Pakdil yayınladığı mesajda şunları belirtti; "Birinci Dünya savaşı sonrasında tarih sahnesinden çekilmek zorunda kalan Osmanlı Devleti arkasında büyük bir miras bıraktı. Bin yılı aşkın süredir Anadolu topraklarını vatan edinen ecdadımız, bağımsızlık ve devlet geleneği miraslarından yararlanarak bu yıkımın içinden sağ salim çıkmayı başardı. Savaşın ardından parça parça işgal edilen şehirlerimizde direniş hareketleri başladı. Millet temsilcileriyle toplanan Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlar hem vatanın hem de düşmanın temizlenmesi hem de ülkede milli iradenin hakim olması görüşlerine dayanıyordu. 23 Nisan 1920 tarihinde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi bu iki önemli görevi bünyesinde birleştirdi. Bu özelliğiyle TBMM savaş şartlarında bile demokrasiyi işletmesiyle Dünyaya örnek oldu.
Kuruluşunun 96. Yıl dönümünü kutlayacağımız Gazi Meclisimiz günümüzdeki sorunlar konusunda da yolumuza ışık tutuyor. 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni oluşturan kadronun etnik, mezhepsel, siyasi ayrılıkları bir kenara bırakıp canla başla Türkiye'yi muasır medeniyet seviyesine ulaştırmak için çabaladığını biliyoruz. Türk Parlamenterler arkadaşlarımın milli iradenin üstünde hiçbir güç tanımadan milletin refahı uğruna çalışan Meclisin bu tarihi misyonu özümsediğine inanıyorum. Yanı başımızda süren iç savaş, topraklarımızda yaşayan terör saldırıları, küresel krizler gibi etkenler karşısında TBMM'ye düşen görev, farklılıkları ayrımcılık yönünde körükleyen odaklara karşı birlik duygusunu öne çıkarmaktadır. Büyük devlet olmanın yolu iç politikada birlik sağlamak, diğer ülkelerle ilişkilerde buradan gelen güvene yaslanmaktan geçer.
Bilindiği gibi terör, en küçük ayrılıktan düşmanlık doğuran bir felakettir. Terörü zemin hazırlanması için farklılıkları bir arada, uyum içinde yönetmek TBMM'nin önemli görevleri arasındadır. 96 yılını dolduran Meclis'te bu gün hizmet veren 26. Dönem milletvekilleri önlerinde duran tarihi fırsatı iyi değerlendirmelidirler. Günümüze kadar askeri darbeler sonrasında sipariş edilerek yazılmış anayasa metinleriyle karşı karşıya kalan milletimize sivil bir anayasa yapmak bu dönemde en önemli gündemi olmalıdır. Milli mutabakata dayanan, insan haklarına saygılı ve teferruatları kanun ile yönetmeliklere bırakarak temel ilkeleri ortaya koyan bir anayasa, günden güne büyüyen ülkemizin gücüne güç katacaktır.
Başta Mustafa kemal Atatürk olmak üzere Birinci Meclis'ten başlayarak bu güne kadar TBMM'de görev yapmış ve ebediyete intikal etmiş tüm milletvekillerimizi, vatan savunması uğrunda canını hiçe sayan aziz şehitlerimizi, hain saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşlarımızı saygıyla anıyorum. Yüce Meclisimizin 96. Yılının samimi duygularımla kutluyorum" dedi.(Haber Merkezi)