Belediye Başkanı Hüseyin Coşkun Aydın, Göksun'un bu kadar
eski bir tarihe sahip olmasındaki en önemli etkenin ilçenin stratejik bir geçiş
noktasında bulunması olduğunu söylüyor. Başkan Aydın, Tarihi İpekyolu
üzerindeki önemli kavşak noktalarından biri üzerinde kurulan Göksun'un Eskiçağ'dan
bu yana Orta Anadolu'dan Maraş üzerinden Mezopotamya'ya geçen orduların
geçişlerine de köprü olduğunu belirtiyor. Diğer taraftan Geben, Andırın,
Kadirli kanalıyla İskenderun limanına bağlanarak İç Anadolu ve Doğu Karadeniz
arasında da bir köprü vazifesi gören Göksun'un tarih sahnesinde var olmasını
mümkün kılan bu özelliğinin günümüzde de devam ettiği görülmektedir. Yapım
çalışmaları devam eden Göksun-Kahramanmaraş, Göksun-Elbistan ve Göksun-Kadirli
bölünmüş yol çalışmaları Göksun'un kavşak olma özelliğini yüzyıllarca
sürdürmesine vesile olacağı kesin.
Tarihiyle, kültürüyle, doğal güzellikleriyle ve
iklimiyle, hayattan zevk almak isteyenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer
olan Göksun'un saklı kalmış güzelliklerini insanlarla buluşturmaya kararlı
olduklarını ifade eden Belediye Başkanı Hüseyin Coşkun Aydın, ilçenin tarihi ve
doğal güzellikleri hakkında şu bilgileri verdi:
Buram buram tarih kokan Göksun'da ilkçağ tarihi
araştırmacılarına kaynaklık edecek önemli tarihî kalıntıların yanı sıra, sanayileşme
ve bilinçsizlik yüzünden tahrip olan dünyanın el değmemiş nadir mekânlarına da tanıklık
edebilirsiniz. Kilometrelerce uzanan kanyonları, el değmemiş çam ormanları,
yaylaları, çok sayıda endemik bitkileri ve coşkun sularıyla bir doğa harikası olan
Göksun, yayla ve kış turizmi, doğa yürüyüşü, rafting alanları ile doğa ve
lezzet tutkunlarını beklemektedir.
Şehir Kalıntıları: Göksun'da en önemli şehir kalıntısı
Küçükçamurlu Mahallesi ile Büyükkutu Mezrası arasında bulunmaktadır. Tanrıça Ma
kültürünün merkezlerinden biri olan Komana ile aynı döneme ait olduğu düşünülen
bu şehir kalıntısı Hamamgözü denilen yerde bulunmaktadır. Bir diğeri de
Kazandere Mahallesinin Kırıkkilise Mezrası'ndaki tarihi kilise kalıntılarıdır.
Hamamgözü şehri sulak bir alana kurulmuş olup, hamam kompleksinin etrafında pek
çok tarihi kalıntı vardır. Etrafta bulunan yamaçlarda pek çok kaya mezarına
rastlanmaktadır. Geniş bir alana yayılan bu şehir kalıntılarından bir zamanlar
burada önemli sayıda insan barınacak kadar büyük bir şehir olduğu tahmin
edilmektedir.
Antik Şehir, Villa Rustica: Göksun-Afşin-Elbistan
karayolu üzerinde ilçe merkezine 5 km mesafedeki Temurağa Mahallesi Hacıyusuflu
tepesinde kaçak kazı sonucu ortaya çıkarılan 3X6 metre ebatlarındaki mozaik
üzerinde değişik bitkisel geometrik motifler ve 5 satır Grekçe yazıt
bulunmaktadır. Göksun Kaymakamlığı tarafından "Bir Şehir Yeniden Doğuyor"
isimli proje ile yapılan kazı çalışmasında taban Mozaiğinin bulunduğu yarım
daire şeklinde kesme taşlardan yapılmış mekanın banyo, yapının ise Villa
Rustica olduğu belirlenmiştir. Ayrıca alanın çevresinde yapılan yüzey
araştırmasında söz konusu alanın M.S 4-5 yy Roma Dönemine ait antik bir
yerleşim yeri olduğu kanaatine varılmıştır.
