Üniversite bağımsız, özgür, akılcı bir çizgide, her türlü taassuptan arınmış, katılık ve çatışmadan uzak bir bilim yuvasıdır. Çok sayıda akademisyen yetiştiren, bilgi üreten ve bilgiyi yaşama geçirmek için çaba sarf eden kurumun başında gelir üniversite. Eskilerin münevver dediği bugün ise aydın dediğimiz insanların yetiştiği yer öncelikle üniversitelerdir. Akademisyen olabilmenin ilk şartı da bilimle olur, okumakla olur. Okumanın, okutmanın akışı içinde en yüksek eğitimi alan ve veren kimsedir akademisyen. Onun için üniversiteye aydın yetiştiren kurumdur diyoruz. Akademisyenin bir adı da aydındır. öncelikli görevi bilimsel liyakat, özgürlük ve dürüstlük ilkelerini gözetmektir. Aynı zamanda zihinsel duruluğun, berrak fikirlerin sahibidir akademisyen. Onun fikirlerinde karmaşa, taassup, katılık ve çatışma yaşanmaz, zaten böyle bir zihinde bilim de üremez. Çatışmacı olan bir zihnin bir kafanın bilim üretmesi de mümkün değildir. Çünkü böyle bir zihin doğru ilişki kuramaz, zira tek düzeylidir, bilimde derinliği yoktur. Böyle bir insana aydın denmez. Çünkü aydın, kendini aşarak, insanlık için, bütün bir dünyanın geleceği için düşünür, devletin bekası, milletin geleceği onun olmazsa olmazıdır. Kötü tutkuların, kötü niyetin, cahilliğin, şehvet perestliğin, maddeciliğin, kişisel ün ve aç gözlülüğün, kıskançlığın, hırsın, toplumsal bölünmelerin, örgütlenmiş dini gurupların vs. farkına vararak, bu değer bunalımlarından zihinleri arındırmak için çaba sarf eder.
Bu bağlamda günlerdir Ülkenin gündeminden düşmeyen
akademisyenlerin kaleme aldıkları bildiriyi değerlendirecek Olursak: Akademik
ölçülerden ve maddi gerçeklerden uzak durarak, terörün vahşetini adeta
görmezden gelerek gerçekleri çarpıtan akademisyenler tarafsızlıklarını yitirmişler,
Türkiye'nin itibarını küçük düşürücü eylem içine girmişlerdir.
Ülkeyi kan gölüne çeviren, insani temel değerlere saldıran
her türlü şiddetin, kin ve nefretin mümessili olan PKK hakkında tek cümle sarf
etmeyen bu akademisyenler ifade özgürlüğünü de aşarak bölücü terör örgütüne
destek olmuşlardır. Çünkü bu bildiride PKK'ya, bölücü terör örgütüne dair bir
cümle dahi sarf edilmemiştir. Sadece ve sadece devlete yönelik sarf edilen ağır
ithamları ve ifadeleri kâğıda dökmüşlerdir. Devletimizi yıkmaya yönelik
eylemlerini yıllardır sürdüren teröristler bu akademisyenleri savunmaktadırlar.
Teröristlerin savundukları kimseler ise günah kiriyle lekelidirler.
Bizce iyi bir aydının göstergesi, insanlığın değerleri için, milletin ve devletin bakası için, şiddet ve nefretin ilgası için etkin rol almasıdır.