Hayrullah Mahallesinde bulunan Kur'an Eğitim Merkezi başta Kahramanmaraş İl Müftüsü Muhammed Gevher'in büyük özverisi, Türkiye Diyanet Vakfı Kahramanmaraş Şubesi aracılığı ile tamamına yakını Kahramanmaraşlı hayırseverlerimizin katkı ve yardımları ile tamamlandı. Merkez, 8 katlı olup, 250 yatak, 400 öğrenci kapasiteli olduğu, erkek hafız öğrencilerin yatılı eğitim öğretim gördüğü ayrıca her ay köylerde görev yapan 40 camii görevlisinin burada seminere katıldığı belirtildi.
Camii İmam hatiplerinden Fatih Çetinkurt sundu. Diyanet İşleri
başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmezin açılış için gönderdiği mesaj okundu. Kur'an
Eğitim Merkezinin mimarı olan Mustafa Saylak'a Kültür ve Turizm Bakanı tarafından
teşekkür plaketi verildi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal`ın, memleketi
Kahramanmaraş`ın sorunlarını çözümü için başlattığı çalışmalar aralıksız
sürüyor. Her fırsatta Kahramanmaraş'ı ziyaret eden Bakan Ünal, bir dizi açılış
ve Turizm çalıştayına katılmak üzere kentimize Programın açılış Kuran
tilavetini Ulu Camii İmam Hatibi Yahya Şahne okudu. Programı yine Ulu geldi.
İki gün sürecek Kahramanmaraş temaslarına 180 öğrencinin Kuran eğitimi göreceği
kurs açılışıyla başlayan Ünal, burada yaptığı açılış konuşmasında Kuran
temelinde verilen eğitimin önemine değindi.
Bu ülkede insanların yıllarca sakalından, takkesinden dolayı hor
görüldüğünü anımsatan Ünal, ''Kuran mezarlıklarda okunmak, evlere konulmak
için inmemiştir. Kuran okumak, düşünmek, anlamak, tefekkür etmek ve yaşamak
için indirilmiştir. Bu duyguların bu merkezden yayılmasını diliyorum, yine
kendi geleneğine, kendi kimliğine ve ruhaniyetine insana ve insana ait olan her
şeye saygı duyan talebelerin yetişmesini arzuluyorum.'' dedi.
''Bizim İnancımızın
Merkezinde Kura`n-ı Kerim Vardır''
Uzun yıllar verilen mücadele sonucunda Kuran eğitiminin bu günki
noktaya geldiğini belirten Ünal: ''Bugün çok kıymetli ve çok değerli bir
hizmetin açılışında beraberiz. Kuran hizmeti yıllarca bu ülkede insanların
hafızasına inancına, değerlerine, sahip çıkmak için can siperhane verdikleri
mücadelenin nihayetinde buralara geldi. İnsanlık tarihinin çok derinden
etkileyen kutsal kitaplardır. Üç kutsal kitap vardır. Tevrat, İncil ve Kuran
her üçü de ilahi kitaplardır ve bu üç kitap 3 büyük medeniyetin 3 farklı
kültürlerin oluşmasını sağlamıştır. Bütün kültürlerin medeniyetlerin merkezinde
ya Tevratta, ya İncilden ya da Kurandan mutlaka bir merkez bulursunuz. Bizim
kültürümüzün ve medeniyetimizin merkezinde de Kura`n-ı Kerim vardır. Bizim
inancımızın, kimliğimizin, lafzımızın merkezinde Kura`n-ı Kerim vardır. Bizim
bütün kitaplarımız Kura`n-ı Kerim`i anlamak için vardır. Kura`n-ı gerektiği
gibi kıraat üzere okuyan hafızlarımız yetişiyor. Bugün yaşadığımız en temel
sorun, insanların küreselleşmeyle birlikte yaşadığı temel sorun. Özellikle
internet coğrafyasının yok ettiği aidat duygusunun oluşturduğu bir savrulma
yaşıyoruz. Bu savrulmanın merkezinde de büyük bir benzeşme yer alıyor. Akıl
bütün insanların birbirine benzemesi durumunda, insanlığı güvenlik içinde
olacağı gibi, bir tasavvuru bir paradigmayı insanlığa dayatıyor.'' diye
konuştu.
''Diyalog Kurun''
Konuşmasını Kura`n-ı Kerimden örnekler vererek sürdüren Ünal
diyalog vurgusu yaparak şunları şöyle konuştu: ''Kuran açık bir şekilde biz
sizi farklı kavim halinde yarattık ki birbirinizle tanışın diyalog kurun diye.
Diyalog dediğimiz şey benzerler arasında değil de farklılıklar arasında kurulan
bir şeydir. Kendisini tamamlamış, kimliğini karakterinin merkezini belirlemiş
taraflar arasında olur. Benzerler arasında bir ilişkiden doğan diyalogdan
bahsedemeyiz. Bu benzeşmenin bugün yaşadığımız bütün kültürleri adeta tek bir
kültür altında toplamak. Bütün farklılıklar ı tek bir benzerliğe dönüştürmek
için dünyaya getirdiği adeta kimliksizleştirme sorunu yaşıyoruz. Şimdi bizi
maalesef islamfobia üzerinden bütün dünyada adeta bütün kötülüklerin, bütün
köktenci radikal gelişimlerin merkezi gibi göstermeye çalışan yaklaşım.