Tercüme ettirilen Grekçe yazıtta; "Eşin Hedia ve
çocuklarınla burada sağlıklı banyo yap. Ey Iphikradtes düşmanlarına karşı
müşfik, dostlarına karşı kararlı ol, tek başına olsan bile kendini büyük bir
kalabalık gibi sunarak en güzel şekilde yaşa, benim için ne istiyorsan Tanrı sana
iki katını versin" yazmaktadır.
Höyükler: Göksun ve çevresinde Hititlerden kalan pek çok
höyük bulunmaktadır. Bölgenin en büyük Höyüğü olan Göksun Höyüğü tarihe
tanıklık etmektedir. Bu höyüğün yanında tarihleri M. Ö. 4000'li yıllara dayanan
Bozhöyük, Kanlıkavak, Çardak, Çataltepe ve Maltepe gibi yerleşim yerlerinde
bulunan höyükler de keşfedilmeyi bekliyor.
Kaleler ve Mezarlar: Göksun'un güneybatı bölgesindeki
mahalle ve dağlarında pek çok tarihi mekâna rastlamak mümkündür. Yapılan yüzey
araştırmalarında Hançer Deresi ile Aksu Dereleri arasında kalan Kırıkkilise,
Kazandere, Kaleboynu, Kırkkuyu, Hacıkodal, Büyükçamurlu ve Küçükçamurlu
(Hamamgözü), Büyük ve Küçükkutu mahalleleri ile Değirmendere ve Fındıklıkoyak mahallelerinde
Hitit, Kapadokya Satraplığı, Selefkos, Roma ve Bizans dönemine ait Sunak,
Kilise, Hamam, Amfi Tiyatro, Kale, Kaya Mezarı ve Kaya Evleri gibi tarihi
mekânlara rastlanmaktadır. Ayrıca Taşoluk Mahallesi 1. Derece sit alanı olan
hazine üzerine kurulu bir yerleşim yeridir.
Göksun'un yine batı bölgesinde Hançer Deresi kanyonun
kenarındaki Aybastı kalesinin önemli bir tarihi alan olduğu anlaşılmaktadır.
Pek çok devlet tarafından kullanıldığı anlaşılan bu kalenin üzerinde bir demir
madeni ocağı bulunmaktadır. Yine Hançer deresi kanyonunun yamacına yapılan
Kaleboynu Kalesinin batı yakasında bir manastır kalıntısı vardır.
Mağaralar: Göksun tarihi kalıntıların haricinde doğal
mağaralar bakımından da oldukça zengindir. Değirmendere Mahallesinde bulunan
Ballık Mağarası, yaklaşık 200 metre uzunluğu ve içindeki sarkıtlar ile dikkat
çekmektedir. Ericek Mahallesi sınırlarında bulunan Berit Dağında bulunan
Karnıyarık mağarası da sarkıtları ile dikkat çeken mağaralardandır. Diğer
yandan Kömür Suyu Çayı'nın etrafında içinde 500 küçükbaş hayvanın barınma
imkanı bulduğu mağaralar sıralanmaktadır.
Yayla Turizmi: Yüksek dağları, dağların çevresinde yer
alan düzlükleri ve ayrıca serin havası ile yaylacılık açısından son derece
zengin bir yer olan Göksun'da Binboğa ve Berit dağlarının çevrelediği bölgede
çok sayıda yayla bulunmaktadır. Özellikle Karacoğlan'ın şiirlerinde de
kendisine yer bulmuş olan ("Göksundur, yaylanın hası/Eridi gönlümün pası/Deli
ardıç mağarası/ Karataş'ın belin gördüm") Karataş Yaylası, Meryemçil Yaylası
yörenin en gözde yaylası konumundadır. Yine dünyaca ünlü seyyah Evliya
Çelebinin Seyahatnamesinde Göksun şu ifadelerle yer almaktadır. "Gece gündüz gezip dolaşan,
denizlerin ve karaların meşhur seyyahları Papamonta (Mapa Monda, Dünya
Haritası), Atlas Minor (müellifi Gerhard Mercator öl.1594) ve Coğrafya isimli eserlerin
yazarlarının belirttiklerine göre yeryüzünde tam olarak 148 adet ulu dağ
vardır. Bunların bazıları yukarı kısımlarda belirtilmiştir. Göksun yaylasının
bulunduğu dağ, bu sayılan 148 yüce dağdan biridir. Öyle yüksek bir dağdır ki,
semasında Allah'ın en sevdiği melekler (melek-i mukerrebûn) dolaşır. Öyle bir
büyük dağdır ki, yaylasında nerdeyse bir milyon insan rahat bir şekilde
dolaşır, on milyon hayvan da bu geniş yaylada barınabilir. Konya ve Maraş
Eyaletleri halkı ve birçok Türkmen boyları bu yaylaya konargöçerler ama o kadar
geniştir ki, birbirlerinden haberleri olmaz. Bu yüce dağda o kadar çeşitli
bitki, çiçek ve ağaç yetişir ki, başka yerlerin yaylaklarında bulunmaz.
