlikte verildiği takdirde etkinliğini çok fazla artırıp başarılı sonuç alınmasını hızlandırdığını ifade etti. Ayrıca kemoterapinin saç dökülmesi, kilo alınması gibi yan etkilerine karşı hastayı koruduğunu ve kaliteli yaşamasını sağladığını sözlerine ekledi.

3 Farklı Yöntemden Oluşan İmmünoterapi Kişiye Özel Planlanmalı…

Dünyaca ünlü bilimsel bir yayın olan Science Dergisi tarafından, en iyi 10 buluştan en iyisi olarak seçilen immünoterapinin bağışıklık sistemini tümöre karşı uyardığına dikkat çeken Doç. Dr. Bülent Çetin, "İmmünoterapi monoklonal antikor, non spesifik ve kanser aşısı olmak üzere 3 farklı tedavi yöntemi ile kanser tedavisinde kullanılır. Vücuda giren zararlı ve yabancı maddeleri tanıyan ve koruma oluşturan proteinlerin oluşmaması durumunda laboratuar ortamında monoklonal antikorlar üretilir ve vücuda enjekte edilir. Monoklonal antikorlar kanserli hücreyi tespit ederek hücrenin yüzeyine, barındığı hücreye müdahale ederek gelişimini engeller ve yok eder. Non spesifik  immünoterapide interferon ile laboratuarda üretilen protein hastaya bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla verilir. İnterlökin ise daha çok cilt ve böbrek kanseri olan kişilere uygulanır. Non spesifik immünoterapinin, tansiyon yüksekliği, halsizlik, bulantı gibi yan etkileri vardır. Kanser aşısı ise rahim ağzı kanserine karşı savunma mekanizmasını uyarır. İmmünoterapide uygulanan tedavi aşısı ise bağışıklık sisteminin vücutta oluşan kanseri tanıması ve savaşmasını sağlamakla birlikte tekrarlamasını önler. İmmünoterapi yöntemini kemoterapi ile birlikte böbrek, akciğer ve cilt kanserlerine uygulayabiliyoruz.  " dedi.

Kanserin Erken Teşhisi ve Başarılı Tedavi için Düzenli Kontroller Önemli…

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Bülent Çetin, kanser tedavisinde başarı elde etmek için kanserin erken tanısının önemli olduğuna dikkat çekerek "Kadınların her yıl düzenli olarak meme ve rahim ağzı kanserine karşı taramalarını yaptırmaları önemli. Ailesinde kanser öyküsü olan erkekler 40 yaşından sonra, genetik risk taşımayanlar ise 50 yaşından sonra muhakkak prostat kanseri için kontrollerini yaptırmalı. 45 yaşını geçmiş herkesin yılda bir defa kolonoskopi yaptırması bağırsak kanseri erken teşhisi için önemli." dedi. (HABER MERKEZİ)



1

Kahramanmaraş’ta Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu

2

“Her Türlü Afet ve Acil Duruma Hazırız”

3

Kahramanmaraş’ta emlakçılık sektörüne yeni bir boyut geliyor!

4

Sinan Akçıl, Şarkılarıyla Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

5

İstiklalspor Basketbol Takımı Fırtına Gibi Başladı! 77-66’lık Zafer