Maalesef bugün Avrupa da ve Amerika'da Daeş tarafından oluşturulan korkunun
diğer taraftan Avrupa ve Amerika'da bir İslam düşmanlığına dönüşmesi maalesef
farklı bir cehaletin sonucu.''
''Kuran Okumak,
Anlamak, Tefekkür Etmek ve Yaşamak İçin İndirilmiştir''
Osmanlı medeniyetinin temelinde Kurna olduğunu ifade eden Ünal
şunları söyledi: ''Kitabımız açık bir şekilde insanları kendi inançlarında
serbest bırakmıştır. Dinde zorlamanın olmadığını ifade etmiştir. Yine ilk
ayetinin Kuran`ın `oku` olması ve `siz hiç adletmez misiniz?` ve insanlığı
sürekli olarak düşünmeye adletmesi bütün bunlar bizim medeniyetimizin rasyonel
ve insan fıtratına uygun temel olan Kuran üzerine inşa edilmesinin
göstergesidir. 1492-1590 yılları arasında Amerika'yı keşfeden İspanyollar ve
Portekizliler uzun süre orada yaşayan yerlilerin insan olup olmadıkları
tartıştılar ve nihayet oradakilerin ölmesine karar verdiler ve 49 milyon
insanın katlettiler. Bir taraftan insanı eşraf-ı mahlûk olarak gören insanı
inançlarında serbest bırakan, insana irade verip onu fiillerinde serbest
bırakan bir medeniyet ve her zaman söylediğim gibi muhafaza etmemiz gereken en
temel şeyin kalbimizde ki iyilik duygusu olduğunu söyleyen bir medeniyet.
İnsana sahip çıkan bir medeniyet eğer biz bu gün İslamfobia üzerinden gayri
medeni olarak nitelendiriliyorsak bunun üzerinde uzun uzun düşünmemiz
gerekiyor. Bizi bu merkezde insana ait değerleri koruduğumuz bu merkezde
yıllarca hor görülen, sakalından takkesinden, inancından dolayı hor görülen
ancak büyük bir medeniyetin mirasını kalbinde muhafaza eden Ümmi olmasına
rağmen insana ait olan her güzelliğin hayatında yaşatan. Bu topraklar
savrulduğumuz kaybolduğumuz kimliğimizi kaybettiğimiz insana ait cesareti ve
iyiliği kaybettiğimiz bu günlerde dünyaya yeniden iyiliği cesaretin ahlakın
insana ait olanın inşa edilmesine dair bir mayayı sunmalıdır. Kardeşlerim
kendilerimizi yeninden inşa etmeliyiz. Ahlakımızı yeniden inşa etmeliyiz ki
insanı yeniden inşa edelim. Bizim temelimizde Kuran var, bizim medeniyetimizin
temelinde Kuran`ın bize anlattığı kıssalar var ve biz Akif'in dediği gibi
İnmemiştir Hele Kuran Şunu İyice Bilin dediği gibi. Kuran mezarlıklarda okunmak
evlere konulmak için inmemiştir. Kuran okumak düşünmek anlamak tefekkür etmek
ve yaşamak için indirilmiştir. Bu duyguların bu merkezden yayılmasını
diliyorum, yine kendi geleneğine kendi kimliğine ve ruhaniyetine insana ve
insana ait olan her şeye saygı duyan talebelerin yetişmesini istiyorum
arzuluyorum saygılarımı sunuyorum.''
Kuran eğitim merkeziyle ilgili bilgi veren İl Müftüsü Muhammet
Gevher ise 8 katlı 250 yatak kapasitesine sahip binada 180 öğrencinin hafızlık
eğitimi gördüğünü kaydetti.
Merkezin hayırlara vesile olması dileğinde bulunan Gevher:
''Bu binamızın bu ilim yuvamızın hayırlara vesile olsun diye rabbimize dua
ediyorum. Bina oturum zeminine de sayarsak 8 katlı 250 yatak kapasiteli, 250
misafirimize yemek ikram edeceğimiz yemek salonumuz, taziye evimiz bu binanın
projesini çizerken Kahramanmaraş'ta bu güzel mahallede taziye evi olmadığının
farkına vardık hemen yaptırdık. Şu anda bu binada 180 tane çocuk hafızlığa
başladı.'' ifadelerini kullandı.
Vali Mustafa Hakan Güvençer de konuşmasında Kur'anın Allah
kelamı ve efendimizin en büyük mucizesi olduğunun altını çizdi, böyle güzel bir
vakitte böyle bir güzel mekânın açılışında olmanın mutluluğunu yaşadıklarını
söyledi.
Konuşmaların ardından, Vali Mustafa Hakan Güvençer, Büyük Şehir
Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Merkez ilçe Belediye başkanları Hanefi Mahçiçek
ve Necati Okay, Ak Parti il başkanı Ahmet Özdemir, ilçe kaymakamları, iş
adamları ve STK temsilcilerinin de aralarında bulunduğu protokol üyelerince
Kur'an Eğitim Merkezinin açılış kurdelesi kesildi.
Bakan Ünal Ve heyet bir süre Eğitim merkezinde incelemede
bulundu öğrencilerle sohbet etti.
(Haber Merkezi)