Binlerce pınarlar, gözler vardır ki, her biri birer âb-ı hayat gibidir
"
Bölge Kayak Merkezi İçin İdeal Mekanlara Sahip: Göksun
sadece yayla turizmi olarak değil, kış turizmi içinde ideal mekanlara sahip. Mürsel
Mahallesi yakınında bulunan ve ilçe merkezine 25 km, Göksun-Kayseri Karayoluna
ise sadece 8 km mesafede bulunan Kuruoğul ya da Kurugöl olarak bilinen yaylada
kayak merkezi yapılması için Türkiye Kayak Federasyonu tarafından ön rapor
tamamlanmıştır. Yılın ilk karı iki bin metre yükseltisiyle bölgenin çatısı olan
bu yaylaya düşüyor ve en son buradan kalkıyor. Kuruoğul Yaylası bu
özellikleriyle son yıllarda kar sıkıntısı çeken kayak merkezlerine bir
alternatif olmaya aday önemli bir mekandır. Buraya yapılması planlanan başta kayak
merkezi olmak üzere, çim kayağı, trekking, yamaç paraşütü, paintball, atış
alanları, futbol ve voleybol sahaları gibi tesisler Göksun'un cazibesini
artıracaktır. Projenin hayata geçirilmesi ile birinci derecede hedef kitle; Göksun,
Afşin, Elbistan, Ekinözü, Tufanbeyli, Sarız, Andırın, Kadirli, Kahramanmaraş.
İkinci derecede hedef kitle, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Osmaniye, Adana,
Hatay. Üçüncü derecede hedef kitle ise Ortadoğu ülkeleridir.
Göksun'da Rafting ve El Değmemiş Ormanlarda Doğa
Yürüyüşüne Ne Dersiniz?
Kalaboynu Mahallesi çevresinde bulunan Hançer Kanyonu eşine
ender rastlanır güzelliklerdendir. 18 kilometre uzunluğundaki kanyonun kimi
bölümlerinde derinlik yer yer 300-350 metreyi bulmakta ve kanyon eşsiz
manzarasıyla görenleri hayrete düşürecek güzelliktedir. Bir de bu güzelliğin
üstüne özellikle bahar aylarında iyice coşan akarsuyu gözünüzün önüne
getirirseniz tablo tamamlanır. Bu coşkun su, heyecan tutkunu raftingciler için
biçilmiş kaftan. Sadece burası mı? Göksun doğa cenneti diye boşa söylemedik.
Mehmetbey Mahallesi sınırları içerisinden çıkan ve içerisinde kırmızı benekli
alabalıkları barındıran Törbüzek Çayı bir âb-ı hayattır. Göksun'un kuzeyinden
başlayıp ilçeden geçerek yoluna devam eden ve bünyesinde yöreye has kırmızı
benekli alabalıkları da barındıran Kömür Suyu Çayı da raftingcileri beklemektedir.
Göksun'un tarih boyunca önemli bir geçiş bölgesi olmasında
sık ormanları ile zengin bitki örtüsünün ve bu yönüyle hem gıda temini hem de
güvenlik açısından sağladığı avantajın büyük rolü olmuştur. Tarihte böyle bir
öneme sahip olan Göksun, günümüzde de bozulmamış doğasıyla dikkat çekiyor.
Özellikle Kuzeybatıdaki Mürsel Mahallesinden başlayıp güneye doğru Büyükçamurlu
Mahallesine kadar devam eden çam ormanları, hem yaya yürüyüşü, hem bisiklet
turu, hem de atlarla gezilebilecek çok özel bir mekândır. Yeşilin farklı
tonları, su kaynakları ve tertemiz havasıyla bir oksijen deposu olan bölge doğa
tutkunlarını beklemektedir. (HABER MERKEZİ)